İdlib: Türkiye'nin Morik'teki gözlem noktasından çekilmesi ne anlama geliyor, çekilmenin devamı gelecek mi?
Türkiye'nin İdlib'in güneyindeki Morik'te bulunan ve bir yılı aşkın süredir etrafındaki bölgeler Suriye ordusunun kontrolüne geçen 9 numaralı gözlem noktasından askerler çekilmeye başladı. Uzun süredir Türk yetkililerin geri çekilme olmayacağını açıkladığı İdlib'deki bu adımın arkasında yatan sebepleri inceledik.
Türkiye'nin İdlib'in güneyindeki Morik'te bulunan ve bir yılı aşkın süredir etrafındaki bölgeler Suriye ordusunun kontrolüne geçen 9 numaralı gözlem noktasından askerler çekilmeye başladı.
Gözlem noktası, daha kuzeyde Türkiye'nin desteklediği muhalif güçlerin kontrolündeki bir bölgeye taşınıyor.
Pazartesi günü başlayan taşınma büyük ölçüde tamamlandı. Ancak gözlem noktasını çevreleyen ve Türk ordusunun ördüğü duvarın betonlarının da kuzeydeki yeni noktaya taşınması planlanıyor.
Zaman zaman saldırıların hedefi olan 9 numaralı gözlem noktası ile birlikte Suriye ordusunun kontrolündeki bölgede kalan başka gözlem noktaları da var.
BBC Türkçe'ye konuşan bir Türk güvenlik yetkilisi sadece Morik'teki noktanın taşınmasının nedeniyle ilgili olarak, "Takviye ve ikmal yapmanın zorlaştığı bu nokta için askeri ve stratejik bir karar verilmesi gerekiyordu" dedi.
Türk güvenlik yetkilisi ayrıca Ağustos 2019'dan beri Rusya'nın desteğiyle süren ikmal ve takviyenin zorlaştığı bilgisini verdi.
Burada asıl soru, Rusya artık bunun için yardımcı olmuyor mu?
Suriyeli muhalif bir savaşçının verdiği bilgiye göre, olmuyor. Bir haftadan uzun süredir gıda gibi temel lojistik desteğin Morik'teki gözlem noktasına erişimi sağlanamadığını belirten Suriyeli savaşçıya göre Ruslar, bu şekilde Türkiye üzerinde baskı kurmaya çalışıyor.
Rusya'da yayın yapan Nezavisimaya gazetesi de, Rusya'nın Morik'teki dahil bazı gözlem noktalarına ikmali engellediği, bunun üzerine Türkiye'nin bu noktaları muhaliflerin olduğu bölgelere taşıma kararı aldığını yazdı.
Ankara ise Şam yönetiminin bu gözlem noktasının çevresinde eylemler organize ettiğini, etrafına keskin nişancılar yerleştirildiğini ve güvenliği sağlamanın zorlaştığını belirtiyor.
Daha önce Şam'ın bu adımlarına Rusya, gözlem noktası çevresindeki "tampon görevi gören" askerleri aracılığıyla kısmen de olsa engel oluyordu. Morik çevresine de Ağustos 2019'da Rus askerleri gönderilmişti.
Görüşlerini aldığımız Türk güvenlik yetkilisi, Suriye ve Türkiye istihbaratları arasında, İdlib'deki Türk-Rus Ortak Koordinasyon Merkezi'nde sahadaki koordinasyon için görüşmeler yürütüldüğünü söyledi. Böylece gözlem noktalarına ikmal, konvoyların geçişi ve yaralıların taşınması gibi ihtiyaçların güvenlik içinde sağlanmaya çalıştığını belirtti.
Bu görüşmelerin son dönemde sürüp sürmediği bilinmiyor.
Ağustos ayından bu yana dışişleri, istihbarat ve askerden oluşan Türk ve Rus heyetler, İdlib'le ilgili görüşmelerini sürdürüyor.
15-16 Eylül'de Ankara'da yapılan görüşmelerde Rus basınına göre Rusya, Türkiye'nin bazı gözlem noktalarından çekilmesini istemiş; Türkiye karşılığında bazı şartlar sunmuştu. Rusya şartları kabul etmeyince, çekilme konusunda uzlaşılamamıştı.
Ankara, Eylül 2018'de Soçi'de varılan İdlib anlaşmasında belirlenen sınırlara geri dönülmesini ve M4 karayolunda yürütülen ortak devriyelerin, anlaşma yapıldığı dönem muhaliflerin kontrolünde olan M5 karayolunda da yapılmasını talep ediyordu.
