"Hem sanık olacaksınız hem de hakim"

CHP Lideri Deniz Baykal, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın "Parti kapatmayı bırakın da parlamento karar versin" önersini, 'ciğeri kediye teslim etmek' olarak yorumladı. Baykal, "Peki onlar suçlu ise, onların parlamentodakilerin suçunun yargılanması ihtiyacı ortada ise? Hem sanık olacaksınız hem de hakim olacaksınız" diye konuştu.

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal partisinin Ankara İl Kongresinde hükümete yüklendi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "Nasıl yargı mensuplarını yüksek yargı yargılıyorsa, bırakın parlamentodaki siyasetçileri de parlamento yargılasın. Parti kapatmaya bırakın da parlamento karar versin" sözlerini hedef alan Baykal, parlamentonun zaten milletvekillerini yargılama yetkisine sahip olduğunu söyledi. Baykal, "Parlamentodaki bir siyasetçinin yargılanması ihtiyacı ortaya çıktığında ki bugün meclisteki 550 milletvekilimizin 608 kez yargılanmasına ihtiyaç çıkmıştır, yani 608 tane fezleke, dosya mecliste hazır bekliyor, bu yargılanmayı yapılıp yapılmayacağına kim karar veriyor? Meclis karar veriyor. TBMM o kararı alamadığı için o 608 dosya yargılanamıyor zaten. Başbakanın bundan haberi yok mu?" diye sordu. Kendi iktidarları döneminde parlamento hiç karar almadığı için Başbakanın parlamentoya böyle bir yetki verilmediğini zannettiğini belirten Baykal, "Halbuki parlamentonun böyle bir yetkisi var. Parlamento istese o 608 dosyaya yargılamanın önünü açabilir. Niye açamıyor? Çünkü parlamento kapatıyor. Onun için kalpazanlık, ihaleye fesat karıştırma parlamentoda soruşturulamıyor. Parlamento o yetkiye zaten sahip. Bu ciddi bir iddia ortaya koyup da işin temelinden ilgisizlik ve bilgisizlik bu düzeyde ortaya çıkabilir" dedi.

Başbakanın "Parti kapatmaya bırakın da parlamento karar versin" sözlerini ise, ciğeri kediye teslim etmek' olarak yorumlayan Baykal, "diyor ki, 'siz bize bırakın biz gerekeni yapalım.' Peki onlar suçlu ise, onların parlamentodakilerin suçunun yargılanması ihtiyacı ortada ise? hem sanık olacaksınız hem de hakim olacaksınız. Bu Başbakanın son yıllarda nasıl bir zihni dağınıklık içine girdiğini gösteriyor" diye konuştu.

"Kürt açılımı yeşilçam açılımı oldu"

Başbakanın şu sıralar derdinin Anayasayı değiştirmek olduğunu söyleyen Baykal, "Bir süre önce Kürt açılımı diyordu, Türkiye'yi ayağa kaldırdı. Kürt açılımı diye başladılar, iş 'Yeşilçam açılımı' ile noktalandı. Ermeni açılımı dediler, Ermeni açılımı da tam bir fiyaskoya dönüştü. Şimdi yeni açılımı da Anayasa değişikliği açılımı" dedi. Mevcut parlamento ile yeniden Anayasa yapmanın söz konusu olamayacağını söyleyen Baykal, parlamentonun "yıpranmış, süresini, iddiasını tüketmiş, inişe geçmiş, çok köklü bir şeklide değişmesi kaçınılmaz bir parlamento" olduğunu ifade etti. Baykal, "siyasi dayanakları ortadan kalkmış bir parlamento şimdi Türkiye'de Anayasa değişikliğini gündemine alacak ve Türkiye'mizin gelecek on yıllarına yön verecek bir Anayasa değişikliğini, bu hale dönüşmüş, değişmek üzere olan, son bir yılına girmiş, halk desteğini kaybetmiş, 608 tane soruşturma dosyasının muhatabı bir parlamento yapacak. Bunun bir anlamı yok" diye konuştu.

"Parlamentoda iki parti de mahkum edilmiş"

Türkiye'nin Anayasa değişikliğini yeni, taze bir iktidarla, arkasında milli iradenin saygın bir ağırlığı ve yıpranmamış bir parlamento dönemi içinde ele alacağını kaydeden Baykal, şöyle devam etti: "Kavgalı bir parlamento, kutuplaşmış bir siyaset, gergin bir ortam, 'giderayak' bir parlamentonun yapacağı iş Anayasa değişikliği değildir. Böyle bir heyete 'siz yargıyı tanzim et' diyebilir misiniz? Dünyada bu durumda bir parlamento var mı Allah aşkına? Yani İngiltere parlamentosunda üye sayısından daha fazla, kalpazanlık dosyası var mı? İngiltere'de, Yunanistan'da, Roma'da var mı, Bulgaristan'da var mı? Hem böyle bir suç dosyası olacak arkanız da, hem diyeceksiniz ki, 'bırakın mahkeme işini biz tanzim edelim.' Sen önce hesabını ver. Bugün bu parlamento Anayasa değişikliğini yapacak, Başbakana göre, parlamentoda iki tane parti var ki, ikisi de Anaya mahkemesi tarafından mahkum edilmiş. Yani hukukun mahkum ettiği iki siyasi partinin yer aldığı bir parlamento hukuku tanzim edecek, bunu teklif ediyor Başbakan."

"Anayasa referandumu 'kal,git' referandumu olacaktır"

Baykal, Anayasa değişliğinin mecliste yeterli oy almaması durumunda, referanduma taşıyacağını söyleyen Başbakan Erdoğan'a seslenerek, "Siz millete istediğiniz soruyu sorabilirsiniz, sandık koyabilirsiniz. Ama o sandıktan millet istediği cevabı vererek çıkar" diye konuştu. Bugün Türkiye'de Anayasa değişikliği diye vatandaşın bir sorunu olmadığını, iktidarın kendi kafasındaki sorunu millete tuzak kurarak, gerçekleri gizleyerek, kendi şaibelerini yokmuş gibi takdim ederek, onlardan iyi niyetli bir cevap alabileceğini zannettiğini belirten Baykal, "Bu konu milletin önüne geldiğini zaman Türkiye çok büyük şans elde etmiş olacak. Bu kurultay Anayasa referandumu olmaktan çıkacaktır, bu iktidar hakkında 'kal, git' referandumu haline gelecektir. Referandumu o korktuğu seçim haline dönüştüreceğiz. Millete tuzak kuruyor ama millet o tuzağı bozup, tuzağı kuranları onun içine hapsetmeyi bilecektir" dedi.

"Hükümet askeri dövmek için anayasa değişikliği istiyor"

Hükümetin çok açık bir şekilde, referandumla kendine mahkeme kurmak üzere, kendine göre adalet yaptırtmak üzere yetki isteyeceğini söyleyen Baykal, "Şimdi hukuku tamamen teslim alma arayışı içinde bir Anayasa değişikliği istemektedir. İki askeri dövmek için Anayasa değişikliği istemektedir. İkinci hesabı da budur" dedi.

Baykal, AKP iktidarından geriye, Deniz Feneri Davası, Habur olayları, "ananı da al git", "askerlik yan gelip yatma yeri değil", "Sayın Öcalan" ve patronların köşe yazarlarını susturduğu bir anlayışın kalacağını savunarak, bunların demokrasi ile bir ilgisi olamayacağını söyledi. Baykal, partililere seslenerek, "AKP masadan hesabı ödemeden kaçıp gitmek istiyor, bu hesabı kimsenin yanına bırakmayız, kapıları sıkı tutun" dedi.