"Hükümet aşırı borçlanmamalı"
İstanbul Ticaret Odası Başkanı Murat Yalçıntaş, Türkiye'nin 2010 yılında büyüyeceğinin net bir şekilde görüldüğünü, ancak hükümetin bütçe açığını kapatmak için aşırı borçlanmaya gitmemesi gerektiğini söyledi.
İTO'nun 2009 yılı değerlendirmesi ve 2010 yılı beklentilerine ilişkin İTO'da düzenlenen basın toplantısında konuşan İstanbul Ticaret Odası Başkanı Murat Yalçıntaş, Türkiye için en önemli parametrenin büyüme göstergesi olduğunu söyledi.
2002 - 2007 yılları arasında Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'nın (GSYH) ortalama yüzde 6.9 olduğunu, 2008'de bu rakamın yüzde 1'e düştüğünü hatırlatan Yalçıntaş, kriz nedeni ile 2009 yılının ise yüzde 6.3 küçülme ile kapatılacağını söyledi. Krizden en fazla üç sektörün etkilendiğini belirten Yalçıntaş, bu sektörlerin başında yüzde 19.5 küçülme ile inşaat, yüzde 16.3 ile toptan perakende - ticaret ve yüzde 12.4 ile imalat sanayinin geldiğini bildirdi. Krizden en az etkilenen sektörün ise mali aracı kuruluşlar (finans) olduğunu belirten Yalçıntaş, "2009'da finans kuruluşları yüzde 9 büyüme yakaladı" dedi.
Türkiye'nin krizden iç ve dış pazarlardaki talep yetersizliği sonucu etkilendiğini hatırlatan Yalçıntaş, ancak krizde hükümetin, herhangi bir finansal kuruluşu kurtarmak zorunda kalmadığını, para aktarmadığına dikkat çekerek, "Bu da 2010 yılında en büyük artımız" dedi.
Hükümet aşırı borçlanmasın
2009 yılından çıkarılması gereken dersler olduğunu ve bu derslerin 2010'a taşınması gerektiğine dikkat çeken Yalçıntaş, kamu ile özel sektör arasındaki dengenin tutulması gerektiğini, ne kamunun, ne de özel sektörün yara alacağı mali politikaların uygulanmaması gerektiğini belirtti.
Yalçıntaş, "2009'da bütçe açığımız yükseldi. Çünkü bütçe gelirimiz sadece yüzde 0.3 arttı. Buna karşın bütçe gideri yüzde 18.6 arttı. Bu da bütçe açığının, geçen yılın aynı dönemi ile karşılaştırıldığında 4.6 kat artması demek. Burada Orta Vadeli Program (OVP) bütçe açığının, kademeli olarak düşürüleceğini söylüyor. Bu bizler açısından doğru son derce olumlu ve doğru bir yaklaşım. Hükümetin 2010 yılında hiçbir popülist politikaya sapmadan bunu uygulaması lazım. Ancak kamunun bütçe açığını hızlı bir şekilde kapatacağım diye aşırı borçlanmaya gitmemesi lazım. Kamu'nun aşırı borçlanmaya gitmesi demek, finans sektöründeki likiditenin Kamu'ya gitmesidir. Bu da özel sektörün yararlanamaması demek. O nedenle 2010'da dikkatli olmalıyız" dedi.
KOBİ'ler finansmanda rahatlatılsın
İşletmelerin, bankalardan aldığı kredilerin takibe dönüşme oranı hakkında bilgi veren Yalçıntaş, Aralık 2008'de takibe düşen kredi oranının yüzde 3.7 olurken, bu rakamın 2009 Eylül ayında yüzde 5.3'e yükseldiğine dikkat çekti. Yalçıntaş, "Bu bize özel sektördeki sıkıntının 2009'da artarak devam ettiğini gösteriyor. 2010'da Türkiye'nin kalkınması ve ileri gitmesi, özel sektörün, özellikle KOBİ'ler ayakta kalmasına, rahat şekilde çalışmasına bağlı. Bu da özel sektörün finansman ihtiyaçlarının rahatlatılması ile mümkün olabilir. Bu bizim, 2010'da maliye politikasından en önemli beklentimizdir" dedi.
