Hoşgörü kentinin turizm zenginleri

Farklı dine inananların bir arada, barış, kardeşlik ve huzur içerisinde yaşadığı, her sokağında tarihi bir unsurun yer aldığı kent, yerli ve yabancı turistlerle turizmdeki payını her geçen gün daha da artırıyor. Çok sayıda medeniyete ev sahipliği yapan Hatay, sahip olduğu zenginliklerle herkesin ilgisini çekecek özelliklere sahip.

Kurtuluş Caddesi üzerindeki Habib-i Neccar Camii, Anadolu'da yapılan ilk cami olarak biliniyor. Tarihi cami Roma dönemine ait bir pagan tapınağının üzerine inşa edilmiş. İlk Hristiyanların mezarlarını barındıran ve bu nedenle dinler arası hoşgörünün de simgesi olarak görülen cami, kentteki en önemli ziyaret duraklarından birini oluşturuyor.

Caminin kuzey doğu köşesinde, yerin 4 metre derinliğinde Habib-i Neccar'ın türbesi yer alıyor. Günümüzdeki yapısı ile Osmanlı eseri olar ve etrafı medrese odaları ile çevrili bulunan cami, avlusundaki 19. yüzyılda yapılan şadırvanıyla dikkat çekiyor.
 

İlk mağara kilisesi

Reyhanlı yolu üzerindeki Habib-i Neccar Dağı eteklerinde yer alan St. Pierre Kilisesi de ''ilk mağara kilisesi'' olması nedeniyle Hristiyan dünyası için ayrı bir öneme sahip. 6. Papa Paul tarafından 1983 yılında Hristiyanlar için hac yeri olarak ilan edilen kilise, her yıl 29 Haziran'da hac görevini yerine getirmek isteyen Hristiyanlar'ın akınına uğruyor. Doğal bir mağara görünümünde olan kilise, Hristiyanların yanı sıra yerli turistler tarafından da ziyaret edilen en önemli turizm merkezleri arasında bulunuyor.

Kiliseyi ziyaret için gelenler, 200 metre uzaklıkta Helenistlik çağda Antiochus 4. Eiphanes döneminden kalan, kayalara oyularak yapılan ve mitolojide ismi ''Cehennem Kayıkçısı'' olarak adlandırılan büstü görmeden gitmiyor. Mitolojide, ölülerin ruhunu para karşılığı Styx Nehri'nden geçirerek yer altı dünyasının kapılarına taşıyan bir kayıkçı olan Heron'a ait olan büst, Antiochus döneminde kentte yayılan veba salgınının durdurulması amacıyla ilahlar için yontulmaya başlamış, salgının durmasıyla yarım kalan kabartma da turistlerin ilgisini çeken eserler arasında bulunuyor.

Cumhuriyet alanında 1939 yılında yapımına başlanan ve 1948 yılında ziyarete açılan Arkeoloji Müzesi, taban mozaik koleksiyonu bakımından Tunus'tan sonra ikinci sırada yer alıyor. Demir çağının yanı sıra Helenistlik, Roma ve Bizans dönemlerine ait eserlerin yer aldığı müzede, Apollon-Daphne, Dansözler, Mevsimler, Yakto, Tarsus ile Okeanos Tethys gibi önemli mozaiklerinin yanı sıra kentte yapılan kazılarda ortaya çıkarılan lahit ve heykellerle turistlerin görmeden gitmediği en önemli yerler arasında buluyor.
 

Bin tutsakla 10 yılda yapıldı

Samandağ ilçesinde bunun ve M.S. 1. yüzyılda dağdan gelen sel sularını yönlendirerek, limanın dolmasını ve yerleşim yerlerinin su basmasını önlemek amacıyla Roma İmparatoru Vespasianus ile Titus'un bin tutsağa 10 yılda yaptırdığı bildirilen Titus Tüneli ise kentin en önemli mekanları arasında.

130 metresi kapalı, toplam bin 380 metre uzunluğunda, 7 metre yüksekliği ve 6 metre genişliğiyle büyük ilgi çeken tünel, görenlerin beğenisini kazanıyor. Tüneli ziyaret edenler, buraya yakın bir yerde bulunan ve yine Roma İmparatorluğu döneminde yapılan ve çok sayıda kayanın oyulmasıyla meydana gelen mezarları da görmeden gitmiyor.

Müze ve camisinin yanı sıra kent merkezinde buluna Katolik, Ortodoks, Protestan Kiliseleri ile Musevilerin ibadet yeri olan havra da turistlerin ilgisini çeken yerler arasında bulunuyor. Farklı dine inananların bir arada barış, kardeşlik ve huzur içerisinde yaşadığı Hatay'a gelenler, Kurtuluş Caddesi üzerinde bulunan Katolik Kilisesi'nden ''çan, ezan ve hazan''ı bir arada duyma şansını yakalayabiliyor.

Dörtyol ilçesine bağlı Payas beldesinde bulunan ve Sokullu Mehmet Paşa'nın emri üzerine Mimar Sinan'a yaptırılan, içerisinde çok sayıda dükkan ile hamam ve sübyan mektebi olan külliye de ziyaret noktalarından biri. Hatay, tüm bu güzelliklerinin yanı sıra havaalanının faaliyete geçmesinin ardından daha fazla turist ağırlamaya başladı. Ulaşımdaki kolaylığın, kenti turizmde Türkiye'nin önemli merkezleri haline getirmeye başlaması, sosyal ve ekonomik yaşama olumlu katkı sağlıyor.