'Hangi Çağda Yaşıyoruz!'

'Hangi Çağda Yaşıyoruz!'
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 26.08.2011 - 05:59

Savunageldiğimiz evrensel değerler, insanları birbirine yakınlaştırmak, kaynaştırmak içindir. Barış ve güzel bir yaşam içindir. Çocuklarımıza ‘göreceğiniz güzel günler var’ diyebilmek içindir.

Savunageldiğimiz evrensel değerler, insanları birbirine yakınlaştırmak, kaynaştırmak içindir. Barış ve güzel bir yaşam içindir. Çocuklarımıza ‘göreceğiniz güzel günler var’ diyebilmek içindir.

Başkalarının acılarını, duygu ve düşüncelerini küçümsemek, aşağılamak ve duyarsızlık belki de çağımızın en büyük sosyal hastalığı. Son yıllarda ve son günlerde Batı Avrupa’da yaşağımız ırkçı saldırıları ve Avrupa’da ırkçılığın boyutunu anlamaya çalışıyorum. Batı Avrupa’da ırkçıların devlet ve polis tarafından hoş görülmesi ve korunması yalnız bizi değil, demokratik toplum yapısını da tehdit ediyor.

Bilindiği gibi çok kısa süre önce Norveç, savaşlar dışında tarihinin en kanlı siyasi katliamlarından birini yaşadı. Katliamı gerçekleştiren Norveçli faşist katilin katlettiği gençlerin büyük bir kısmının Norveç’te antifaşist örgütlenme içinde olmaları, canlarına mal oldu. Bütün bu ırkçı faşistlerin verdikleri ortak mesaj şöyle: “Avrupa’yı Müslümanlardan ve komünistlerden kurtarma amacıyla bu saldırıları yapıyoruz.” Ne yazık ki son günlerde Türkiye’de de ırkçı saldırılar oluyor. Çorum, Maraş ve Sivas katliamlarının acıları daha geçmeden, sorumluları açığa çıkarılmadan Türkiye’nin çeşitli yerlerinde irili ufaklı ırkçı saldırılar oluyor. Türkiye’deki ırkçı saldırganlar da Avrupa’da ırkçıların söylediklerini tekrarlıyorlar. Adını çok iyi bildiğiniz eski bir Başbakan, ‘Bana sağcılar suç işliyor dedirtemezsiniz’ diyerek yapılan saldırılara göz yummuştu.

Biz yurtdışında yaşayanlar artık birer ‘dünya vatandaşı’ olduğumuzu anlamak zorundayız. Yeni bir dönemece geldi yaşam. İki ülkeli olmaktan tek ülkeli olmaya doğru evrildi yaşamımız. Yabancılıktan göçmenliğe, göçmenlikten yurttaşlığa. Yaşadığımız ülkenin yurttaşı olmak, yeni bir kimlik edinmek anlamını içeriyor aynı zamanda. Edineceğimiz ve aynı zamanda kendimizi de katacağımız yeni bir kimlik. Oluşumunda bizim kadar, yaşadığımız ülkenin de yer alacağı, hem etkileyip hem etkileneceğimiz bir kimlik bu. Tanımını ancak çok kültürlü bir insan, çokkültürlü bir toplum diye yapabiliriz.

Ne yazık ki Danimarka’da şu anda durum iyi görünmüyor. Avrupa Birliği Komisyonu’nun, Danimarkalıların yabancı insanlara karşı davranışlarını eleştiren raporları ve Norveç’teki ırkçı katliam; özeleştirisel, samimi bir tartışma başlatacağına, Danimarka’nın alıngan ve saldırgan tutumu sürüyor. Yabancı düşmanlığının siyasi ve kültürel kabalığına karşı çıkan güçler; görüşlerinin doğru, tartışılmaz ve kusursuz siyasi düşünce olduğunu iddia eden çatlak sesli, barış istemeyen bir sağ düşünceyle karşı karşıyalar.

Savunageldiğimiz evrensel değerler, insanları birbirine yakınlaştırmak, kaynaştırmak içindir. Barış ve güzel bir yaşam içindir. Çocuklarımıza ‘göreceğiniz güzel günler var’ diyebilmek içindir. Her zamankinden daha çok barışa ve hoşgörüye gereksinimimiz var. Demokratik ve açık toplumdan, aydınlanmadan yanayım. Dünyanın her yerindeki her türlü ırkçı ve faşist saldırıyı kınıyor ve lanetliyorum. Bertolt Brecht’in dediği gibi ‘Hangi çağda yaşıyoruz!’

huseyin@pc.dk


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler