Hanefi Avcı'nın tahliyesi için dilekçe

Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına sunulan 3 sayfalık dilekçede, tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevinde 1 Ekim'de yapılan görüşmede Avcı'nın Sabri Ergül'e, ''tutuklanmasına itiraz etmeyeceğini, suç işlemediğini, haksız tutuklanması nedeniyle kamuoyunda büyük bir infial oluştuğunu, yargının haksız ve usulsüz tutuklama kararını kaldıracağını umduğunu ve her şeye rağmen yargıya güvendiğini'' söylediği belirtildi.

Yargı organının özellikle kendisi tarafından yapılmış haksızlıkları gidermek ve hakkı üstün kılmak durumunda olduğu ifade edilen dilekçede, Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler, anayasa ve diğer yasalara göre temel insan haklarının dokunulamaz, devredilemez ve vazgeçilemez olduğu savunuldu.

''Özgür olma hakkı değerlendirildiğinde, kişinin, tutuklunun özgür olmasını sağlamak için bizzat girişimde bulunmamış olması, bu temel insan hakkından vazgeçtiği, özgür olmayı istemediği sonucunu doğuramaz'' ifadelerine yer verilen dilekçede, ''Yargı organı, savcılıklar, mahkemeler yalnızca sanıkların aleyhine olan işlemleri değil lehine olan işlemleri de kendiliğinden yapma yükümlülüğündedir'' denildi.

Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerinin cumhuriyet savcısına ''tutuklamayı geri alma, salıverme'' yetkisi verdiği hatırlatılan dilekçede, savcıların koşulların gerektirmesi durumunda sanığın tutukluluk halini ''adli kontrollü'' olarak serbest bırakılma haline getirebileceği ve başsavcı, başsavcı vekillerinin bütün savcıların yetkilerini kullanabileceği kaydedildi.

Dilekçede, ''Bir insan, avukat ve milletvekili sıfatımızla, 28 Şubat sürecinde de tutuklanan Hanefi Avcı'yı, Beypazarı Cezaevinde ziyaretle, konuyu TBMM ve kamuoyu gündemine taşıyan ben Sabri Ergül, şimdi de sayın makamınıza bir insan ve avukat olarak başvuruyor, Hanefi Avcı'nın tutukluluğuna son verilmesi için gereğini takdirlerinize sunuyorum'' denildi. Bu arada, Sabri Ergül, aralarında bazı eski milletvekilleri, sanatçılar ile gazetecilerin bulunduğu bir grup adına adliye önünde yaptığı basın açıklamasında, Hanefi Avcı'nın tutuklanmasının ve ona yapılan muamelenin kamu vicdanında rahatsızlık yarattığının açık olduğunu belirtti.

Türkiye'de hukuk dışı bütün dayatmalara karşı olduklarını kaydeden Ergül, ''Türkiye'de geniş halk kesimi ilk defa Avcı gibi dürüst bir insanın tutuklanması konusunda sesini yükseltti. Kamu vicdanı haykırıyor. İnanıyoruz ki bu binada da adalet vardır. Umuyoruz ki burada da adalet tecelli edecektir'' dedi. Sanatçılar Tarık Akan, Müjde Ar ve Rutkay Aziz ile gazeteciler Hikmet Çetinkaya, Ahmet Hakan ve Cüneyt Ülsever'in de imzasının bulunduğu basın açıklamasının okunmasının ardından grup olaysız dağıldı.