"Hükümete mektup yazmak zorunda kalabiliriz"

Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, 2009'da küresel ekonomik krizin yarattığı talep koşulları ve uluslararası gelişmelerin, enflasyonu hedefe ulaştıracağı, hatta hedefi alttan ıskalama riski bulunduğunu belirterek ''Hükümete bu sefer hedefi alttan tutturamadığımız için mektup yazmak zorunda kalabiliriz'' dedi.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 27.01.2009 - 09:21

Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz ve başkan yardımcıları, Ekonomi Muhabirleri Derneği (EMD) üyeleriyle yaptıkları toplantıda, son ekonomik gelişmeler ve bunun para politikasına etkisi hakkında bilgi verdi.

Enflasyon tahminine yönelik baz senaryo ile erken ve geç toplarlanmaya yönelik alternatif senaryoları anlatan Yılmaz, 2009'da talep koşulları ve uluslararası gelişmelerin, enflasyonu hedefe ulaştıracağını hatta hedefi alttan ıskalama riski bulunduğunu söyledi. Yılmaz, gülümseyerek, ''Hükümete bu sefer, hedefi alttan tutturamadığımız için mektup yazmak zorunda kalabiliriz'' dedi.
 

"Kurdaki son yükselişin 2006'dan farkı"

Durmuş Yılmaz, küresel ekonomik krizin etkilerini değerlendirirken, 2006'da da döviz kurunda benzer ani bir yükselişin meydana geldiğini anımsatarak, Merkez Bankası'nın 2006'da kurdaki yükseliş karşısında faizleri yükselttiğini, bugün ise faizlerde önemli ölçüde indirime gittiklerini kaydetti. 2006'da talep koşullarından kaynaklı enflasyonun artma riski bulunduğunu, bugün ise ekonomik durgunluğun risk oluşturduğunu anlatan Yılmaz, şöyle konuştu: ''1994 ve 2001 krizlerine kıyasla bugün Türkiye'de reel faizlerin artış göstermemesi, mevcut iktisadi koşulların farklılığını ortaya koymaktadır. Normal olarak kurlarda bir hareket olduğunda toplam talebi kontrol altına almak için Merkez Bankası'nın tepkisi, politika faizlerini artırmak yönünde oluyordu. 2006'da da aynı şey oldu fakat bugün durum tersi.''

"Batıdaki tedirğinliğin nedeni deflasyon riski"

Bu arada söz alan Başkan Yardımcısı Erdem Başçı, enflasyonun hedefin altında kalmasının ''arzulanan bir durum olmadığını'' vurgulayarak, ABD ve Avrupa'da tedirginlik yaratan unsurun ''deflasyon riski'' olduğununa dikkati çekti.

Başçı, ''Deflasyonun riski şu; girdiğinizde çıkamıyorsunuz. Japonya iyi bir örnek. Amerikan Merkez Bankası FED, bu riski bertaraf etmek için çok agresif bir şekilde parasal genişlemeye devam etti'' diye konuştu.
 

"Faiz indirimlerini erkene aldık"

Küresel ekonomide yaşanan gelişmeler nedeniyle artan risk algısının kredi arzında yarattığı sıkıntıya işaret eden Yılmaz, finansal koşullardaki ek sıkılaştırmayı telafi etmek amacıyla Merkez Bankası'nın gelecek aylarda öngörülen faiz indirimlerinin önemli bir kısmını erkene aldığını anlattı.
 

"Tedbir paketleri, sermaye akımını azaltma potansiyeli taşıyor"

Yılmaz, gelişmiş ülkelerin ardarda açıkladığı ekonomik paketlerin, gelişmekte olan ülkelere sermaye akımlarını azaltma potansiyeli taşıdığını belirterek, bunun taşıdığı öneme dikkati çekti.

Önümüzdeki dönemde enflasyon ve para politikası yönelimlerinin, büyük ölçüde küresel ekonomideki gelişmeler tarafından şekillendirileceğini kaydeden Yılmaz, bu nedenle enflasyon raporunda baz senaryonun yanı sıra küresel ekonominin erken ve geç toparlanma olasılıklarına karşı 2 ayrı senaryo daha hazırlandığını söyledi.

Merkez Bankası Başkan Yardımcısı İbrahim Turhan da Merkez Bankası'nın fiyat istikrarına odaklandığını, fiyat istikrarını ekonomide öngörülebilirliği artırdığını belirterek, ''Banka ana trendin etrafında oluşan dalgayı dengeleyici bir politika izliyor'' dedi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler