Her biri 8 kez elden geçiyor
Malatya'da, kentin büyük bir bölümünün geçim kaynağı olan kuru kayısı, hasat aşamasında 8 kez insan elinden geçiyor.
Malatya bölgesinde yetişen, kentin yüzde 90'ının geçim kaynağı olan ve iki aylık hasat süresi bulunan kayısı dalından kuru kayısı olarak sofraya gelirken her bir meyve 8 kez işlemden geçiriliyor. Son yıllarda kuru kayısı piyasasının yanında, hızla yaş kayısı tüketiminin de arttığı Malatya'da 2011 yılında ortalama 45 bin ton yaş kayısı dalından sofraya ulaşıyor. 2011 yılında tahmini kuru kayısı rekoltesi 122 bin ton olan bu meyve, kentin en fazla ihraç ettiği ticari ürün unvanı durumunda bulunuyor.
Malatya Ziraat Odası Başkanı Bayram Polatbaş, her yıl kayısı sezonunda kente gelen mevsimlik tarım işçilerinin de hesaba katılmasıyla meyvenin çok sayıda ailenin geçim kaynağı alma özelliğini taşıdığını söyledi. Uzun yıllar değerinin altında alıcı bulan ürünün son yıllarda üreticisinin yüzünü güldürdüğünü anımsatan Polatbaş, kayısının ürün kalitesini etkileyen doğal olayların da piyasa değerinde belirleyici olduğunu kaydetti.
Polatbaş, şöyle konuştu: ''Kayısı dünyanın hiç bir yerinde Malatya'da olduğu kadar kaliteli ürün vermiyor. Sağlık açısından faydaları bilimsel olarak kanıtlanmış olan bu ürün, Malatya nüfusunun abartısız yüzde 90'ının geçim kaynağı. Malatya dışından gelen mevsimlik işçileri de sayarsak ürün sadece kentte değil, bölgenin de geçim kaynağı olduğunu görüyoruz. Kayısı maalesef uzun yıllar piyasada hak ettiği değeri bulamadı. Ancak son yıllarda iyi bir seviye yakaladığını düşünüyorum. Bu değerli ve sağlıkla ürünün elbette kısa süren ama zor bir hasat dönemi var. Kayısı üreticileri, kayısıyı sofralarımıza ulaştırırken sıkı bir tempoda işçilik yapıyorlar.''
60 bin aile 6 milyon 972 bin kayısı ağacı
Malatya Ticaret Borsası Müdürü Vahap Bulgurlu, kentte ilçeler dahil 60 bin ailenin kayısı bahçesi sahibi olduğunu söyledi. Bulgurlu, şöyle dedi: ''Malatya 2011 yılı kuru kayısı tahmini rekoltesi 122 bin ton olarak belirlenmiş, bu yıl yaş olarak sofralara ulaştırılan kayısı miktarının da 45 bin 600 ton olması öngörülmüştü. Malatya'da 60 bin aile kayısı bahçesi sahibi ve bu bahçelerin toplamındaki kayısı adedi de 6 milyon 972 bindir. Malatya'da bahçe sahibi her bir ailenin hasat döneminde ortalama 10 işçi çalıştırıyor.''
Her bir kayısı 8 elden geçiyor
Dalında olgunlaştığı andan itibaren hasadına başlanan ve yaklaşık 2 ayda tamamlanan kuru kayısı, sofralara gelinceye kadar 8 elden geçiyor. Aşırı olgunlaşmadan dalından indirilmesi gereken kayısılar toplanarak kasalara yerleştiriliyor. Kasalara yerleştirilmesi işlemi sırasında meyveler kalite ve olgunluk durumuna göre ayrı kasalara konuluyor.
Hazırlanan islimlere konulan kayısılar burada her biri ortalama 8 saat süren üç kez yakılan kükürtle islimleniyor(daha dayanıklı olması için). İslimden çıkarılan kayısılar büyük bir özenle güneşlenmeleri için hazırlanan alanlara seriliyor. Burada ortalama iki gün kalan ve buruşan kayısı yeniden toplanarak kasalara konuluyor ve bu kasalardaki kayısıların çekirdekleri çıkarılarak yeniden güneşe seriliyor.
Ortalama iki gün yeniden güneşte kalan kayısı paketlenebilecek duruma geldiğinde yeniden toplanıyor. Bu kayısılar da paketlenmeden önce yine ayıklama işleminden geçirilerek paketlemelerin yapıldığı işletmelerde sofraya ulaşacağı hale getiriliyor.
Kayısının yararları
Kayısının yararlarıyla ilgili uzman görüşleri ise bu ürünün vitamin zengini olduğuna dikkat çekiyor. Organik ve inorganik maddeler vasıtasıyla insan sağlığına olumlu etkilere sahip olan kayısı yüksek miktarda şeker, nişasta, protein, pektin, pektoz selüloz, organik maddeler, vitaminler, asitler, organik ve inorganik maddeler içeriyor.
Kayısı minerallerden potasyum ve vitaminler yönünden çok zengindir. Vitamin A, vücudu ve organları saran epitel doku ve gözün sağlığı, kemiklerin ve dişlerin gelişimi ile sağlığı, endokrin bezlerinin çalışması için gereklidir. 200-250 gram kayısı diyeti yeteri kadar yağ içeriyorsa günlük A vitamini tüketiminin bir bölü üçünü karşılayabiliyor.
Uzmanlara göre, kayısının başlıca yararları şöyle: ''Beynin düzenli çalışmasını sağlar, stres azaltır. Karaciğerin tahrip olan kısımlarının tamirini sağlar. Kemiklerin çok daha düzgün ve sağlam olmasında, önemli rol oynar. Dişlerin daha sağlam ve kuvvetli olmasında çok önemli etkisi vardır. Kan yapımını arttırarak, kansızlığa engel olur. Mide ve oniki parmak bağırsağı ülserlerinin meydana gelmesine engel olur ve bu arada meydana gelmiş ülserlerin iyileşmesinde de önemli rol oynar. Böbreklerde taş oluşumunu azaltır. Üreme sistemi üzerinde olumlu rolü bulunup, cinsel gücü arttırır. Kansere karşı koruyucu bir etkiye sahiptir. Kalp kaslarını kuvvetlendirir ve daha düzenli olarak çalışmasını sağlar.''
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- Türkiye'den Şam Büyükelçiliği'ne atama!
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması