Hangisi daha tehlikeli?
Uzun bir süredir insan kalıtımındaki bozuklukların, yüksek enerjili ışınlama sırasında serbest radikallerce oluşturulduğu sanılıyordu. Ancak Alman bilimciler, ışınlama esnasında başka bir parçacığın DNA için daha tehlikeli olduğunu buldu. Bu, hidratize olmuş, yani su molekülleriyle çevrili elektron.
Max-Planck Dinamik ve Oto-Organizasyon Araştırmaları Enstitüsü araştırmacılarının, Nature Chemistry dergisindeki yazıları, kanser hastalıklarında kullanılan ışın terapisi için önem taşımakta. Sonuçlar ışın dozlarının yeniden ayarlanmasını gerektirebilir.
Suda serbest olarak çözünmüş elektronun keşfinden kırk beş yıl sonra bilim insanları, elektronun daha önce bilinmeyen bağlama enerjisini ölçmeyi başardı. Bu enerji elektronun yeniden su çevresinden ayrılması için gereklidir. Yüksek enerjili ışın hücrenin bir DNA’sına girdiğinde, hücrenin yaşamsal önem taşıyan içerikleri bozulur. Bu mekanizmadan kanserle mücadelede kullanılan ışın terapisinde yararlanılmakta.
Ancak ışın aynı zamanda sağlıklı hücrelere de zarar verir. Yüksek enerjili ışınlamada biyolojik dokudaki suda, örneğin zar veya biyomolekül duvarları gibi sınır bölgelerde suda çözünmüş elektronlar oluşmakta. Bilim insanları incelemeler sırasında bugüne kadar bilinmeyen bir türe rastladı: Sınır bölgesinde, kısmen çözünmüş bir elektron. Bu parçacığın varlığı ve ömrü, kısa ömürlü reaktif parçacıklar için özel olarak üretilmiş hızlı bir kamerayla saptanmış. Yeni saptanan elektronlar, bağlama enerjisiyle DNA’yı bölebildikleri için bu kadar tehlikeli. Ayrıca uzun yaşadıkları içinde zararlı etkilerini sürdürmeye devam ediyorlar.
En Çok Okunan Haberler
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Colani’nin arabası
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Nevşin Mengü hakkında karar
- Komutanları olumsuz görüş vermedi, görevlerinden oldu
- 148 bin metrekarelik alan daha!
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Bakanlık 5 ildeki lahmacuncuları ifşa etti