"Hedef aynı"

KKTC Dışişleri Bakanı Hüseyin Özgürgün, "Rum tarafı, 1950'lerde Kıbrıs adasına yönelik hedefi neyse bugün de aynı hedefi korumaktadır" dedi.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 14.01.2010 - 16:18

Kıbrıs sorununu çözmek için yıllarca yapılan müzakerelerden olumlu sonuç alınamadığını ifade eden Özürgün, Kıbrıs Türk tarafının yapıcı önerilerine karşılık hiçbir sonuç alınamamasının sebebinin, Rumların Kıbrıs'ta Kıbrıs Türklerini azınlık statüsüne düşürecek ve Rum hegemonyasının sağlanacağı bir anlaşma hedeflemesi olduğunu belirtti.

Bakanlık Basın Bürosundan yapılan açıklamaya göre Özgürgün, Kardeş Ocağını ziyareti sırasında yaptığı konuşmada, Kıbrıs Türk halkının, kurduğu cumhuriyetin sağladığı güvenlik ve güvenceyle refah bir hayat sürdüğünü, Kıbrıs sorununun devam etmesindeki tek sebebin ise Rum tarafının Kıbrıs'ı Helen adası yapma hedefinin hiç değişmemesi olduğunu kaydetti.


Müzakerelerin hedefi

Kıbrıs Türk halkının egemenliğini, siyasi eşitliğini ve tam güvenliğini sağlayacak kapsamlı bir anlaşmaya varmak amacıyla müzakere sürecine katılındığını ifade eden Özgürgün, Kıbrıs Türk halkı için müzakerelerin hedefinin, sulandırılmamış iki kesimlilik, iki halkın siyasi eşitliği, kurucu devletlerin eşit statüsüne dayalı yeni bir ortaklık ve Türkiye'nin etkin ve fiili garantisinin devam ettiği bir anlaşma olduğunu vurguladı.

Bugüne kadarki olumsuz gelişmelere rağmen Türk tarafının iyi niyetle masada oturmaya devam ettiğini belirten Özgürgün, "Kıbrıs Türk tarafının ilelebet masada iyi niyetle oturacağını düşünmenin hayalcilik olduğunu" söyledi ve sözlerine şöyle devam etti:
"Bugün Rum tarafının, uluslararası arenadan bizi dışlamak, temsiliyetimize engel olmak, sesimizi boğmak, ekonomimizin güçlenmesine yönelik çalışmalarımıza taş koymak için 'tanınmışlığın' getirdiği her türlü avantajı kullanmasına rağmen, biz yine de adada kapsamlı bir çözüme destek vermeye ve bu yönde adımlar atmaya devam etmekteyiz. Mevcut durumun tek kazançlısı, 1964'te silah zoruyla gasp ettiği 'Kıbrıs Cumhuriyeti' unvanını elinde tutan ve uluslararası tanınmışlık ile AB üyeliğinin avantajlarını kullanarak 'devlet işlerine' Kıbrıs sorunu çözümlensin çözümlenmesin devam etme olanağına sahip olan Rum tarafıdır. Tüm dünya kabul etmelidir ki, bir Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti vardır. Adaletsizce tanınmamış olmasına rağmen halkının kendi kendini yönetme hakkını kullanarak ilan ettiği ve yüceltmek için ant içtiği bu devlet haklarımızın güvencesidir. Uluslararası toplum bu adaletsizliğin devam etmesine izin vermemelidir."


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler