Hürriyet okur temsilcisi kendi yazarını araştırmadan yazmakla suçladı

Hürriyet gazetesinin okur temsilcisi Faruk Bildirici, gazetenin Kelebek eki yazarı Cengiz Semercioğlu'nun çok tartışılan Harun Kolçak yazısını eleştirdi. Semercioğlu'nu araştırma yapmadan yazmakla suçladı, üslubunu eleştirdi.

Hürriyet okur temsilcisi kendi yazarını araştırmadan yazmakla suçladı
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 07.08.2017 - 16:14

Kelebek yazarı Cengiz Smercioğlu, bir süre önce hayatını kaybeden Harun Kolçakla ilgili bir yazı kaleme almış ve Kolçak'ın uyuşturucu ve alkol tedavisi gördüğünü yazmıştı. Semercioğlu'nun o yazısı çok tepki çekti. Eleştirenlerin ortak kanısı; ölen bir kişinin ardından bunların yazılamayacağı yönündeydi. Hürriyet gazetesi okur temsilcisi Faruk Bildirici de konuyu köçşesine taşıdı. Bildirici benzer konuların yazılabileceğini, üsluba dikkat edilmesi gerektiğini yazdıktan sonra, Cengiz Semercioğlu'nun araştırma yapmadan yazmakla suçladı.

İşte Hürriyet gazetesi yazarı Faruk Bildirici'nin o yazısından başilıklar;

 "Batı medyasında bu tür yazılar uzman kişilere bırakılır"

 Bir kere “Batı medyası” denilen yer, bütün medya kuruluşları ve gazetecilerin her zaman ilkelere uygun davrandığı öyle homojen bir yer değil. Doğru, orada bazı gazetelerde “dedikodular bile dan dan yazılır” ama bazı gazetelerde ise “obituary” (ölen kişinin ardından yazılan kısa biyografi) yazımı, hassasiyeti nedeniyle uzman gazetecilere bırakılır. Bir yöntem sırf “Batı medyası”nda bazıları uyguluyor diye savunulamaz. Zaten ünlü iletişim kuramcıları, Doğu medyasındaki yanlışların birçoğunun kaynağının Batı medyası olduğunu söyler.

 "Ölen ünlülerin ardından sadece güzelleme yapılmaz konusunda haklı"

Semercioğlu, yaşamını yitiren ünlü kişilerle ilgili bütün bilgilerin okurlara verilmesi gerektiği noktasında haklı. Çünkü biz gazetecilerin asli işi, insanlara doğru ve eksiksiz bilgi vermek. Türkiye’de özellikle de ölen siyasi liderlerin ardından sırf “güzellemeler” yapıldığı, başarılarının yanında başarısızlıklarının, olumlu işlerinin yanında olumsuzların da verilmediği de doğru. Sanatçılar için de benzer yazılara tanık oluyoruz.

"Ölen kişinin anısını lekelememek yakınlarını haksız yere üzmemek gerekir"

Bütün mesele bunu nasıl yapacağımız. Temel ölçü, ölen kişiyle ilgili bilginin bilinmesinde kamu yararı bulunması ve biyografinin tamamlayıcı unsuru olup olmadığı. Bu bilgileri yazarken hayatta olmayan kişinin anısını lekelememek ve yakınlarını haksız yere üzmemek kırmızı çizgimiz olmalıdır.

 "Emin olmadan yazmamak lazım"

Hayattaki biriyle ölen kişi hakkında yazmak arasında ciddi bir fark vardır; ölen kişi size artık yanıt veremez, kendini savunamaz. O nedenle iyice araştırmadan, doğrulamadan, emin olmadan yazılmamalı.

 "Semercioğlu'nu Eşref Kolçak ve doktoru yalanladı"

 Peki, Semercioğlu, Kolçak’ın “bir dönem alkol ve uyuşturucu tedavisi gördüğünün yazılmadığı”nı savunurken yeterince araştırdı mı? Çünkü Semercioğlu’nun bu iddiasını Kolçak’ın doktoru Prof. Dr. Özkan Pektaş ve babası Eşref Kolçak yalanladı. “Harun Kolçak’ın hiçbir zaman uyuşturucu tedavisi görmediğini” açıklarken, sadece alkol tedavisi gördüğünü söylediler.

 "Yanlış bilgilerle insanların anısını lekelememeliyiz"

Ben de araştırdım. Harun Kolçak’ın uyuşturucu tedavisi gördüğü şayiası, 25 Ocak 1998’de Hürriyet’te ortaya atılmış. Başka gazetelerde de yazıldı mı bilemiyorum. Aslında Harun Kolçak o zaman da uyuşturucu konusunu yalanlamış, “Alkol bağımlısıydım artık bıraktım” demiş. Hatta 2010 yılında Kanaltürk’teki bir programda yine tekrarlamış bu sözlerini. Ama o haber düzeltilmediği gibi, Semercioğlu yazısında yeniden tedavüle sokmuş oldu. Doktoru ve babasının açıklamasından sonra da bu hatayı düzeltmedi.

Zaten ölenlerin ardından nasıl yazmak gerektiğini bir kişi üzerinden tartışmaya açmak yanlıştı. Bu üslubun Harun Kolçak’ın yakınlarını ve hayranlarını üzeceğini hesaba katmak gerekirdi. Yanlış bilgilerle insanların anısını lekelememeliyiz.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler