''Hizbullah'ın görevi, artık İsrail'e karşı direniş değildir''
Lübnan eski Başbakanı Said Hariri, ''Hizbullah'ın esas görevi, artık İsrail'e karşı direniş değildir'' dedi.
Hariri yaptığı açıklamada, Hizbullah'ın, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed'e doğrudan askeri destek sağlamak için Suriye krizine girmekte ısrarcı olduğunu belirterek, ''Hizbullah'ın esas görevi, artık İsrail'e karşı direniş değildir'' diye konuştu.
Hizbullah'ın Lübnan topraklarından Suriye'ye geçerek Özgür Suriye Ordusu'na (ÖSO) saldırı düzenlemesine Lübnan hükümetinin seyirci kaldığını ileri süren Hariri, ''Hizbullah'ın Suriye cephesinde ne işi var? Suriye'deki silahlı grupların saldırılarını durdurmak görevimiz olsa bile, Lübnan sınırlarını savunma hakkını Hizbullah'a kim vermektedir'' sorularını dile getirdi.
İran'ın ''gece gündüz Beşşar Esed rejimini kurtarmak için çalıştığını'' ve bu çabanın Lübnan ayağında Hizbullah'ın olduğunu iddia eden Hariri, ''Lübnan, bu çabalara destek olma görevini asla kabul etmeyecektir. Lübnan hükümeti de, ulusal istikrarı bozacak bu çirkin ve pervasız olaylar karşısındaki sessizliğinden sorumludur'' ifadelerini kullandı.
Hizbullah, daha önce Nusra Cephesi'ne bağlı militanların Suriye sınırında Hizbullah'ın devriye gezen güçlerine kanlı saldırılarda bulunduğunu öne sürerek, Lübnan-Suriye sınırında bulunan 8 köyde seferberlik ilan ettiğini açıklamıştı. Öte yandan bazı kaynaklar Hizbullah'ın sınırdaki bazı köylere füze rampaları kurduğunu ve büyük toplar yerleştirdiğini iddia etmişti.
ÖSO ise Hizbullah'ın, Suriye'de kendi kontrolündeki bölgeleri bombaladığını iddia ederek, saldırıların durdurulmaması halinde misillemede bulunacaklarını açıklamıştı.
En Çok Okunan Haberler
- 'Restoranlara gitmeyelim'
- Depremden bir saat önce '6-7.2 arası' diyerek uyarmıştı
- ‘Yok artık öyle beleşten hayat’ dedi: Mirasını açıkladı!
- 'Yarı finale çıkma şansları yok'
- ‘B.kunu çıkardılar ama’
- 'Yüzbinlerce kişi tespit ettik'
- Yatırımcılar dikkat! Gram altında yeni zirve
- AFAD: 231 ihbar geldi
- CHP'nin yeni grup başkanvekili belli oldu!
- ‘Artık şatafata son!’