Gül, Financial Times'a Mısır'ı yazdı

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, İngiltere merkezli ekonomi gazetesi Financial Times'da bir makale kaleme aldı. Makalede, Mısır'ın yaşamakta olduğu süreci analiz eden Cumhurbaşkanı Gül, Mısır'ın geleceğinin, halkının özgür iradesinin geçerli olduğu, anayasal meşruiyetin hakim olduğu ve hak ve özgürlüklerin garanti altına alındığı bir demokratik sistemde olduğuna vurgu yaptı.

"Şahsen yüreklendirdim"

Mısır'ın, Ortadoğu ve Kuzey Afrika ile İslam dünyasında ilerlemenin öncüsü bir ülke olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Gül, makalede Türkiye'nin 2011'in Ocak ayındaki devrime verdiği desteği hatırlattı. Ocak devriminin ardından Mısır'ı ziyaret eden ilk devlet başkanının kendisi olduğunu belirten Gül, Türkiye'nin, Mısır'da yeni filizlenmekte olan demokrasinin tesisi ve siyasi sistemin halkın bütün kesimlerini kucaklaması için hiçbir yardımdan kaçınmadığını anlattı. Cumhurbaşkanı Gül, makalede şunları ifade etti:

"Mısır'ın siyasi liderlerini, ordusunu ve sivil toplumunu, bütün Mısır halkının iyiliği için birlikte çalışma adına önlerindeki bu tarihi fırsatı değerlendirmeleri konusunda şahsen yüreklendirdim. İtidali, gerginlikten uzak durmayı, sabrı, azmi ve en önemlisi de tüm unsurları kuşatıcı olmayı teşvik ettim. Ayrıca, ülke için ekonomik canlanmanın gerekliliğini vurguladım; Türkiye'nin Mısır ekonomisine desteğinin amacı, yeni dönemin Mısırlıların günlük hayatlarına olumlu katkı sağladığını hissetmelerini temin etmekti."

"Çıkmaz durum önlenebilirdi"

Mısır'da demokrasi yolundaki tarihi adımın 2 yıldan daha kısa süre içinde başarısızlığa uğradığını dile getiren Abdullah Gül, makalede şu görüşlerini paylaştı:

"Mısır'ın demokratik yolla seçilen ilk Cumhurbaşkanı olan Muhammed Mursi'yi deviren darbe, aynı zamanda ülkedeki olumlu gidişatı akamete uğrattı. Mısır'daki bu çıkmaz durum muhtemelen önlenebilirdi. Belki bir erken seçim çağrısı yapılarak bu durumun önüne geçilebilirdi. Her halükarda, problemler demokratik mekanizmalar vasıtasıyla çözülmeliydi. Ülkemizdeki şahsi tecrübelerimiz, bize bu mekanizmaları işler kılmanın ve demokratik değerlere sadık kalmanın ne kadar önemli olduğunu göstermiştir. Bu bahsettiğim, sadece işler görece kolay olduğunda kullanılan bir formül değildir. Tehlikeli ve zor zamanlarda demokratik yoldan ayrılmamak her zamankinden daha önemlidir."

"Arap Baharının da kaderini belirleyecek hassas bir süreç"

Mısır'ın, Arap Baharı ile ortaya çıkan genç demokrasilerin kaderi açısından da belirleyici hassas bir süreçten geçtiğini kaydeden Gül, "Böylesine kritik bir zamanda, uzlaşma yolunda veya ayrışmayı daha da derinleştirme istikametinde atılacak her adım sadece ülkenin değil bütün bir bölgenin geleceğinde iz bırakacaktır. Ülke içinde ve dışındaki ilgili bütün taraflar tarafından atılması gereken yapıcı ve iyi tasarlanmış adımların önemi son derece açıktır" dedi.

"Bölünme endişe verici"

Mısır halkının birbirine karşı tehlikeli gösteriler düzenleyen iki kampa bölünmüş gibi olduğunu ve bunun son derece endişe verici olduğunu belirten Gül, "Sokak ve meydanlarda yapılan gösterilerde halihazırda çok sayıda insan hayatını kaybetmiş durumda. Mısır'da bugün ihtiyacımız olan şey, kendi içinde bölünmüş bir halk değil, geleceği etrafında toplanmış bir ulustur. Mısırlılar ürkütücü boyutlara ulaşan ekonomik ve sosyal sorunları, enerjilerini siyasi bölünmelerle harcayarak değil, ancak elbirliğiyle çabalarını birleştirdikleri takdirde aşabilirler" değerlendirmesinde bulundu.

Demokratik çözüm vurgusu

Mısır'ın geleceğinin, halkının özgür iradesinin geçerli olduğu, anayasal meşruiyetin hakim olduğu ve hak ve özgürlüklerin garanti altına alındığı bir demokratik sistemde yattığını vurgulayan Gül, "Başka hiçbir çözüm Mısır için mümkün değildir ve bunun dışında hiçbir şey istikrar getirmeyecektir. Bu yüzden herkes, Mısır için demokratik bir gelecek inşa etme yolunda elinden gelenin en iyisini yapmalıdır. Mevcut şartlar altında, Mısır daha fazla kutuplaşma riskiyle karşı karşıyadır" yorumunu yaptı.

Dört öneri

Cumhurbaşkanı Gül, kaleme aldığı makalede, Mısır'da demokrasinin yeniden rayına oturması için "hayati önemde" olduğunu düşündüğü dört öneride bulundu:

"İlk olarak, tüm unsurları kapsayıcı bir geçiş süreciyle demokrasiye bir an önce dönüş son derece önemlidir. Esasen, Ocak devriminin nihai amacı da buydu. İkincisi, yapılacak ilk seçime bütün siyasi grupların katılmasına izin verilmelidir. Herhangi bir siyasi partinin dışlanması bundan sonraki dönemin başarısını baltalayacaktır. Üçüncüsü, Mursi ve siyasetteki yol arkadaşlarının serbest bırakılması uzlaşmaya ve istikrara son derece büyük bir katkı sağlayacaktır. Dördüncüsü, daha fazla can kaybı olmaması için herkes mutedil olmalıdır. Mısırlı liderler mevcut tıkanıklığı aşmak için ne kadar iyi niyetle hareket ederlerse etsinler, ilave can kayıpları çözümü imkansız kılabilir."

Gül, Türkiye'nin Mısır halkını desteklemek için elinden geleni yapacağını da ifade etti.