Haberal'ın hekimleri savunma yaptı

''Ergenekon'' davası kapsamında tutuklu CHP Zonguldak Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Haberal ile ilgili hazırlanan sağlık raporunun mahkemeden saklandığı iddiasıyla 5 profesör, 1 hemşire ve Haberal'ın 2 refakatçisinden oluşan 8 tutuksuz sanığın yargılanmasına devam edildi.

Haberal'ın hekimleri savunma yaptı
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 22.03.2013 - 17:24

İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, sanıklar Prof. Dr. Erhan Kansız, Prof. Dr. Cengiz Çeliker, Prof. Dr. Zerrin Yiğit, Prof. Dr. Hatice Sezer Karcier, Prof. Dr. Nazmi Gültekin, hemşire Songül Arı ve refakatçiler Muhammet Hüsrev ile Erkan Özhun katıldı.

Duruşmada, davanın 58 sayfalık iddianamesi salonda hazır bulunan TRT spikerleri tarafından okundu.

İddianamenin okunmasının ardından sanık savunmalarına geçildi.

''Haberal'ı keyfi olarak hastanede yatırmadık''

İlk olarak savunma yapan Prof. Dr. Cengiz Çeliker, hakkındaki iddiaları reddederek, hekimlik görevinin hastaya zarar vermeden yapılması gerektiğini ve hayati risk taşıyan hastanın taburcu edildikten sonra hayatını kaybetmesinin hekim yönünden suç teşkil edeceğini ifade etti.

Haberal'ı Sağlık Kurulu'na sevk ederken yazılan rapora imza attığını kaydeden Çeliker, ''Yazının sonuna 'taburcu edilen hasta' yazarak, bu konudaki kararlılığımı ortaya koydum'' dedi.

İddianamede, ''hastanelerinde Haberal kadar uzun yatan bir hasta olmadığı'' iddiasına dayandırılarak suçlamalara maruz kaldığını öne süren Çeliker, Mehmet Haberal'ı iddia edildiği gibi keyfi olarak hastanede yatırmadıklarını savundu.

Enstitüye yatmadan önce Haberal'ı tanımadığını söyleyen Çeliker, beraatini talep etti.
Çeliker, üye hakimlerden Ali Efendi Peksak'ın, ''Adli Tıp Kurumu'na sevkinin olmasından hemen bir gün önce Haberal'ın sağlık durumunun kötüye gitmesi normal bir durum mu?'' şeklindeki sorusuna karşılık da ''Hastanın psikolojik rahatsızlık olarak bir altyapısı var. Stres bunu tetikleyebilir. Rahatsızlanması normaldir'' yanıtını verdi.

''Psikiyatri bölümü hastayı kabul etmedi''

Çeliker, Hakim Peksak'ın, ''Haberal'ın kalp rahatsızlığı kontrol altına alındıktan sonra neden psikiyatri servisine sevk edilmediği'' yönündeki sorusu üzerine ise psikiyatri bölümünün hastayı kabul etmediğini ve daha sonra Sağlık Kurulu'nun emriyle psikiyatrik tedavinin kardiyoloji bölümünde devam ettiğini söyledi.

Duruşmada savunmasını yapan eski İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Erhan Kansız da iddianamede hakkında yer alan iddiaları reddetti.

İddianamede kendisi hakkında, ''sevk kağıdıyla ilgili bir hafta hiçbir işlem yapmadığı'' ve ''fotoğraf için 3 hafta oyaladığı'' yönünde iddialar bulunduğunu hatırlatan Kansız, ''Sağlık Kurulu haftada bir toplanıyor, bir haftalık gecikme bundan. Fotoğraf eksikliği içinse savcılığa yazı yazarak, eksikliğin giderilmesini istedik'' diye konuştu.

''Fotoğrafla zaman kaybetme iddiası''


Mahkeme Heyeti Başkanı Ali Alçık'ın, ''Haberal hakkındaki raporlar bir gün içinde verilirken, taburcu olma işlemleri neden bu kadar uzun sürüyor?'' diye sorduğu Kansız, ''Savcının da taburcu kağıtlarını imzalaması lazım. O nedenle uzadı. Hem fotoğrafları isteyen Cerrahpaşa'ydı. Bize kalsa fotoğrafsız da olurdu'' ifadesini kullandı.

Kansız, Alçık'ın sorduğu, ''Uygulamada fotoğrafsız olmayacağını bilmiyor muydunuz?'' sorusuna karşılık da daha önce böyle bir sıkıntı yaşamadıklarını, ne sivil ne de tutuklu hastalarında kendilerine fotoğrafsız dosya gelmediğini söyledi.

Zerrin Yiğit'in ''tehdit'' ifadesi


Duruşmada daha sonra sanıklardan Prof. Dr. Zerrin Yiğit savunma yaptı. Yiğit, Haberal'ın tedavi sürecinde, meslektaşlarıyla başlarına bir şey gelebileceğinden korktuklarını belirterek, ''Haberal'ın başına sevk sırasında bir şey geldiği takdirde sorumluluğu kim alacak korkusu yaşadık'' dedi.

Hakkındaki iddiaları kabul etmeyen Yiğit, beraatini talep etti.

Üye Hakim Ali Efendi Peksak'ın, ''Korkmak dediniz. Bu, tıbbi yükümlülükten doğan bir korku mu? Yoksa cebir, tehdit yoluyla bir durumu mu ima etmek istediniz?'' sorusuna karşılık Yiğit, korkunun her iki durum için de söz konusu olduğunu ifade ederek, ''Bana kimin ilettiğini hatırlamıyorum ancak Prof. Dr. Vedat Samsoy'un tehdit edildiğini duydum. Haberal'ın çevresinin geniş olduğunu ve tehdidin Haberal'ın çevresinden olabileceğini söylediler'' şeklinde konuştu.

Duruşmada sanıklar Prof. Dr. Hatice Sezer Karcier ve Prof. Dr. Nazmi Gültekin de savunmalarını yaparak beraatlerini talep etti.

Mahkeme heyeti, diğer sanıkların savunmalarının alınması için duruşmayı 17 Mayıs'a erteledi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler