İçişleri raporla polisleri akladı

Milliyet Gazetesi'nde Gökçer Tahincioğlu imzasıyla yer alan habere göre; Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, Hrant Dink cinayetine ilişkin Başbakanlık Teftiş Kurulu (BTK) raporu için “soruşturma” emri vermesi üzerine cinayette ihmali olduğu öne sürülen 19 polis hakkında soruşturma süreci başlatan İçişleri Bakanlığı, polislerde yine kusur bulmadı ve disiplin işlemine gerek olmadığına karar verdi.

Cinayette ihmali olduğu öne sürülen polislerin yürütülen soruşturmalarda aklanması üzerine Dink’in eşi Rakel Dink Başbakanlık’a başvurmuştu. Bunun üzerine BTK tarafından yürütülen soruşturmadan, emniyet birimlerinin cinayetteki ihmalleri konusunda çarpıcı bilgiler çıkmıştı.

Erdoğan da BTK raporunda ismi geçen 19 polis hakkında soruşturma açılması talimatı vermiş, dosya İçişleri Bakanlığı’na gönderilmişti. Başbakanlık’ın raporunda aralarında eski Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanları Sabri Uzun, Ramazan Akyürek ve eski Trabzon Emniyet Müdürü Reşat Altay’ın da aralarında bulunduğu 19 polis hakkında disiplin işlemi yapılması istenmişti.

İstihbarat ne yapsın?

Bakanlık, 9 Kasım 2009’da soruşturmayı tamamladı. Rapor, Milliyet muhabiri Nedim Şener’in, Dink cinayetine ilişkin yazdığı kitap nedeniyle yargılandığı davaya bakan mahkemeye sunuldu. Raporda yer alan bilgiler özetle şöyle:

- TK raporunda, Trabzon Emniyeti’nin, 17 Şubat 2006’da İstanbul Emniyeti’ne Dink’in öldürülebileceğini bildirdiği, yazının Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı’na da gönderildiği, buna rağmen başkanlığın önlem almadığı belirtilmişti. İçişleri Bakanlığı’nın raporunda ise Trabzon Emniyet Müdürlüğü görevinden İstihbarat Daire Başkanlığı’na atanan, Dink cinayetinin işlendiği dönemde de bu görevde bulunan Ramazan Akyürek korundu ve İstanbul Emniyeti’nin, Trabzon Emniyeti’nin ihbarını araştırarak bir sonuca ulaşması gerektiğinin anlatıldı.

- BTK, İstihbarat Daire Başkanlığı’nın, Dink’in korumaya alınmasını sağlayabileceğini ancak bunu yapmadığını belirtmişti. İçişleri raporunda ise bu görevin İstanbul İl Koruma Komisyonu’nda olduğu vurgulandı.

- BTK raporunda, Erhan Tuncel’in, cinayetten hemen önce polis muhbirliğinden çıkartılmasının yeni bilgiler gelmesini engellediği belirtilmişti. İçişleri raporunda ise Tuncel’in muhbirlikten çıkartılmasının doğruluğu savunuldu.

- BTK raporunda, Trabzon Emniyeti’nin, Tuncel’den sıkça bilgi almasına rağmen, Dink’in öldürüleceği konusunda İstanbul Emniyeti’ne sadece bir kez yazı gönderdiğini belirtilmişti. İçişleri raporunda ise bu durum için, “İstihbarat, ham bilgi niteliğinde kalmıştır. Bu yüzden de planlı istihbarat operasyonu yapılamamıştır” denildi.

- BTK raporunda, Trabzon emniyetinin, suikasta ilişkin bilgiyi, Trabzon Valiliği ve jandarma ile paylaşmaması eleştirilmişti. İçişleri raporunda ise sadece güvenilir bilgilerin paylaşılabileceği vurgulandı.

Polisin yanına gitseydi

- BTK raporunda, polis muhbiri Erhan Tuncel’in, tetikçi Ogün Samast’ın ismini cinayetten önce mesajla polise bildirdiği, buna rağmen önlem alınmadığı belirtilmişti. İçişleri raporunda ise “Tuncel, aynı ifadesinde, cinayetten önceki son iki ayda neler olduğunu hatırlamadığını söylemiştir. Mesaj atmak yerine rahatlıkla polise gider veya 155’i arayıp bu bilgiyi verebilirdi” denildi.

- BTK raporunda, azmettirici sanık Yasin Hayal’in cep telefonu kayıtlarının araştırılmaması önemli bir ihmal diye nitenmişti. İçişleri raporunda ise Hayal’in cep kayıtlarının “yasadışı kanıt” niteliğinde olduğu ve imha edildiği savunuldu.

- BTK raporunda, Hayal’in, Mcdonald’s eyleminden sonra Trabzon’da yakalanıp bırakıldığı iddia edilmişti. İçişleri raporunda ise bu iddia, Hayal’in ifadeleri dayanak gösterilerek yalanlandı.