Günah semtinde aydınlığı arayanlar...

Kasımpaşa'nın pompalı tüfekle, kavgalarla, uyuşturucuyla, hırsızlıkla, fuhuşla gündeme gelen sokaklarının çocukları... Birçok sosyal haktan mahrum olarak geleceksizliğe büyüyorlar.

Günah semtinde aydınlığı arayanlar...
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 07.12.2008 - 14:03

Ama içlerinden bazıları var ki makus talihlerini kırmaya, kendilerine reva görülenden başka bir hayat ve başka bir mahalle kurmaya niyetli. Kasımpaşa’nın gerçek “delikanlıları” anlatıyor...

 

Bizi soktukları kafeslerden çıkacağız

Tarlabaşı, Dolapdere, Ömer Hayyam, Hacı Hüsrev... Buralar Kasımpaşa’nın hayat şartlarının son derece sert olduğu muhitleri. Bu mahallelerin çocukları “günah semti” diye anıyorlar bu bölgeyi. Son olarak bir grup eylemciye bir başka grubun pompalı tüfekle saldırmasıyla gündeme gelen bölgede çatışma, kavga, ölüm, uyuşturucu satışı, fuhuş, hırsızlık gündelik hayata dahil. Sermaye de bölgeyi kentsel dönüşüm kapsamında soylulaştırarak “temizleme” amacında. Ancak burada yaşayanlar için “temiz bir hayatı” hedefleyenler de var. Mahallenin bir grup genci makus talihlerini kırmak için araştırma görevlisi Ülke’nin önderliğinde Halkevi’nde bir araya geldi. Uyuşturucuyu mahallelerinden kovmaya çalışıyor, öğrenimlerine devam etmek için aralarında dayanışıyor, kitap okuyor, aydınlanmak ve aydınlatmak amacıyla bir de Mahalle adlı bir fanzin çıkarıyorlar.

Birçoğu Kasımpaşa Çok Programlı Lisesi ve Beyoğlu Endüstri Meslek Lisesi’nde okuyan gençlerin hepsi eğitim haklarının gaspından bahsediyor konuşurken. 16 yaşındaki Mert, kendilerinden yardım adı altında para toplanmasından, bazı öğretmenlerin öğrencilere dayak atması ve küfretmesinden yakınıyor. 17 yaşındaki Eren parası olmayanın eğitim hakkının olamadığını söylüyor. 16 yaşındaki Serhan da öğrenci kayırmalarından bıktığını söylüyor üstüne basa basa. 16 yaşındaki Yeliz ise “Birçok dersimiz boş geçiyor. Bazı öğretmenler branşı olmayan derslere sokuluyor” diye yakınıyor Ayrıca okulda gruplaşma, çeteleşme var. Bazı öğretmen ve yöneticiler de buna göz yumuyor. Bir çeşit öğrenci seçme hali var. Ayrıca kız, erkek ayrımcılığı çok yapılıyor”. Meliha eğitimi ilgilendirmeyen yasaklardan, kış soğuğunda etek giymek zorunda kalmaktan söz ederken soruyor “Bunun biyolojiyle, kimyayla ne alakası var?” Şeyma, “İnsanlara baskı yapılınca tam ters etki yapabiliyor. Fazla baskı ters tepiyor” diye ekliyor.

Uyuşturucu satışı ve kullanımı hepsinin derdi... “Okula gidip gelirken sürekli uyuşturucu satıcılarını görüyoruz” diyor Yeliz “Okuldan eve yürüyerek geliyoruz, hemen kapımızın yanında uyuşturucu içiyorlar. Hafta sonları da dışarı çıkamıyoruz, hayat kızlar için okulda da mahallede de daha zor. Eren ise uyuşturucunun polisle işbirliği içinde satıldığını iddia ediyor diğerleri de buna katılıyor. “Bütün köşe başlarında ilaç alınıp satılıyor. Tarlabaşı’nda yaşadığımız için artık esrar demiyoruz, o çok pasif kaçıyor” diyor “Bizi bir kafese hapsetmişler, özgürlüğümüzü elimizden alıyorlar. Polisle ilaç alıp satınlar işbirliği yapıyor”.

İş çağına gelince başka bir zorluk başlıyor, Kasımpaşalı olmak seçeneklerini sınırlıyor. Mert çoğunun işsizlikten gayrimeşru işlerle uğraştığını, hırsızlığın mahallede normal bir iş olarak algılandığını, geriye kalanlarınsa midyecilik, kâğıt toplama gibi işler yaptığını söylüyor. Peki bunun sorumlusu kim? Çocukların hepsi aynı yanıtı veriyor: Hükümetler.

Tüm bunlara rağmen umutsuz değiller. Kendilerine biçilenden başka bir hayat ve başka bir mahalle kurmaya kararlılar. Hafta sonu dersleri onlar için bir aydınlanma olanağı. Aralarında Roman da var Kürt de Sünni, Alevi Türk de... Etnik kökenlerinden ötürü birbirlerinden nefret etmeden bir aarada yaşamı paylaşmayı deneyimliyorlar. Erkekler sokaklarında uyuşturucu satılmasına her şeyi göze alarak müdahale ediyorlar. Mahalle adlı fanzinlerinde memleket gündemi, kültür, sanat hakkında görüşlerini paylaşıyor, arkadaşlarını da bilgilendiriyorlar. Son noktayı derginin de yazarlarından Eren koyuyor: Tüm bu sorunlara karşı Tarlabaşı’nda örgütleneceğiz. Torbacıları mahallemizden kovacak, zincirlerimizi kırıp kafesten çıkacağız.”


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler