HDP'li Bilgen: Türkiye, ayda 3 kez Rusya’ya gitmek istemiyorsa Kürtlerle iyi ilişkiler geliştirmelidir
HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen, Soçi’de Türkiye’nin tutumuna dikkat çekerek, “Kürtler olmasın demek akan kanın akmasını istemek anlamına gelir” dedi. Bilgen, “YSK’yle nasıl oynarsam, barajı nasıl düzenlersem seçimi kazanırım” yaklaşımıyla sorunların aşılamayacağını söyledi.
HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen, devam eden HDP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısına ilişkin parti Genel Merkez binasında basın toplantısı düzenledi.
Suriye krizine çözüm için Soçi’de yapılan toplantıya işaret eden Bilgen, “Soçi’deki zirvede Suriye’deki barış umudunun artmış olması bizim açımızdan, insanlık açısından umut verici bir durum. Sorunun ancak diyalog ile çözülebileceği ve vesayet savaşının bitmesi gerektiği yönündeki söylemlerimizin uluslararası boyutta ve Türkiye tarafından da kabul edilmeye başlanmış olması sevindiricidir” dedi.
'TÜRKİYE’NİN ÇIKARI KÜRTLERLE BİRLİKTEN GEÇER'
Bilgen, Kürtleri devre-dışı bırakma arayışlarının, “kanın akmasının sürdürmeye yönelik” olduğunu belirterek, “Türkiye, ayda 3 kez Rusya’ya gitmek istemiyorsa Kürtlerle iyi ilişkiler geliştirmelidir. Bu Türkiye’nin ve Kürtlerin de lehinedir. Tersi durumlar iç barışı tehlikeye atmakla kalmayacak yeni gerilimleri beraberinde getirecektir. Türkiye’nin sağduyu ve akıl ile hareket etmesi ve çıkarlarının nereden geçtiğinin bilincinde olarak hareket etmesi gerektiğinin altını çiziyoruz” dedi.
RIZA SARRAF DAVASI
Rıza Sarraf davasına da dikkat çeken ve gelinen aşamanın “ibret verici bir nokta” olduğunu belirten Bilgen, “Meclis’e doğru bilgi vermekten kaçınmanın kötü sonuçlarıyla karşı karşıyayız. Türkiye toplumu doğru bilgilendirilseydi bugün böyle olmazdı” diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözcüsü İbrahim Kalın tarafından İran’a yönelik ambargonun delindiğinin kabul edilmeye başlandığını dile getiren Bilgen, “Bunu kabul edip etmediklerini önümüzdeki günlerde göreceğiz. Bir ülkenin çıkarı bir partinin sorunu olamaz. Bu Türkiye’nin sorunu ise bütün parlamentoyla bunun neden yapıldığını, niçin yapıldığının paylaşılması gerekiyor” dedi.
‘RÜŞVET SORUNU BEKAA SORUNU OLAMAZ’
Bilgen, “Rüşvet sorunun beka sorunu ve bir ülke sorunu ile bağdaştırılması kabul edilemez. Kulak tıkama, göz yumanın ileride Türkiye’yi zora sokacak, sadece bazı siyasetçilerin rehine pozisyonuna düşmesini değil, bütün Türkiye’nin rehine pozisyonuna düşmesini beraberinde getireceğini Türkiye’yi yönetenlerin görmesi lazım” diye konuştu.
Daha önce tartışılan konu üzerinden bakanların aklanmasını da hatırlatan ve “eğer bunu yaparsanız bütün Türkiye’nin geleceği ipotek altına alınır” diye uyarıda bulunduklarını hatırlatan Bilgen, meselenin beka sorunu üzerinden değil rüşvet konusu olarak ele alınması ve kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi gerektiğini söyledi. Bilgen, Türkiye’nin bu sorunu aşmak için yeni silah alımının “yanlışı bir başka yanlışla” örtmeye yönelik olduğunu söyledi ve Türkiye’nin Petroit alımının gündemine getirildiğini söyledi.
‘TORBA YASA SADECE EK VERGİ YÜKÜ GETİRİYOR’
Torba yasaya da dikkat çeken ve “Bu yasa sadece Türkiye’ye vergi yükü getirecek” diyen Bilgen, ek kaynak arama yolunun bir çıkar yol olmadığını, Türkiye’deki kriz riskini daha da arttırdığını herkesin görmesi gerektiğini söyledi. Bilgen, savunma harcamalarındaki büyük harcamaların vatandaşın ekonomisine yönelik bir tehdit olduğunun altını çizdi. Akkuyu Santrali ile ilgili davanın görüldüğünün de altını çizen ve bu konuda şikayetçi olanlar arasında yer aldıklarını belirten Bilgen, Rusya’daki nükleer santrallerdeki sızıntının Avrupa’yı tehdit ettiği yönündeki tartışmalara dikkat çeken bu açıdan konunun enerji ihtiyacı ile ele alınamayacağını söyledi.
‘ALEVİLERİN İŞYERLERİNİN İŞARETLENMESİ CİDDİYE ALINMALI’
Bilgen, Alevilerin evlerinin işaretlenmesini de değerlendirerek bunun geçmişteki alevi katliamlarını hatırlattığını söyledi. Meselenin “kimi zihinsel özürlü şahıslara” yıkılmasının kaygı verici olduğunun altını çizen Bilgen, “Bu konuda ciddi bir soruşturma yapılmalıdır. Yoksa Alevileri tedirgin ederek yerlerinden sürülmeleri kabul edilebilir değil” dedi.
İÇ HUKUK YOLLARI İFLAS ETTİ
6 Aralık’ta İdris Baluken ve Figen Yüksekdağ ile 7 Aralık’ta Selahattin Demirtaş’ın görülecek olan davalarına da dikkat çeken Bilgen, adil yargılama hakkı üzerinde durarak, “AYM kararı göstermiştir ki, Türkiye’deki iç hukuk yolları tümüyle bitmiştir, iflas etmiştir. AYM üyelerinin aldıkları kararı okuyarak almışsa bile Karayılan’ın twit atarak talimat verdiğine inan bir yargıç profili bütün saygınlığını yitirmiştir” dedi.
KESK, DİSK, TMMOB ve TTB tarafından başlatılan “OHAL değil demokrasi istiyoruz” kampanyasına destek vereceklerini kaydeden Bilgen, kendi kampanyalarını da yürüteceklerini söyledi.
CENAZE TÖRENİNE KATILMAK SUÇ OLAMAZ’
TBMM Anayasa İnsan Hakları Komisyonu Başkanı’nın tek başına karar verdiğini dile getiren Bilgen, “AİHM kararları iç hukukun bir parçadır. Bu kararlarda cenazelere katılmanın terör suçuyla bağdaştırılamayacağıdır. Siyasetin görevi cenaze törenlerine katılanları tartışmak değil, cenazelerin gelmesini engellemektir. Hak ihlallerine seyirci kalan bir komisyonun vekilimize ilişkin aldığı keyfi karar kabul edilebilir değil” dedi.
YSK DÜZENLEMESİ
Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) ilişkin yapılmak istenen düzenlemeleri de toplantıda ele aldıklarını dile getiren Bilgen, YSK’nin varlığının demokrasinin göstergesi olduğunu söyleyen. Bilgen, seçimlerin vatandaşlar ve partiler tarafından izlenmesi gerektiğini belirterek, yeni düzenlemeyle bunların ortadan kaldırıldığını ve bunun seçime müdahale anlamına geldiğini söyledi. Bilgen, düzenlemenin “gizli oy açık sayım” ilkesine de aykırı olduğunu dile getirdi.
‘SORUNLAR YSK VE BARAJLA OYNAMAKLA AŞILMAZ’
Erken seçim konusunda sorulan bir soruya da cevap veren Bilgen, seçmenlerin önündeki engellerin öncelikle kaldırılmasını gerektiğini belirterek, “Türkiye’nin sıkışmasını görüyoruz ve bunu aşmanın yolu erken seçim olabilir. Ama bunu sadece seçim yapmaya bağlamaktan vazgeçmek gerekir” dedi. Seçim takvimi tartışılmadan önce Türkiye’nin hangi koşullarda seçime gittiğinin tartışılması gerektiğini dile getiren Bilgen, “Yoksa iktidarın atraksiyonları, YSK ile nasıl oynarsam, barajı nasıl düzenlersem seçimi kazanırım yaklaşımı ile sorunun çözülmeyeceği aşikardır” dedi.
En Çok Okunan Haberler
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- 35 milyon TL değerinde altın sikke ele geçirildi
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi
- Türkiye'den Şam Büyükelçiliği'ne atama!
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- 21 kişinin daha hastanelik olduğu ortaya çıktı