"Golan'dan çekilmek bir seçenek değil"

Ynet haber sitesine göre, Lieberman, uluslararası toplumun bazı üst düzey yöneticileriyle yaptığı, basına kapalı toplantılarda, Ortadoğu'daki gelişmeleri değerlendirip, radikal güçlerin yükselişine karşı da uyarıda bulundu.

Habere göre, Lieberman, Japonya'nın Ortadoğu Temsilcisi Yutaka Limura, Ortadoğu Dörtlüsü'nün Temsilcisi Tony Blair ve Romanya Dışişleri Bakanı Teodor Baconschi ile toplantılarında, "İsrail için Golan Tepeleri'ni devretmek için bir gerekçe veya neden yok" dedi ve Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın tek amacının, "Esad hanedanının iktidarını sürdürmek" olduğunu öne sürdü. Lieberman'a göre, "Esad, demokratikleşme sürecinin iktidarını tehlikeye sokacağını biliyor".

Japonya Temsilcisi Limura'nın Suriye'nin başkenti Şam ziyaretinin ardından İsrail'e geldiği belirtilirken, Limura'nın Şam'da Suriyeli yetkililerle İsrail-Suriye barış görüşmelerinin yeniden başlatılması olasılığını değerlendirdiği ifade ediliyor.

Lieberman, "Ne yazık ki, Suriyeliler can havliyle barış hakkında konuşmak istiyorlar, ama gerçekte barışı aramıyorlar. Batının meşruiyetini sağlamak amacıyla bu süreci (barış) istiyorlar" ifadelerini kullandı. Lieberman, "Suriye ile derhal doğrudan müzakerelere girmeye hazırım. Ama, barış karşılığında barışa dayalı bir temelde" dedi ve bu doğrultuda, Golan Tepeleri'nin devrinin bir seçenek olmadığını dile getirdi.

İsrail Dışişleri Bakanı, geçen son birkaç hafta içinde Suriyelilerin Güney Lübnan'daki Hizbullah örgütüne kaçak silah sağlamayı da artırdıklarını öne sürdü. Lieberman, Suriyelilerin her yıl silah alımlarını büyüttüklerini, Uluslararası Atom Enerjisi denetçilerinin şüpheli siteleri ziyaretlerine izin vermediklerini ve İran'la ilişkileri de sıkılaştırmaya devam ettiklerini iddia etti.

Tony Blair ile toplantısında da Lieberman, Filistinlilerle bir barış anlaşmasının, Filistin ekonomisi zayıf olduğu sürece mümkün olmadığı görüşünü dile getirdi. Lieberman, İsrail'de kişi başına yıllık gelirin 30 bin dolara dayandığını, Filistin yönetiminde ise 3 bin dolar olduğunu ifade edip, ancak bu gelir seviyesi 15 bin dolara eriştiğinde uzlaşmazlığı çözme imkanına kavuşacaklarını savundu.

Ortadoğu'daki gelişmelere de değinen Lieberman, bölgedeki değişikliklerin, özellikle Yemen, Bahreyn ve Libya gibi ülkelerde Batı tarzı bir demokrasinin kurulmasını sağlayacağından emin olmadığını, daha çok İran'dan ilham alan veya yönetilen radikallerin işbaşına geçmesiyle sonuçlanacağını da öne sürdü. Bu konuda Lübnan ve Gazze örneğini veren Lieberman, "Güney Lübnan ve Gazze'deki tecrübelerimiz, uygun koşulları sağlamadan geri çekildiğimizde, radikallerin buraları devraldığını gösterdi. Her iki olayda da bu unsurlar İran tarafından desteklendi. 1967 sınırlarına geri çekilmek de aynı şekilde sonuçlanacak" ifadelerini kullandı.