Haydi misafir olalım
Sarıyer’deki Down Town Event Cafe’nin salon şefi mental bir genç, halkla ilişkiler sorumlusu down sendromlu, sosyal medya sorumlusu mental genç.
Sarıyer Belediye binası içinde iki ay önce açılan Down Town Event Cafe, müdavimlerini bekliyor. Sıcak bir atmosfere sahip kafenin en önemli özelliği, çalışanlarını hayata hazırlaması. İstanbul Zihinsel Engelliler İçin Eğitim Ve Dayanışma Vakfı’nın (İZEV) desteğiyle açılan kafede, otizmli, down sendromlu, zihinsel engelli çocuklar ve yetişkinler çalışıyor. Belediye personeline, belediyeden hizmet alan vatandaşa, çevre okullarda okuyan öğrencilere, iş insanlarına hizmet veren kafenin kapıları, bir kahve molası vermek isteyen herkese açık. Kafede, İZEV’in uzun zamandır destekleği 8 ‘farklı birey’, dönüşümlü olarak çalışıyor. Hepsinin daha güçlü veya daha zayıf olduğu yönleri var. Ekibe sonradan Elif dahil olmuş. Tatlı yapmayı ve servisi seviyor. Halkla İlişkiler Sorumlusu Tan’ın problem çözücülüğü mükemmel. Otizmli Okan, servis yapıyor... İlk başta çay, kahve servisiyle başlamışlar. Kafe şimdi ana yemek ve tatlılardan oluşan menüye sahip. Amaç kâr etmek olmadığı için fiyatlar makul. ‘Az ama güzel ürün’ servisi var.
‘Hedef büyük’
İZEV Vakfı Genel Koordinatörü Merve Kılıç, “Kafede çalışan gençlerimiz, bir süre önce turizm ve otelcilik bölümünden servis, karşılama elemanlığı gibi küçük eğitimler aldılar. Daha sonra küçük mutfak atölyeleri yaparak devam ettirdik. Gençler burada hem iş eğitimi alıp hem de çalışıyorlar. Kazançları oluyor. Hedefimiz burayı korumalı işyerine döndürerek devlet desteği almak” diyor.
Anneleri: Ağlamayı bırakın
37 yaşındaki Tan’ın annesi İZEV’li Saadet Aytıs, oğlunu şöyle anlatıyor: “Bizim her anımız gelişme üzerine kuruldu. Ona hiçbir zaman aciz gözüyle bakmadık. Ona da bunu aşıladık. Daha girişken oldu, özgüveni yüksek oldu. Gittiğimiz her yere götürdük. Tan, 15 senedir tiyatro yapıyor. Sergilerin küratörlüğünü yapıyor. Gerçek anlamda özgürleşti. Burada haftada iki gün bulunuyor. Çok mutluyum. Çok şey öğrendi hem de kendini manevi anlamda besliyor, hissediyorum. Minik minik paralar kazanmanın verdiği hazza da kapıldı.” Aytıs, özel çocukları olan pek çok annenin yanlış bir yolda olduğunu gördüğünü de dile getiriyor:
“Tan bile bunun farkında. Çok üzüldüklerini ve sürekli kendilerini kapattıklarını sadece dertlendiklerini görüyorum. Böyle olmaz. Çünkü annenin üzüntüsü çocuğa yansıyor birebir. O yüzden artık ağlamaları bir yana bırakıp ne yapmaları gerektiğini düşünmeleri lazım.” Kafede garsonluk yapan Nil’in annesi İZEV’li Maritza Dalva, “Nil, 32 yaşında. Perşembe günleri burada, Cuma günleri Mecidiyeköy’deki kafede. Kızımın mutlu olduğu her yerde ben de mutluyum. Nil burada çok mutlu. Sevdiği arkadaşlarıyla beraber, bir işe yaradığını hissediyor” diyor. Özel çocukları olan diğer annelere de tavsiyelerde bulunuyor: “Çocuklarını hiçbir zaman saklamasınlar. Çocuklarıyla herzaman gurur duysunlar. Çünkü gerçekten down sendromu bir engel değil, bir farklılık. Onların yapamayacağı hiçbir şey yok. Sadece sevgi, özgüven verin. Duygusal olarak kesinlikle bizden üstünler. Onların verdiği sevgi gücü hiçbir şeyle mukayese edilmez. İyi ki varlar. Biraz yaşayın onlarla çok keyifliler. Çok sempatikler. Çok güzel espri yetnekleri var. Duygusal enerjileri çok çok yüksek.”
Yeni bir deneyim
İZEV Vakfı Genel Koordinatörü Merve Kılıç, kafeye daha çok kişi çekmek için ayda iki kez etkinlik planladıklarını dile getirerek “Gençlerin workshopları olacak. Misafirlerimizin yeme, içme yanında, farkındalıkta yeni bir boyuta geçmelerini, yeni bir deneyim kazanmalarını istiyoruz. Buradan çıktıklarında başka bir insan olmaları için yeni bir adım atmalarını istiyoruz... Burayı herkesin görmesi gerek” diyor.
En Çok Okunan Haberler
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Colani’nin arabası
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı
- Komutanları olumsuz görüş vermedi, görevlerinden oldu
- 148 bin metrekarelik alan daha!
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Nevşin Mengü hakkında karar
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?