Her yapıda yeni bir söylem

"Kendimi bir yerde konumlandırıp başkalarıyla kıyaslamaktan her zaman uzak durdum. Daha çok iyi, güzel ama büyük işler yapma arzusu taşır, bunu gerçekleştirmek için çalışırım. Kendimi her yapıda yeni bir söylem geliştirmeye zorlarım. Örneğin İstanbul gibi bir topografyada yaşıyorsanız yüksekliklere, tepelere göre bina yapmak çok heyecan verici."

Her yapıda yeni bir söylem
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 05.07.2010 - 06:55

İstancool Festivalinin önemli konuklarından biri de starmimar Zaha Hadiddi. Irak asıllı İngiliz dekonstrüktivist mimar Hadid, bilindiği gibi Pritzker Mimarlık Ödülü sahibi ilk kadın mimar. Singapurdan Londraya, Barcelonadan Pekine dünyanın çeşitli kentlerinde mimarinin ve kent plancılığının sınırlarını zorlayan tasarımlarıyla tanınıyor. Son olarak ise geçen mayıs ayında açılan İtalyanın ilk ulusal çağdaş sanat ve mimari müzesi Maxxiyi tasarladı.

Hem Doğulu hem de kadın olmasının başarısı ve özgünlüğündeki etkisini çok da önemsemeden işini yaptığını söylüyor Hadid, bir noktanın altını çizerek: Mimarlık dünyası, kadın mimarı kabul etmekte zorlandı, ama bu dünyada başarılı olmak o kadar da zor değil.

Hadidle mimarlığın hem dünya üzerindeki hem de Türkiyede uygulamaya geçirmeyi beklediği İstanbul Stratejik Planının bir parçası olarak seçilen Kartal Kıyı Kesimi Kentsel Dönüşüm Projesine de değinerek İstanbulu konuştuk.

- Dünyanın pek çok yerinde farklı çalışmalara imza atmış bir mimar olarak küreselleşmenin mimariye nasıl bir etkisi olduğunu düşünüyorsunuz?

Son 30 yılda değişen fikirler farklı yaklaşımları da beraberinde getirdi. Mimarlık mesleğinde de sınır yok, her yerde çalışabiliyoruz. Yer değişse de bazı projelerdeki benzerlikler ve farklılıkları aynı anda görebilmek oldukça ilginç. Aslında farklı olan sadece hava, ışık ve dil, gerisi farklı fikirlerin dolaşımda olmasını sağlıyor.

- Yani küreselleşmenin yerel renkleri yok ettiğine katılmıyorsunuz...

Her ülkenin, her yerin kendi bölgesel mimarisinin olması gerektiğini düşünmüyorum. Gelişmiş ülkelerde insanların farklı hırsları, amaçları olabiliyor. Kendi özgün yapılarını oluşturmak istiyorlar ama bu da, bir dereceye kadar mümkün. Çünkü bu noktada homojenliği yitirme durumu da söz konusu.

- Siz dünya mimarlığının geleceğini nasıl görüyorsunuz?

Özellikle gelişmiş ülkelerde bunu öngörmek çok zor. Teknoloji sayesinde inanılmaz şeyler üretebiliyoruz, diğer yandan bu gelişmiş ülkelerde dil bile sürekli değişiyor. Mesela bir bina yaparken o kadar çok katmanlı çizgide yapılıyor ki, yapının Doğuya mı yoksa Batıya mı ait olduğu hakkında tahminde bile bulunmakta zorlanıyorsunuz. Bu çok heyecan verici.

- Bugünkü mimarlık dünyasında kendinizi nasıl konumlandırırsınız?

Kendimi bir yerde konumlandırıp başkalarıyla kıyaslamaktan her zaman uzak durdum. Daha çok iyi, güzel ama büyük işler yapma arzusu taşır, bunu gerçekleştirmek için çalışırım. Kendimi her yapıda yeni bir söylem geliştirmeye zorlarım. Örneğin İstanbul gibi bir topogrofyada yaşıyorsanız yüksekliklere, tepelere göre bina yapmak çok heyecan verici.

- İstanbulu iyi tanıdığınızı biliyoruz. İstanbulun son yıllardaki mimari silueti hakkında neler söylersiniz?

Bugün pek çok eski binanın kültür yapılarına dönüştürüldüğünü görüyorum. Özellikle Bağdat Caddesi ve Levent yıllar öncesine kıyasla çok değişti mesela. Genel anlamda ise şehir, çok daha sofistike oldu. Balat-Haliç, Kartal-Pendik gibi bazı bölgeler ise henüz çok bakir. Bunda coğrafyanın da etkisi var, ama bazı bölgeler hızla gelişirken bazıları da yeni hareketleniyor. Bu şekilde başka bir şehir pek yok.

- Kartal-Pendik örneğinden bahsetmişken Kartal projesi ne durumda diye sormak isterim...

İzin bekliyoruz. Yakın zamanda izin çıkarsa projemizi uygulamaya başlayacağız.

- Son olarak klasik bir soruyla sohbetimizi bitirmek isterim: Genç mimarlara neler söylemek istersiniz?

Öncelikle şunu söylemek isterim ki, mimarlık dünyası, kadın mimarı kabul etmekte zorlandı. Bu fikrin değişmesinde benim de katkım olduğunu düşünüyorum. Mimarlık zor bir iş, ama kadın olarak bu alanda başarılı olmak o kadar da zor değil. Başarının sırrı mistik değil! Önemli olan başkalarının verdiklerini değil, kendi istediklerinizi almak. Kariyerinizde ilerlerken her adım güven dolu olmalı.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler