HES'ler Her Yerde
Hidroelektrik santralları niye inşa edilir? Elektrik yani enerji elde etmek, içme suyu temini ve taşkınları kontrol etmek amacıyla olmalı. Tamam “peki” de daha fazla elektrik tüketmek, bazı bürokratların iddia ettiği gibi kalkınmanın ve hatta mutluluğun bir ölçüsü müdür? Bana ve sosyologlara göre yanıt koca bir “hayır”. Şu anda yapılan bilimsel çalışmalar ve anket çalışmaları dünyanın en mutlu ülkesinin Bangladeş olduğunu gösteriyor. Norveç, ABD, Rusya, İsviçre, Kanada bu mutluluk listesinin en diplerinde.
Küçük akarsulardan elektrik üreten HES’lerde su, çökelme havuzundan alınıp yönü değiştirilerek tünel, boru veya bir kanal vasıtasıyla düşüş yaptırılıyor. Bu arada türbin vasıtasıyla enerji üretiliyor. Tabii bu sırada akarsuyun da mecrası değişiyor. 2009 yılı sonu itibarıyla ülke genelinde devreye sokulup işletmeye alınan 187 adet HES var. Birçok yörede halkın karşı çıkmasına rağmen Çevre ve Orman Bakanlığı nedense 1576 projeye kolaylıkla izin vermiş bile.
Bunlardan 145’inin yapımı halen sürüyor. Elbette ben HES’lere karşıyım. Bir defa doğaya müdahale edip o bölgenin ekosistemini, biyolojik rezervini değiştiriyoruz. Derelerin güzelim alabalıkları yok oluyor, balıklar yumurtalarını bırakamıyor.
Birçok endemik bitkiyi bir daha geri gelmemek üzere (bazıları belki de başta kanser gibi hastalıkların tek çaresi) yok ediyoruz. Çok önemli alternatif bir turizm sektörü olan raftingi bitiyoruz. Kaplıcaların suları kesilip dağlar delik deşik ediliyor. Nehir ekosistemi bitiriliyor. Coşku ile akan derelerin, nehirlerin sularının nasıl eridiğini acı içinde ahaliye izletiyorsun.
Trabzon’da bir dere üzerinde 32 santral başvurusu yapılmış. Hükümet şöyle düşünüyor olmalı: “Dereler boş akmasın, her damla suyu değerlendirelim.” Orman sahalarında inşaat sırasında ciddi miktarda hafriyat çıkmakta ve ayrıca anıt ağaç niteliğinde olan, ladin, çınar, köknar, meşe ve çam ormanları talan ediliyor.
Oysaki tek bir anıt ağaç bazen o yörenin turizmini ayakta tutuyor. İşte HES’lerle yok edilen vadiler: Artvin Macahel Part, Rize Salarha, Şenol, Güneysu, Hemşin, Trabzon, Çamlıhemşin, Fındıklı, Solaklı, Muğla Yuvarlak Çay ve Erzurum Tortum gibi. HES doğaya büyük ihanet ama Türkiye’nin her köşesini betona asfalta boğan Karadeniz sahil yolunu ısrarla inşa eden, Rize’deki çirkin beton ormanı futbol stadyumunun yapılmasına maddi ve manevi destek verenlerin HES’lere itiraz etmeye hiç ama hiç hakkı yok. Köyünde dere ile özdeşlemiş güzel dedenin ve onun torununun HES’lere “hayır” demeye hakkı var.
En Çok Okunan Haberler
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Colani’nin arabası
- Nevşin Mengü hakkında karar
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Komutanları olumsuz görüş vermedi, görevlerinden oldu
- 148 bin metrekarelik alan daha!
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu