'HSYK eliyle mi susturulacak?'

CHP Mersin Milletvekili İsa Gök yaptığı yazılı açıklamada 12 Eylül 2010'daki referandumun ardından değiştirilen HSYK'nın yapısının yargıyı çok açık bir şekilde etkilediğini, bunun artık inkar edilemeyecek bir gerçek olduğunu söyledi. HSYK'nin bilhassa Özel Yetkili Mahkemeler eliyle sadece iktidarın beklentilerini karşılayan kararların çıkmasını istediğini, aykırı yönde oy kullanan mahkeme başkan ve üyelerinin varlığına bile tahammül gösteremediğini savunan CHP'li Gök "Bu mahkemeler muhalifleri tasfiye etme aracı olmakla kalmayıp, HSYK tarafından tüm yargıya bir gözdağı anlamındaki uygulamalarla, mesleğini, Yürütmenin isteği doğrultusunda icra etmeyen mahkeme başkanlarının bile yerleri değiştirilmektedir" dedi.

HSYK'nin referandumla 'iktidarın tahakkümü altına girmeden önce' Ergenekon soruşturmalarında ve davada görev yapan savcılarla hakimler hakkında 'insan haklarını ihlal ettikleri, kanuna aykırı davrandıkları' gerekçesiyle yoğun şikayetlerin söz konusu olduğunu belirten Gök şunları söyledi: "20 Ekim 2008'den bu yana Ergenekon gibi önemli bir davaya bakan İstanbul 13'ncü Ağır Ceza Mahkemesi heyeti başkanı Köksal Şengün davanın ortasında görevinden el çektirildi. Üstelik tüm yetkileri alınıp ihraçtan önceki son yaptırımla cezalandırılarak görev yeri değiştirildi. Aslında 12'ncü Ağır Ceza Mahkemesi hakimi iken Prof. Mehmet Haberal'ın tahliye dilekçesine bakacağı sırada 'kurumsal baskı var' diyerek dosyadan çekilip kendi isteğiyle Bakırköy'e atanan hakim Nejat Ede 'yürütme ile uyumlu iş' yapamayanların başına bir iş geleceğinin habercisiydi. Yine de bu tehdide pabuç bırakmayan 'İstanbul'da yargıçlar var' dedirten 11'nci Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Şeref Akçay mahkeme kararlarına koyduğu şerhlerle herkese hukuk dersleri vermektedir."
 

'HSYK eliyle mi susturulacak?'

Ergenekon davası kapsamında Odatv'de yapılan aramalarda tutuklanan sanıkların tahliye taleplerinin red kararına yapılan itirazın da oy çokluğuyla reddedildiğini ancak mahkeme başkanı hakim Şeref Akçay'ın muhalefet şerhiyle tarihe çok önemli bir not düştüğünü ifade eden Gök, "Hakimler insan haklarına dayalı evrensel hukuk ilkelerini uygulama konusunda ne kadar ısrarcı olursa siyaset, yargı ve medya içindeki hükümete yakın oluşumlar çok daha yüksek sesle o hakimi 'hedef' haline getiriyorlar. İktidarın hoşlanmadığı kararlar veren, adil yargılama ilkelerini dile getiren her hakim ya sürgün ediliyor ya da haklarında açılan soruşturmalarla susturulmaya çalışılıyor. Hakimler kararlarıyla konuştuğuna göre aldığı kararlar ve yazdığı muhalefet şerhleriyle konuşan söz konusu sayın hakim de yine HSYK eliyle susturulacak mıdır? Yoksa önce hakkında bir soruşturma açılması için mahkeme mi yaratılmaya çalışılmaktadır" dedi.