"Hani Kürt sorununu çözmüştü?"

Eski BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Başbakanın Muş'ta, ''Ben Kürt sorununu çözdüm bitirdim'', Diyarbakır'da ise ''Kürt sorununu çözeceğim'' sözlerine ilişkin, ''Muş ile Diyarbakır arası 200 kilometre. Muş'ta Kürt sorunu çözüldü de Diyarbakır'da nasıl çözülmedi? Hani Kürt sorununu çözmüştü" dedi.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 06.06.2011 - 13:00

Emek, Özgürlük ve Demokrasi Bloku tarafından bağımsız milletvekili adaylarını desteklemek amacıyla Bitlis'te miting düzenlendi.

Mitingde konuşan Eski BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, demokrasinin önemine değinerek,yurttaşların kendi topraklarında, özgürce, onurluca yaşaması gerektiğini belirtti.

Demirtaş, sözlerine şöyle devam etti:

''Bir yerde kardeşlikten eşitlikten söz ediyorsak, bir kardeşin neyi varsa, öbür kardeşin de aynısına sahip olması lazım. Eğer 'biz birlikte Kurtuluş Savaşı'nı verdik ve bu vatanı birlikte kurduk' diyorsak, her şeyimiz eşit olacak. Eğer 1920'de Kürt halkı Kurtuluş Savaşı'nda Çanakkale'de can verirken, Türk kardeşiyle birlikte aynı mezara gömülürken Kürt vardıysa, bugün de var olacak. Eşitlik, kardeşlik kabul edilecek. Bir halk seninle birlikte savaşacak, sonra kalkıp diyeceksin ki 'sen Kürt değilsin, senin dilin yok, sen zaten dağ Türküsün' ve bunu 80 yıl bu halka dayatacaksın. Bunun adına 'demokrasi' diyeceksin, buna isyan eden halka 'terörist' diyeceksin. Yok böyle yağma. Onurlu hiçbir halk kabul etmez. Kürt ve Türk halkı elbette kardeştir, elbette ayrılmak istemiyor ama bu devlet politikasına da asla boyun eğmiyor.''

Seçimde demokratik özerklik projesini ettiklerini belirten Demirtaş, Bitlis halkının, kendi bütçesiyle kendi kendini yönetebileceğini ifade etti. Demirtaş, şöyle konuştu:

''Bu halk, kendi meclisinde tartışarak sorunlarını çözebilir. Size, 'bizi iktidar yapın' demiyoruz, 'sizi iktidar yapacağız, iktidarı size emanet edeceğiz' diyoruz. 'Bizim altımızdaki koltukları da alın' diyoruz, onlar sizindir. Böyle bir sistemde, BDP'de hükümete gelse, yapacağı şey bundan fazla değil. Bu nedenle bölge meclisleri, yerinden yönetim, demokrasinin tek çaresidir. A partisi gider, B partisi gelir, bir şey değişmez. Her bölge, her il, kendi kendini yönetebilmelidir. Bu sistem Türkiye'nin her yerinde olmalıdır. Antalya'daki yatırımcı, bütçesini turizm veya tarıma yatırmak istiyorsa oradaki meclis buna karar verebilmelidir. Şimdi Bitlis'teki işsizlik yoksulluk sorununu Ankara'ya gidecek bu AKP vekilleri mi çözecek?''

Sadece AKP değil, CHP'nin de MHP'nin de söylediklerinin birbirinden farklı olmadığını söyleyen Demirtaş, bu partilerin de iktidar olunca ''aile sigortası, sülale sigortası'' yapmaktan söz ettiğini aktardı.


''Seçime de girmeyiz"


Demirtaş, ''Bu meydanlarda size birçok şey vaat edildi. Biz size ancak özgürlük ve demokrasi vaat edebiliriz. Sizden çalınanı size iade etme sözünü verebiliriz ancak. Demokratik özerklik bu halk için vaat edebileceğimiz en büyük projedir'' dedi.

Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Burada nüfusun yüzde 60'ına yeşil kartı reva gören Başbakanın oğlunun geliri, Bitlis'in gelirinden fazladır, bu mudur Müslümanlık? Kendisi diyor ya meydanlarda 'musalla taşına yatırdıklarında Başbakan mısın, Cumhurbaşkanı mısın fark etmez' diyor. Madem fark etmez, bu ne servet hırsıdır? Çocuklarınla damatlarınla dünyanın servetini niye kazanıyorsun? Başbakan maaşıyla bunu nasıl yapıyorsun? Bu nasıl bir anlayıştır. Bizim bildiğimiz imam hatipte bu kadar ticaret öğrenilmez. İmam hatipte din öğrenirsin ama maşallah ticareti iyi yapıyorsun.''

Başbakanın Muş'ta ve Diyarbakır'da, meydanlarda farklı sözler söylediğini kaydeden Demirtaş, hükümetin Anayasa değişikliğinden bahsettiğini ancak sistemi değiştirmeye niyetinin olmadığını söyledi.

Başbakanın Muş'ta, ''Ben Kürt sorununu çözdüm bitirdim'', Diyarbakır'da ise ''Kürt sorununu çözeceğim'' dediğini belirten Demirtaş, şöyle devam etti:

''Muş ile Diyarbakır arası 200 kilometre. Muş'ta Kürt sorunu çözüldü de Diyarbakır'da nasıl çözülmedi? Hani Kürt sorununu çözmüştü. Dengesini, kimyasını bozdunuz, bölge gezisi sonrasında hafıza da kalmadı. Nerede ne söylediğini bilmiyor artık.

Eğer bu ülkeye barış, kardeşlik ve demokrasi vaat etse biz seçime de girmeyiz. Kendisine 'ben bu sorunları çözeceğim de biz seçimden çekilelim' dedik. O ceylan derisi koltuklar senin olsun. 50 sene daha otur mübarek olsun. Başbakan halen 'BDP şiddet kullanıyor' diyor. Seçime 6 gün var. Başbakan çıksın bu talepleri kabul etsin, biz yine çekilelim. Eğer çözümde samimiysen buyur. Biz analarının göz yaşını bir tek oya değişmeyiz.''


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon