Gözyaşları arasında barış isteği
CHP'nin, milletvekilleri, belediye başkanlarının da aralarında bulunduğu 100 kişilik heyeti, Diyarbakır'da bir dizi ziyaret ve incelemelerde bulundu. CHP'liler Sur İlçesi'nde esnafı ve vatandaşları ziyaret ederek moral vermeye çalıştı.
<video:468681>
CHP heyeti belediyeden sonra yürüyerek, 6 mahallesinde sokağa çıkma yasağı uygulanan Sur İlçesi'ne geçti.
Burada esnaflarla görüşen CHP'liler, vatandaşa moral vermeye çalıştı. Gazi Caddesi üzerindeki esnaflarla görüşen CHP İstanbul İl Başkanı Cemal Canpolat'ın yanına gelen yaşlı bir vatandaş gözyaşları arasında sorunun çözülmesini ve barışın sağlanmasını istedi.
Bir başka vatandaş da devrilen barış masasının yeniden kurularak, çözüm sürecine geri dönülmesi gerektiğini aktardı. CHP heyeti esnafla görüşmelerine devam ederken, güvenlik güçleri, yasaklı mahallede çatışmaların başladığını ve ilçede kalmalarının riskli olabileceği aktarılması üzerine heyet Sur İlçesi'nden ayrılmak zorunda kaldı. Şeyh Sait Meydanı'nda yapılan kısa basın açıklamasının ardından CHP heyeti, sivil toplum örgütü temsilcileriyle görüşmek üzere Mitania Oteli'ne geçti.
'SUR HALKI 53 GÜNDÜR KENDİ EVİNE GİREMEYECEK KADAR MAHKUM EDİLMİŞ'
Basına kapalı gerçekleşen toplantı öncesi konuşan CHP İstanbul İl Başkanı Cemal Canpolat, savaş çığlığı atanlara inat CHP olarak barış dilini kullanmak için Diyarbakır'a geldiklerini ifade ederek, şöyle konuştu:
"Bugün buraya gelmemizin nedeni; Diyarbakır'da unutturulmak istenen, bu bölgede barış sözcüğünün adeta kullandırılmak istenmediği, bu bölgeyi ayrıştırmak isteyenler, bölgede ısrarla savaş çığlığı atanlara inat biz chp olarak biz burada barış dilini kullanmaya geldik. Sayın Elçi'nin barış dediği gün Sur'un önünde katledilmesini kınamak ve onu yarım bıraktığı barış söylemlerini daha yüksek sesle söylemek için buraya geldik. Gelmeden önce 1990'da Erdal İnünü'nün hazırladığı Kürt raporunu bir kez daha inceledim. Diyarbakır'a gittiğimizde bir şey söyleyebilelim diye.
Onu inceledikten sonra bugün burda gördüğümüz manzara ile 1990'lardaki manzara arasında hiç değişen bir şey yok. 1990'larda faili meçhul cinayetlerin bu bölgede en üst düzeylerde olduğu, köy boşaltmaların, yakmaların en üst boyutta olduğu, faili meçhul cinayetlerin her gün ısrarla sayıları bile belli edilmeyecek kadar yükseldiği dönem 1991-94 yılları, bugün burada gördüğümüz manzara 1990'ları aratmayacak kadar daha vahim, daha zor durumda. Biraz önce Sur'dan içeri girmeye çalıştığımızda bir tarafta silah sesleri, bir tarafta bomba sesleri güvenlik güçlerimiz bizleri uyarmasından sonra geri dönmek zorunda kaldık.
Sur halkı içeri giremiyor, kendi evine gidemiyor. 53 gündür kendi evine giremeyecek kadar burada mahkum edilmiş, 22 bin nüfuslu olan bir şehir, 2 bin kişilik kente dönüşmüştür, hayalet şehire dönüştürülmüş. Kısaca bu bölgede Kürtlerin sorununun çözmenin, silahla, tankla, topla olmayacağını son 40 yıldır hep birlikte yaşadık. Çözümünün CHP Genel Başkanı'nın ısrarla belirttiği parlamento adresini göstermesi, bütün partilerin katılacağı, parlamentoda kendi Kürt vatandaşlarımızın sorununu artık öteki gibi göstermeye veya demeye, velakin demenin zamanının geçtiğini artık bu ülkede bölünmeye, ayrışmaya, ayrıştırılmaya doğru gidildiğini biliyoruz. Alıştırmaya çalışıyorlar bizi. Ortadoğu'da her gün insanların öldüğü, öldürüldüğü, her gün bombaların patladığı, her gün patlayan bombalar içerisinde yüzlerce insanın öldüğü ve ona seyirci kalan bir Ortadoğu ülkesi yaratmaya çalışıyorlar bizim ülkemizi. Buna CHP olarak müsade etmeyeceğiz."
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- Edirne'de korkunç kaza