'Herhangi bir ülkenin iç meselesine karışmayız'
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye'nin başka bir ülkenin iç meselesiyle ilgilenmesinin söz konusu olmadığını belirterek, Balkan ülkeleriyle dayanışma içinde olmalarının; güven, istikrar ve işbirliği oluşturmak için çaba sarfetmelerinin yanlış anlaşılmaması gerektiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Bosna-Hersek Cumhurbaşkanlığı Konseyi Başkanı Haris Silayciç ile Konak Rezidans'taki baş başa ve heyetlerarası görüşmelerin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Gül, Türkiye'nin; Hırvatistan, Bosna-Hersek ve Sırbistan ile çeşitli görüşmelerde bulunduğunu ve bazı girişimler gerçekleştirdiğini hatırlatan bir gazetecinin, ''Bosna-Hersek'teki Sırp lider Milodav Dodic diyor ki; bu ülkenin iç işlerine çok fazla karışıyorsunuz. Bu konuda bir yorum yapmak ister misiniz?'' sorusu üzerine, Türkiye'nin de bir Balkan ülkesi olduğunu söyledi.
''Şu da tarihi bir gerçektir ki, bizim hepimizin acı, tatlı ortak çok günlerimiz var'' diyen Gül, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Bütün Balkanlarda birbirimize benzeyen ortak kültürlerimiz, ortak bazı yanlarımız vardır. Balkanlarda veya Doğu Avrupa'daki politikamız şudur; güvenlik, istikrar ve bunun üzerine oturacak olan ekonomik kalkınma ve refah. Bu konuda özellikle Türkiye ile Sırbistan, Hırvatistan ve Bosna-Hersek arasında çok önemli diplomatik girişimler, görüşmeler söz konusu oluyor. Ben geçen sene Belgrad'a çok başarılı bir ziyaret yaptım. Sayın Tadiç, aynı şekilde Türkiye'ye çok başarılı ziyaretler yaptı. Hırvatistan Cumhurbaşkanı aynı şekilde ziyaretler yapmıştır. Bütün bunları aramızdaki dostluk ve dayanışmayı güçlendirme ve hep beraber Balkanların güvenliği, istikrarı ve zenginleşmesi için çalışma olarak görmek gerekir. Sayın Silayciç ile İstanbul'da yaptığımız toplantılarda da hep bu vizyon ve misyon çerçevesinde her şeyi konuştuk. Orada yayınlanan deklarasyonlara baktığınızda, Dışişleri Bakanlarımızın yaptığı toplantılarda hep bunu göreceksiniz. Tabii şunun da altını özellikle çizmek isterim; Sırbistan, Bosna-Hersek, Türkiye, Hırvatistan hepsi bağımsız, ayrı ayrı ülkelerdir. Dolayısıyla hepsinin kendi iç meseleleri ayrıdır. Bunların hepsi ayrı kendi konularıdır. Dolayısıyla Türkiye olarak bizim, herhangi bir ülkenin iç meseleleriyle ilgilenmek gibi bir konumuz söz konusu olmaz. Bu ülkelerle dayanışma içinde olmamız ve Balkanlarda bir güven, istikrar ve işbirliği oluşturmak için çaba sarfetmemizin de yanlış anlaşılmaması gerektiğini hatırlatmak isterim.''
Mavi Marmara baskını raporu
Cumhurbaşkanı Gül, Mavi Marmara gemisine yapılan saldırıyla ilgili raporun uluslararası komisyona sunulduğunu anımsatan bir başka gazetecinin, ''Bundan sonra New York'tan Türkiye'nin nasıl bir beklentisi var'' sorusunu da ''BM Genel Sekreteri'nin direktifiyle kurulan uluslararası böyle bir komitenin, şüphesiz ki bağımsız bir şekilde çalışmalarını bitirmesi, raporunu açıklaması ve gerçekleri ortaya çıkartması...'' şeklinde yanıtladı.
Gül, Bosna-Hersek'i ziyaretten duyduğu memnuniyetini dile getirerek başladı; kendisine ve heyetine gösterilen misafirperverliğe teşekkür etti. Türkiye'nin Balkanlar'ın önemli bir parçası olduğunu ifade eden Gül, ''Türkiye, bu dostluğunu, yakınlığını Bosna-Hersek'teki bütün gruplara, bütün etnik ve dini farklılıklara, hepsine de aynı duyarlılık ve samimiyetle göstermektedir ve herkesi aynı büyük dostlukla kucaklamaktadır'' diye konuştu. Türkiye'nin destek ve katkılarını aynı şekilde bütün Bosna-Hersek'e vermeye özen gösterdiğini belirten Gül, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Bosna-Hersek'in NATO ve AB ile bütünleşmesine çok önem veriyoruz. Çünkü şuna inanıyoruz ki güvenlik ve istikrar hem AB hem de NATO gibi büyük bir şemsiyenin altında çok daha kolay ve çok daha sürekli sağlanmış olacaktır. Gerek NATO gerekse AB'ye üyelik yolunda atılması gereken adımlar, yapılması gereken reformlardan kaçınılmadan, cesaretle bunların yapılması gerektiğini ve Bosna-Hersek'in de çevresindeki ülkelerle hareket edip hem NATO'ya hem de AB'ye üyeliğinin gerçekleştirilmesi gerektiğini açıkçası paylaştım. Bu konuda Türkiye olarak her türlü desteği vermeye devam edeceğimizi de söyledim.''
Bosna-Hersek'e 100'ün üzerinde Türk yatırımcı ve iş adamıyla geldiğini ifade eden Gül, Bosna-Hersek'te yatırım yapılması ve her tarafında Türk girişimcilerin çalışması dileğinde olduklarını kaydetti. Gül, Bosna-Hersek'te ekim ayında seçim yapılacağını anımsatarak, ''Bu seçimlerin başarılı geçmesini ve Bosna-Hersek'e, herkese iyilikler getirmesini temenni ediyorum'' dileğinde bulundu.
Silayciç'in konuşması
Bosna-Hersek Cumhurbaşkanlığı Konseyi Başkanı Haris Silayciç de Cumhurbaşkanı Gül'ün ziyaretinden duyduğu memnuniyeti aktardı. Gül'ün yaptıkları baş başa görüşmede bir konuyu özellikle vurguladığını anlatan Silayciç, Cumhurbaşkanı Gül'ün Balkanlarda güven ve istikrara çok önem verdiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Gül'ün yaptıkları görüşmede Bosna-Hersek'te, bölgede ve hatta kıtada başarı ve ilerlemenin ancak böyle sağlanabileceğini dile getirdiğini anlatan Silayciç, Türkiye'nin verdiği destekten dolayı teşekkür etti. Silayciç, iki ülke arasındaki ilişkilerin çok iyi olduğunu vurgulayarak, iki ülke ilişkilerini ''mükemmel ve hatta sıra dışı birliktelik'' olarak tanımladı.
En Çok Okunan Haberler
- Suriyeliler memleketine gidiyor
- Marmaray'da seferler durduruldu!
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- Yaş sınırlaması Meclis’te
- ATM'lerde 20 gün sonra yeni dönem başlıyor
- Erdoğan'dan flaş 'Suriyeliler' açıklaması
- İBB, Bilal Erdoğan dönemindeki taşınmazları geri aldı
- Lütfü Savaş CHP'den ihraç edildi
- Suriye’de şeriatın sesleri!
- 'Onun ne olduğunu iyi biliyoruz'