Libya'da da birbiriyle savaşan karşı tarafları destekleyen Ankara ve Moskova, Eylül sonrası da görüşmelere devam etti. Bu sırada Dağlık Karabağ'da da çatışmalar başladı ve burada da iki başkentin tutumu farklıydı.
Bunun ardından Rusya, görüşmelere yakın bir Türk yetkiliye göre "Üç farklı sahadaki durumu dengelemek için" Türkiye'nin M4'ten de çekilmesini istedi. Türkiye bu talebi kabul etmedi.
Bu sırada Rusya, Türkiye ile 15 Mart'tan bu yana süren ortak devriyelere de katılmadı.
14 Ekim'de Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasında, Dağlık Karabağ'daki çatışmalar başladıktan sonra yapılan ilk telefon görüşmesinden 5 gün sonra, Türk ordusu en güneydeki gözlem noktasından çekilmeye başladı.
Diğer gözlem noktaları da taşınacak mı?
Suriye muhalefetinin içinde yer alan, Türkiye'de yaşayan bir siyasetçi, konunun hassasiyeti nedeniyle isim vermeden, Suriye ordusu kontrolündeki bölgelerde kalan tüm gözlem noktalarının sırayla İdlib'in daha içlerine, muhaliflerin kontrolündeki bölgeye taşınacağı bilgisini verdi:
"Morik'ten sonra ikinci çekilme 10. ve ardından 7, 6 ve 5. gözlem noktalarından birkaç ay içinde çekileceğimiz bilgisi geldi bize. Tüm bunların ardından, sonradan oluşturulan daha küçük askeri noktalarda kalmaya çalışmak hem zorlaşacak hem de artık bir anlamı kalmayacak."
İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) de Morik'in ardından Türkiye'nin altı gözlem noktasından daha çekileceğini iddia etti.
Ancak iddiaları sorduğumuz Türk güvenlik yetkilisi bunları yalanlayarak "Sadece 9 numaralı gözlem noktasının yerinin değiştirildiğini, diğer gözlem noktalarıyla ilgili böyle bir planlamanın olmadığını" belirtti.
2019'dan bu yana, Türkiye'nin Rusya ve İran'la anlaşma kapsamında oluşturduğu 12 gözlem noktasından Morik dahil bazıları Suriye ordusunun kontrolündeki bölgelerde kaldıkça, Türkiye bunların çevresinde daha küçük askeri noktalar kurarak güçlendirme yoluna gitti.
Ankara'dan bu haftaya kadar gözlem noktalarının taşınmasıyla ilgili sorulara hep "İdlib'deki varlığımızı koruyacağız, çekilmeyeceğiz" yanıtı gelmişti.
Türkiye'nin Ekim 2017'de varılan anlaşma kapsamında İdlib'in en güneyinde oluşturduğu 9. gözlem noktası, aynı zamanda 12 gözlem noktasının içinde en büyüğü. Konumu itibarıyla daha güçlü şekilde korunan nokta, 16 Mayıs 2018'de oluşturulmuştu.
Rusya'yla yapılan görüşmeler sonrası şimdilik bir gözlem noktasını taşıma kararı alan Ankara, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın yakın zamanda İdlib'e operasyon düzenlemesini beklemiyor. Çünkü Suriye ordusu, son dönemde gücünün önemli bir kısmını Halep kırsalında IŞİD'le mücadeleye yönlendirdi.
Bir yandan da Rusya, Türkiye sınırına daha yakın bir bölgeye çekilen 9. gözlem noktası yakınlarındaki bölgede bulunan El Kaide bağlantılı Huraseddin örgütüne yönelik operasyonlarına ağırlık verdi.
Türkiye destekli muhalifler, çekilmeyle eş zamanlı olarak, Fırat Nehri'nin doğusunda, Türkiye'nin "terör örgütü" olarak kabul ettiği Halk Savunma Birlikleri'nin (YPG) kontrolündeki Ayn İsa'ya saldırı düzenledi.
Suriyeli muhalif siyasetçi, bunun da "İdlib'deki geri çekilmenin her bölgeden çekileceğimiz anlamına gelmediğine yönelik bir mesaj niteliğinde" olduğunu söylüyor.
En Çok Okunan Haberler
- Op. Dr. Dericioğlu başında poşetle ölü bulundu
- Suriyeliler memleketine gidiyor
- 500 bin TL'nin aylık getirisi belli oldu
- Yaş sınırlaması Meclis’te
- Marmaray'da seferler durduruldu!
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- Suriye'de herkesin konuştuğu ölüm listesi
- Apple'dan 'şifre' talebine yanıt!
- Erdoğan'dan işgale 'isimsiz' tepki
- Suriye'nin yeni başbakanından ilk açıklama