Hrant Dink cinayeti davası

İstanbul 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi, Ogün Samast'ın ''terör örgütü üyeliği'' suçuna ilişkin dosyanın ''tasarlayarak adam öldürme'' ve 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun'a muhalefet'' suçları yönünden açılan dava dosyasından ayrılmasını kararlaştırdı.

Hrant Dink cinayeti davası
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 02.05.2011 - 08:58

Agos gazetesinin genel yayın yönetmeni iken öldürülen Hrant Dink'le ilgili davada dosyası ayrılan tutuklu sanık Ogün Samast, İstanbul 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesindeki ikinci duruşması için adliyeye getirildi.

Cezaevinden geniş güvenlik önlemleri altında Gülhane'deki çocuk mahkemelerinin bulunduğu adliye binasına getirilen tutuklu sanık Ogün Samast, jandarma görevlilerince mahkemenin bulunduğu binaya alındı. Samast'ın salona alınmasıyla duruşma başladı. Duruşma dolayısıyla sabah saatlerinden itibaren adliye binasında ve çevresinde geniş güvenlik önlemi alındığı görüldü.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde Erhan Tuncel ve Yasin Hayal'in de aralarında bulunduğu 20 sanığın yargılandığı davanın 25 Ekim 2010'daki duruşmasında, tutuklu sanık Ogün Samast'ın suç tarihinde 17 yaşında olduğu gerekçesiyle 6008 sayılı Terörle Mücadele Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun uyarınca dosyası ayrılarak ''görevsizlik kararı'' ile İstanbul Çocuk Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmişti.

Hrant Dink'in 19 Ocak 2007'de gazete binasının önünde silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetmesiyle ilgili iddianamede, saldırıyı gerçekleştirdiği öne sürülen Samast'ın ''Hrant Dink'i öldürme'' suçlamasıyla, yaşının 18'den küçük olduğu da dikkate alınarak, 18 ile 24 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor. İddianamede, sanığın ''terör örgütüne üye olma'' ve ''ruhsatsız silah taşıma'' suçlamalarıyla da 8,5 ile 18 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması isteniyor.

 

Dosyalar ayrıldı

Duruşmaya, tutuklu yargılanan, ''suça sürüklenen çocuk'' olarak adlandırılan Ogün Samast ile tarafların avukatları katıldı. Duruşmada söz alan Cumhuriyet Savcısı Ali Demir, sanık Samast hakkında ''terör örgütüne üye olma'' suçunun yanı sıra ''tasarlayarak adam öldürme'' ve 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun'a muhalefet'' suçlarından cezalandırılmak üzere dava açıldığını hatırlattı.

Savcı Demir, Beşiktaş'taki 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki dosyada halen yargılamaları devam eden yaşı 18'den büyük sanıklar Erhan Tuncel, Yasin Hayal ve arkadaşları hakkında ''terör örgütünün yöneticiliğini yapma, üye olma, yardım etme, tasarlayarak adam öldürmeye azmettirme, patlayıcı madde imal etme, patlayıcı madde atma, kasten yaralama, mala zarar verme, tehdit, suçluyu gizleme ve ruhsatsız silah bulundurma'' suçlarından verilecek kararın Samast hakkındaki ''terör örgütüne üye olma'' suçuyla bağlantılı olduğunu belirterek, Ogün Samast'la ilgili bu yönden karar verilebilmesi için öncelikle terör örgütünün varlığı ve yapısının tespit edilmesi gerektiğini kaydetti.

Terör örgütü üyeliği suçundan Samast hakkında ana davadaki verilecek karara göre hukuki değerlendirme yapılabileceğini ifade eden Demir, bu nedenle sanığın ''tasarlayarak adam öldürme'' ve ''6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun'a muhalefet'' suçlarına ilişkin kamu davasının sürüncemede kalmaması için terör örgütü üyeliği suçuna ilişkin dosyanın ayrılması görüşünde olduğunu bildirdi.
Mahkeme heyeti de Samast hakkında ''terör örgütüne üye olma'' suçundan açılan dava dosyasının, bu suçtan kanıtların yeterince toplanamadığı ve İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın sonucunun beklenmesi gerektiğini dikkate alarak, ''tasarlayarak adam öldürme'' ve ''6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun'a muhalefet'' dosyasından ayrı olarak esasa bağlanmasına karar verdi.

 

Dink ailesinin avukatı Fethiye Çetin

Duruşmada söz alan Dink ailesinin avukatı Fethiye Çetin, Tunç Erden Yakan'ın sadece hazırlıkta ifadesinin alındığını ancak 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davada ifadesinin alınmadığını belirterek, Yakan'ın görgü tanığı olarak önemli ayrıntılar verdiğini bu nedenle ifadesinin alınmasını talep etti. Avukat Çetin, Samast'ın önceki celsedeki beyanlarıyla ilgili konuşmak istediğini ve Hrant Dink cinayetinin öncesinin olduğunu ifade ederek Agos gazetesinde 6 Şubat 2004 tarihinde yer alan Sabiha Gökçen ile ilgili haber ve daha sonra bu habere verilen tepkiyle yazılan haberler ve gelişen olayları özetledi.

''Hrant Dink cinayetinde, onu hedef haline getiren ve bir nefret nesnesi olarak sunan sürecin en önemli parçalarından biri medyadır'' diyen avukat Çetin, bu bakımdan Samast'ın önceki duruşmada okuduğu mektupta, Hrant Dink'in tek merkezden yönetilen ve planlı bir organizasyon tarafından öldürüldüğü gerçeğinin sadece bir yanına işaret ettiğini söyledi. Samast'ın önceki duruşmada yaşananları tüm ayrıntılarıyla anlatacağını ifade ederek, mektubu okumaya başladığını dile getiren Çetin, maddi gerçeğin ortaya çıkarılabilmesi için bu bilgi ve beyanların ötesinde beyanlara ihtiyaç duyulduğunu anlatarak, Samast'a anlatacağı her türlü ayrıntının çok büyük önem taşıdığı uyarısıyla birkaç soru sormak istediğini kaydetti.
 

Samast: Çıkarları için beni kullanmışlar

Bunun üzerine söz alan ''suça sürüklenen çocuk'' Ogün Samast, müdahil avukatların kendisine soracağı hiçbir soruya cevap vermek istemediğini belirterek, bundan sonra savunmasını yapmak dışında hiçbir soruya cevap vermeyeceğini söyledi. Avukat Çetin'in ısrarı üzerine Samast, ''Cevap vermeyeceğim. Şimdiye kadar verdiğim ifadelerde beni yanılttılar. 'Ceza verilmesini istemiyoruz' dediler. Zaman geçtikçe anladım ki hepsi yalanmış, çıkarları için beni kullanmışlar'' dedi.

Samast'ın avukatı Levent Yıldırım da söz alarak, müdahil vekillerinin Hrant Dink'in öldürülmesi aşamasına kadar gelinen süreçte, medyanın ve bir kısım kişi ve kurumların da sorumluğu olduğu görüşlerine aynen katıldığını ifade etti. Yıldırım, 14. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanan sanıkların bardağın son damlası olduğunu, bardağın dolumuna katkı veren birçok kişi ve kurumlar hakkında hiçbir soruşturmanın yapılmadığını anlatarak, şunları kaydetti: ''Asıl adam öldürmeye azmettirenler, hedef gösterenler serbestçe dolaşmaktadırlar. Kemal Kerinçsiz ve ekibi ile Veli Küçük ve ekibinin birtakım eylemlerde bulunduğunu biliyoruz. Trabzon Emniyeti ile jandarmanın, Hrant Dink'in öldürüleceğini bildikleri halde bunu durdurmaya yönelik ciddi bir girişimde bulunmadıkları, dava dosyasından bellidir. İddianamede sadece Yasin Hayal'i bir şekilde tanıyan mahalle arkadaşları terör örgütü diye gösterilerek Hrant Dink'i öldürdükleri iddia edilmiş, tüm bu kişi ve kurumlar sorumluluk dışına çıkarılmıştır.''

Avukat Yıldırım, ilgili kişi ve kurumlar hakkında suç duyurusunda bulunulmasını talep ederek, müvekkili Samast'ın tutukluluk durumuna son verilmesini istedi. Mahkeme heyeti, Samast'a yöneltilen suçun vasıf ve mahiyeti, delil durumu, suçun yasal üst sınırının dikkate alınması ve kaçma şüphesinin bulunması nedeniyle sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler