Hükümetin Halka Maliyeti

Bir yıldan bu yana önde gelen ekonomi yazarları uyarıyorlar. Dünya ekonomik krize giriyor. Politikacılar; umursamaz, ilgisiz tavır ile reaksiyon bile vermiyorlar. Çok sıkıştırıldıklarında, “Biz krizden etkilenmeyiz, etkilensek bile bunu fırsata çeviririz, kriz bizi teğet geçecek, bize bir şey olmaz” lafları hepimizin belleklerindedir.

Yeni uyarılar da; dış krediler daralıyor, bankaların bazıları zorlanacak, bir ayda sadece tekstil sektöründe 150 bin işçi işten çıkarılıyor. En büyük bankalardan biri bin kişi çıkarıyor. Sanayi son ay yüzde beş gerilemiş, borsa yere çakılmış hükümetten tedbir yok ve alınanlar da gecikmeden dolayı etkili olamıyor. Hep biliyoruz 2001 krizinden bu yana ekonomiyi IMF idare ediyor. IMF’nin çekilmesi artı global kriz bizi de sarsıyor. Konuyu bilen uzmanımız mı yok? Bir an önce çare üretmek, önlem almak gerekiyor. Yoksa seçim yılı nedeniyle; istikrarımı bozdurmam, kriz varmış havası yaratmam mı diyor?. Oysa kendi bakanı, işsizlik var ve kısa sürede çözülmez diyor.

Uzmanlar uyarmaya devam ediyorlar: Bankaların reel sektöre verdiği kredilerin maliyetlerini arttırmamasını, bankalara destek amaçlı yurtdışından Türk işçilerinin parasından vergi alınmamasını, nereden bulduğunun sorulmamasını, vergilerin birkaç puan düşürülmesini, SSK primlerinin düşürülebilirliğini, Uzakdoğu mallarına kota gibi geçici önlemler getirilmesini öneriyorlar. Yabancı işçilerin paraları ile ilgili yasa çıkıyor, bu kez de geç kalınıyor. Hiç etkili olmuyor. TÜSİAD tedbir mahiyetinde IMF ile anlaşma öneriyor. Baştan bir zılgıt yiyor. Şimdi kendileri yanaşarak daha yüksek faizle anlaşma yoluna gidiyorlar ve kendi deyimleri ile ümüklerini uzatıyorlar.

Bu hükümetin halka maliyeti: Sadece zamanında tedbir almayarak, bu da uzmanların öngörüsü, ekonomik boyut yüz küsur milyar dolar. Yüz binlerce işsiz. Önünü göremeyip yatırım yapamayan sanayici.

Prof. Dr. Nail YILMAZ Cerrahpaşa Tıp Fak.