Türkiye'nin büyüyeceği net olarak görülüyor
Türkiye'nin 2010 yılında büyüme rakamlarına ilişkin öngörülerini paylaşan Yalçıntaş, Orta Vadeli Program'ın Türkiye'nin, 2010'da yüzde 3.5 büyüyeceğini öngördüğünü, IMF'nin yüzde 4 büyüyeceğini tahmin ettiğini belirterek, "2010'da Türkiye'nin büyüyeceği net bir şekilde görülüyor. Umulmadık herhangi bir problem olmazsa" dedi.
Merkez Bankası'nın 2009'da faizleri düzenli olarak düşürdüğünü, bunun 2009 sonunda piyasalara yansımaya başladığına değinen Yalçıntaş, "2009 yılı sonunda konut kredilerinde faiz indirimi başladı. 2010 yılı başında da bu faiz indiriminin ticari faaliyetlere yansıyacağı net bir şekilde görülüyor. Krizde, finans sektörünün yara almaması, MB doğru politikası ile birleşince, devletin de aşırı borçlanması olmazsa, 2010 yılında finans piyasasında, özel sektör açısından bir rahatlama olacağını gösteriyor" dedi.
Bu öngörüler ışığında 2010 yılında Türkiye'ye gelecek yabancı sermaye miktarında ciddi artış beklediklerinin altını çizen Yalçıntaş, "Bunun en önemli göstergesi, ulusular arası kredilendirme kuruluşları birçok ülke notunu düşürürken, Türkiye'nin notunu yükseltti. Bu da yabancı sermaye akışının olacağını gösteriyor" dedi. Sanayi verilerinde de toparlanma beklediklerini dile getiren Yalçıntaş, "Sanayideki toparlanma iç ve dış pazarlardaki talep artışına bağlı. Dış talepte ihracattaki en büyük müşterimiz AB. AB 2010'da gözle görülür büyüme beklemiyor. Dış talebi artırmamız, gelişmekte olan pazarlara yönelmekle mümkün. 2010 yılı Türkiye'nin ihracat pazarlarını genişlettiği bir yıl olacak. 2009'da uygulanan iç talebi artırıcı önlemlerin, 2010'da uygulanacağını ümit ediyoruz. Bu da talebi artıracaktır" dedi.
İşsizlik sürecek
2010'da işsizlik oranının en büyük sorun olmaya devam edeceğinin altını çizen Yalçıntaş, "2010'da işsizlikte ılımlı ve kademeli bir düşüş bekliyoruz" dedi. Türkiye'de ekonominin iyi gitmesi, refahın artması ve sosyal barışın sağlanmasının ancak, belirsizliğe düşülmemesi ile mümkün olabileceğini vurgulayan Yalçıntaş, "Türkiye'de ne zaman siyasette gerginlik, kaos olursa, bundan ilk ve en fazla etkilenen ekonomi oluyor. 2010 yılı tüm dünyanın krizden çıktığı yıl. Türkiye 2010'da dünyaya nazaran çok hızlı çıkma potansiyeline sahip. Bunu hızlandıracak olan da yavaşlatacak olan da bizleriz. Bizler 2010'da ekonomiye, üretime eğilir, kaostan, gerginlikten ve belirsizlikten ülkemizi uzak tutabilirsek, 2010 hepimiz için çok iyi bir yıl olacak" dedi.
En Çok Okunan Haberler
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- Colani’nin arabası
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı
- Komutanları olumsuz görüş vermedi, görevlerinden oldu
- 148 bin metrekarelik alan daha!
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- '100 yılda bir görülebilecek akımın başlangıcındayız'
- Milletvekilleri Genel Kurulu terk etti!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama