İdamda çifte standart
Bangladeş’te Nizami’nin idamına Erdoğan’ın tepkisi sonrası büyükelçi geri çağrıldı. Oysa Erdoğan, Suudi Arabistan’da idam edilen Şii lider için sessiz kalmıştı.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Bangladeş’te Cemaati İslam Partisi liderlerinden Motiur Rahman Nizami’nin idamına sert tepki gösterirken, Suudi Arabistan’da bu yılın başında yaşanan idamlara “iç hukuk meselesi” yorumu yaparak sessiz kalmıştı.
Erdoğan, Yerli Düşünce Derneğince düzenlenen “Türk Siyasi Tarihinde Yerli ve Milli İrade Programı”nda Bangladeş’te hükümet tarafından kurulan savaş suçları mahkemesinde yargılanan Cemaat-i İslami Partisi lideri Motiur Rahman Nizami’nin idam edilmesinden duyduğu üzüntüyü dile getirdi. Erdoğan, “Her şeyden önce siyasi bir lider olan Motiur Rahman Nizami’nin böyle bir cezayı ve infazı hak edecek herhangi bir suçunun olmadığına inanıyorum” dedi.
Mektubunu okudu
Bangladeş yönetiminden, ülkenin huzuru, istikrarı ve geleceği için bu tür kararlar konusunda daha dikkatli ve hakkaniyetli adımlar atmasını beklediğini söyleyen ve Nizami’nin veda mektubunu okuyan Erdoğan şöyle konuştu:
“Motiur Rahman Nizami’nin mektubunda dediği gibi, ‘Ben gidiyorum, ardımda bir fikir kalsın istiyorum, zorla karşılaşınca ölüm korkusundan istikametini şaşıranlarla biz ölümden aynı şeyi anlamıyoruz. Bu bir imtihandır, kolay olacağını söylemedi kimse. Sancısı olacağını, bedelsiz olacağını... Bu yola baş koymak, sonunda gerekirse bu uğurda o baştan vazgeçmek demekti. Kardeşlerim, bizim için karar aldıklarını zanneden ahmaklar var. Bu karar ancak göklerde alınmış olabilir, siz kimsiniz ki? Kulunu razı etmek için yaratıcıyı üzecek değiliz. Ben gidiyorum, benden önce giden kardeşlerimin yanına, arkadaşlarımın, Resulullah’ın yanına gidiyorum. Siz kalacaksınız. Kimin doğru olduğu benim gittiğim yerde çıkacak ortaya. Ben gidiyorum, çeki düzen verin kendinize. Sıranın size de geleceğini unutmayın. Şehadetin, şehit gibi yaşayanlara nasip olacağını, Allah’tan başkasına kul olunmayacağını hatırlayın her daim.’ Merhum Motiur Rahman Nizami’ye, Allah’tan rahmet, Bangladeşli Müslümanlara, dünya Müslümanlarına başsağlığı diliyorum.”
Bangladeş’e tepki gösteren Erdoğan, Suudi Arabistan’ın idamlarına ise sessiz kalmıştı. Suudi Arabistan ülkenin önde gelen Şii din adamlarından Şeyh Nemr Bakır En-Nemr dahil 47 kişiyi idam ettiğini 2 Ocak’ta açıklamıştı. İdam sonrasında Erdoğan, “Şu anda Suudi Arabistan’da yapılan iç hukuk meselesidir. Bunların 46’sı Sünnidir, bir tanesi de Şiadır. Bu onların kararı, tasvip edip etmemek ayrı konu” demişti.
Erdoğan İran’a da şöyle eleştirmişti: “Mezhep görüntüsü altında sergilenen tavırların gölgesinde iktidar inşa etme çabasını gayet iyi biliyoruz. Suudi Arabistan’ın büyükelçiliğinin yakılması uluslararası münasebetler açısından kabul edilir bir yaklaşım değildir. Bunu tasvip etmiyoruz demek o ülkelerin yönetimlerini kurtarmaz. Sen gerekli tedbirleri aldın mı acaba?”
Nizami’nin idamında büyükelçi çekildi Motiur Rahman Nizami, son yıllarda radikal İslamcıların bir dizi laik ve liberal yazarı palalarla katlettiği Güneydoğu Asya ülkesi Bangladeş’in önde gelen İslamcı liderlerindendi. 1971’de 9 ay süren bağımsızlık savaşı sırasında, Bangladeşli yetkililere göre 3 milyon insan öldüren, 200 bin kadına tecavüz eden ve 10 milyon insanı yerinden eden Pakistan ordusuyla işbirliği yapmıştı. 2000’den beri Cemaat-i İslam partisinin lideri olan ve bakanlık da yapmış olan Nizami, laik başbakan Şeyh Hasina’nın kurduğu savaş suçları mahkemesinde yargılandı. Bağımsızlığa iki gün kala, aralarında öğretmenler, gazeteciler ve doktorların da bulunduğu 480 kişinin katledilmesini emrettiği için idama çarptırıldı. Temyiz başvurularından sonuç alamayan 73 yaşındaki siyasi, başkent Daka’da tutulduğu cezaevinde salı geceyarısı infaz edildi. |
Şii Nemr’in idamında ‘onların içişleri’ dedi
Bangladeş’teki İslamcı liderin infazı üzerine Türkiye’nin büyükelçisini geri çağırması, ocakta bir başka idama verilen farklı tepkiyi hatırlattı.
Suudi Arabistan’ın 2 Ocak’ta Şii muhalif lider Ayetullah Nemr’in de aralarında olduğu 47 kişiyi idam etmesi sonrası, ABD, AB ve çok sayıda ülke olaya anında tepki vermişti.
Türkiye Dışişleri Bakanlığı ise idamlardan 3 gün sonra yaptığı açıklamada, İran’daki Suudi Arabistan diplomatik temsilciliklerine yönelik saldırıları kınarken idamlara hiç değinmedi. Suudi Arabistan’ın Şii azınlığının önde gelen dini liderlerinden olan Nemr, hanedanlığa yönelttiği sert eleştiriler yüzünden defalarca işkence görmüştü. 2011’de Arap isyanları başladığında reform yanlısı gösterilere öncülük etti. “Otoriteye karşı silah değil söz konuşsun” diyen Nemr, yalnızca barışçıl gösterileri destekliyordu.
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- Türkiye'den Şam Büyükelçiliği'ne atama!
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması