‘Hayır’ için birleştiler

Mersin’de çeşitli sivil toplum kuruluşları “Demokrasi İçin Yurttaş Girişimi” adı altında bir araya gelerek, anayasa değişikliğine karşı hayır kampanyasına başladı. Yapılan ortak açıklamada, “Milletimizin önüne konulan bu anayasa değişikliği, 150 yıllık demokrasi yolculuğundan, saltanata geri dönüştür. Kabul edilemez” denildi. Mersin Gazeteciler Cemiyeti’nde basın toplantısı düzenleyen “Demokrasi İçin Yurttaş Girişimi” bileşenleri adına ortak açıklamayı Mersin Barosu avukatlarından Şerife Arıcı Yıldız okudu.

“Cumhuriyetimiz ve parlamenter demokrasimiz bir anayasa değişikliği oldubittisiyle yeni bir rejime dönüştürülmek istenmektedir” diyen Yıldız, Türkiye’nin işsizlik, yoksulluk, terör, mülteciler gibi onlarca sorunla uğraştığı bir dönemde, Cumhuriyet, demokrasi, ülke bütünlüğü ve milli egemenliğin kaldırılmak istendiğini vurguladı.

Yıldız, “Bu Meclis’in anayasa yapma yetkisinin olmadığı, anayasa değişikliği için toplumun katkısının alınmadığı, anayasa değişikliğinin ülkeye dayatıldığı bir tarafta dururken, anayasa değişikliğiyle Türkiye’ye adı konulmamış bir başkanlık sistemi getirilmek istenmektedir” dedi. Anayasa değişikliğinin tek adam rejimi getireceğini, milletin egemenliğini partili bir cumhurbaşkanına devredeceğini, Cumhurbaşkanı’na OHAL ilan etme, Meclis’i feshetme, kararname çıkarma, uluslararası anlaşma yetkisini vereceğini belirten Yıldız, “Üniter devlet federatif bölünmeye açık hale getirilecek, karşılığında ise devletin denetimi imkânsız hale gelecektir” diye konuştu.

Yurttaş ve sivil toplum kuruluşları olarak gelecek adına endişe duyduklarını belirten Yıldız, “Milletimizin önüne konulan bu anayasa değişikliği, 150 yıllık demokrasi yolculuğundan, saltanata geri dönüştür. Bu nedenle anayasa değişikliğine hayır diyor, tüm yurttaşlarımızı demokrasi için birliğe davet ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Bağımsız yargı ortadan kaldırılıyor

CHP Samsun İl Başkanı Tufan Akcagöz, Alaçam ilçe örgütünü ziyaretinde anayasa değişikliğine ilişkin konuştu. Değişikliğin, bağımsız yargıyı ortadan kaldırdığını vurgulayan Akcagöz, “Şimdi, anayasal bir güvence olarak, hâkimlik teminatı var. Hâkimler güvence altında çalışabilsin diye getirilmiş bir ana kuraldır. Ancak, öngörülen ve halkın önüne sunulacak olan anayasa değişikliği, yargıyı doğrudan yürütmeye, yani Cumhurbaşkanı’na bağlıyor. Yüksek yargıyı neredeyse bütünüyle Cumhurbaşkanı tayin ediyor. Bunu kabul etmek, bağımsız yargının ruhuna fatiha okumak demektir. Kaldı ki seçilen cumhurbaşkanı, parti üyesi de olup, partisine genel başkanlık da yapabilecek. Siyasi kimliği olan biri, yargı mercilerini tayin ederse, orada adaletten söz etmek mümkün olmaz. Şayet bu değişiklik kabul görürse, bu ülkede hâkim ve savcılık, yapılacak meslek olmaktan çıkar. Bu nedenle en çok hâkim ve savcıların, hukuk adamlarının bu anayasa değişikliğinin karşısında olması gerekir” dedi.