'Hapiste yazar kalmasın'

Uluslararası PEN Türkiye Merkezi, Türkiye Yazarlar Sendikası ve Türkiye Yayıncılar Birliği 15 Kasım Dünya Hapisteki Yazarlar Günü nedeniyle dün ortak bir basın toplantısı düzenledi. Uluslararası PEN her yıl tutuklanma tehlikesi olan ya da hapisteki yazarlara dikkati çekmek için 800 vaka arasından 5 örnek olayı, 5 yazarı gündeme getiriyor. Bu yıl da aralarında Türkiye’den Fazıl Say’ın da olduğu 5 yazar ve sanatçının ismi paylaşıldı ve durumlarına özellikle dikkat çekilerek destek verilmesi istendi. Diğer isimler ise şöyle: Dina Meza (Honduras), Kunchok Tsephel Gopey Tsang (Çin-Tibet), Zahra Rahnavard (İran) ve Rodney Sieh (Liberya).

Toplantıda PEN Türkiye Başkanı Tarık Günersel ortak basın açıklamasını okudu. Türkiye’de halen aralarında Ayşe Berktay, Cihan Deniz Zarakolu, Füsun Erdoğan, Merdan Yanardağ, Tuncay Özkan ve gazetemiz yazarı Mustafa Balbay’ın da bulunduğu 73 yazar, gazeteci ve çevirmenin hapiste bulunduğuna dikkat çekilen açıklamada birçok yazar, gazeteci, çevirmen ve yayıncının da hapsedilmek tehlikesiyle karşı karşıya olduğu ve Pınar Selek gibi birçok yazarın da sürgünde olduğu belirtildi.

Açıklamada şöyle denildi: “Hapiste yazar, yayıncı, çevirmen, gazeteci kalmaması için tüm düşünce ve ifade özgürlüğünü engelleyen yasa maddeleri, özellikle Terörle Mücadele Kanunu ve Türk Ceza Kanunu değiştirilmelidir. Türkiye altında imzası bulunan ve tüm yasalardan önce uymakla yükümlü olduğu İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi gibi sözleşmelerdeki düşünce ve ifade özgürlüğüne yönelik maddelere uymalıdır. Avrupa Birliği düşünce ve ifade özgürlüğüne yönelik düzenlemelerin hızla yapılması için AB’ye katılım süreci müzakere fasıllarından Yargı ve Temel Haklara ilişkin 23. Fasıl ve Adalet, Özgürlük ve Güvenlik’e yönelik 24. Fasıl acilen açılmalıdır.”

Toplantıda Kanada, Meksika, Sırp ve Norveç PEN merkezlerinden gelen mesajlar da okundu.

TYS Başkanı Mustafa Köz, artık yazarların “özgürlüğünü” değil de “özgünlüğünü” tartışmak istediklerini belirtti. TYB Başkanı Metin Celâl ise AB’ye katılım sürecindeki söz konusu fasılların acilen açılması gerektiğini belirterek, “AB sürekli ‘Türkiye’de düşünce ve ifade özgürlüğü gelişsin, yazarlar, gazeteciler hapiste olmasın’ diye çağrılarda bulunuyor. Tamam, ama diğer yandan da Türkiye’nin AB’ye uyumu için gereken fasıllardan en önemli olanlardan iki tanesini 10 yıldan fazla bir süredir açmıyor” dedi.Toplantıya ayrıca Odatv davasında tutuksuz yargılanan gazeteci-yazar Nedim Şener, KCK davasından tutuksuz yargılanan yazar-yayıncı Ragıp Zarakolu ve Apollinaire’in “Genç Bir Don Juan’ın Maceraları” adlı kitabından dolayı “müstehcenlik” suçlamasıyla yargılanan Sel Yayıncılık sahibi İrfan Sancı, PEN Hapisteki Yazarlar Komitesi Başkanı Halil İbrahim Özcan, avukat Sabri Kuşkonmaz da katıldı.

Hapisteki Yazarlar Komitesi üyesi de olan Şener, “Türkiye’nin gündemini görüyoruz. Dershaneler için birbirine giren o güç odaklarına aslında atfediyorum bu günü. Bu iki güç odağı, hükümet ve cemaat el birliğiyle bu yazarları içeriye attılar. Daha önce uluslararası kamuoyunda tutuklu gazeteciler ve yazarlar meselesi vardı. Ancak artık cezalandırılmış, hüküm almış yazarlar, gazeteciler, aydınlar meselesi ortaya çıkacak. Bundan sonra verilmiş cezaların kaldırılmasına odaklanmalıyız” dedi.

Yargıtay’da beraat kararı bozulan Sancı ise “Burada Yargıtay’ın doğrudan yargıya müdahalesi sonucu yayıncılık dizayn ediliyor. Bu dava şu an Sel Yayıncılık ya da benim davam olmaktan çıkıp, Türkiye’deki yayıncılığın davası konumuna yükseltildi. Bizim beraat kararımızı bozan 14. Ceza Dairesi. Bu çok sağlam bir ekip. Kamuoyunda N. Ç. davası diye bilinen ve Edirne’de kızına tecavüz eden bir babayı cezaevinden çıkartılmasına yönelik karar veren, sağlam bir ekibin elindeyiz yani” dedi.