'İhracatta en fazla artış sanayi sektöründe'

Devlet Bakanı Zafer Çağlayan Türkiye'nin 1-21 Mart 2010 tarihleri arasındaki ihracatının geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 28,6 artarak 6 milyar 142 milyon 618 bin dolar olarak gerçekleştiğini bildirdi.

'İhracatta en fazla artış sanayi sektöründe'
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 22.03.2010 - 12:56

Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, Uludağ İhracatçı Birlikleri Başkanı Ferit Sünneli, TOFAŞ Genel Müdürü Ali Pandır, Oyak Reault Genel Müdürü Tarık Tunalıoğlu, Taşıt Araçları Yan Sanayicileri Derneği (TAYSAD) Başkanı Celal Kaya, Mercides Benz Türk A.Ş. ve Fort Otosan şirketlerinin üst düzey yöneticileriyle, Dış Ticaret Müsteşarlığı'nda bir araya geldi.
Otomotiv sektörü ihracat stratejisi ve elektrikli oto çalışmalarının ele alındığı toplantının basına açık bölümünde konuşan Bakan Çağlayan, otomotiv sektörü, taşıt araçları sektörünün istihdama, üretime, yatırıma ve ihracata yaptığı net katma değer ve Ar-Ge'yi kullanımıyla Türkiye için çok önemli sektörler olduğunu söyledi.

Küresel kriz nedeniyle 2008 yılında değer bazında 132 milyar dolar olan Türkiye ihracatının 102,2 milyar dolara düştüğünü ve 29 milyar dolar kaybın değer bazında 21 milyar dolarının Avrupa'dan kaynaklanan ihracat düşüşünden kaynaklandığını anlatan Çağlayan, 2008 yılı ihracatının ancak 2013 yılında sağlanacağı yönünde tahminler yapıldığını kaydetti. Bu yıl toplam ihracat hedefinin 107,5 milyar dolar olduğunu hatırlatan Çağlayan, ''Ama ümit ediyorum ki inşallah 115 milyar doları zorlayacağız ve böyle bir psikolojik sınırı geçeceğiz'' dedi. İhracatta en hızlı toparlanacak sektörün otomotiv sektörü olacağını tahmin ettiğini belirten Zafer Çağlayan, sektörün 2008 yılında 18 milyar dolar ihracatının bu yıl yakalanacağını tahmin ettiğini söyledi.
 

'80 günde 4 milyar dolarlık ihracat

Otomotiv sektörünü gün gün izlediğini ve sektörün şu anda yakaladığı ihracat rakamlarının sevindirici olduğunu kaydeden Çağlayan, şöyle konuştu: ''1-21 Mart tarihleri arasında taşıt araçları ve yan sanayi ihracatı yaklaşık toplam 1,1 milyar dolar yaklaşık. Bu son derece sevindirici bir gelişme. Geçen sene aynı dönemde bu rakam 769 milyon dolardı. Yani yüzde 42,6'lık bir artış var. 1 Ocak-21 Mart tarihleri arasındaki 80 günlük dönem içerisinde ise toplam taşıt araçları ve yan sanayi ihracatımız 4 milyar 42 milyon dolar rakamına ulaşmış. Yani aylık ortalama 1,5 milyar dolarlık rakam. Böyle giderse yıl sonunda 17-18 milyar dolarlık bir ihracat hacmine ulaşırız.''

Yeni ihracat stratejisi

Dış Ticaret Müsteşarlığı tarafından geliştirilen yeni ihracat stratejisi konusunda da bilgi veren Bakan Çağlayan, yeni stratejisi ile sürdürülebilir ihracat için neler yapılabileceğinin ortaya konulacağını bildirdi. Bunun için Türkiye'nin ihracat yapısını incelediklerini anlatan Devlet Bakanı, Türkiye'de ihracat yapan 48 bin 652 firmanın yaklaşık 23 bininin toplam 100 bin doların altında, 25 bine yakın firmanın ise 100 bin dolar ile 1 milyon dolar arasında ihracat gerçekleştirdiğini söyledi. Çağlayan, Türkiye'nin ihracatının yüzde 39,9'unun ise sadece 108 firma tarafından yapıldığına dikkat çekti.

100 bin dolar altında ihracat yapanların büyük bölümünün tek bir ülkeye ihracat yaptığını ve ikinci yıl tekrar ihracat yapmadığını, 5'ten fazla ülkeye yapanların ise sürekli ihracatçı konumuna geldiğine işaret eden Çağlayan, ''Bizim yeni stratejimiz çerçevesinde yapacağımız bir çalışma da ihracatçı sayısının artırılması'' diye konuştu. Strateji çerçevesinde ''ihracat koçluğu'' diye bir programı da başlattıklarını ifade eden Çağalayan, ''Sadece basketbol koçluğu yapılmaz biliyorsunuz, ihracatta da koçluk yapılabilir. Bu çerçevede DTM ve birliklerimizle beraber önemli çalışmalar yapacağız'' dedi.
 

Yan sanayi firmalarının satın alınması

Otomotiv sektörüne Türkiye'nin ihracat motoru dediklerini ve bu sektörü ilgisiz kalmalarının mümkün olmadığını vurgulayan Bakan Çağlayan, sektörle ilgili gerek tedarikçi, gerek yan sanayi arasındaki entegrasyonun sağlanmasına yönelik önümüzdeki dönem önemli çalışmalar yapacaklarını bildirdi. Türkiye'de yan sanayinin geliştiğini ve gelişmeye de çok müsait olduğuna işaret eden Zafer Çağlayan, Türkiye'nin otomotiv üretim üssü olabilecek bir altyapıya sahip olduğunu söyledi.

Birçok Avrupa ülkesindeki yan sanayi firmalarının gençler olmadığı için işletmelerini bırakma durumunda kaldığını anlatan Çağlayan, şöyle konuştu: ''Bu şirketlerin Türk firmaları tarafından satın alınması veya ortaklık tesis edilerek hem bu şirketlerin isminden ve pazarlarından faydalanılması konusunda bir çalışma yaptık. Bu projeyi gerçekleştirmemiz lazım. Biz atlarsak başkası yapacak. Bu, Almanya'dan başlayacak, Fransa ve İngiltere başta olmak üzere Avrupa'nın birçok ülkesinde yaptığımız çalışma. Bu konuda DTM ve devlet olarak biz de neler yapabiliriz, ne tür destekler verebiliriz, bu konuyla ilgili çalışıyoruz. Sonra ihracatçı birliklerimizle bir araya gelerek konuyu değerlendireceğiz ve sonrada Ekonomi Koordinasyon Kurulu'nun (EKK) gündemine getireceğiz. EKK'da bu çalışmayla beraber önemli bir mesafe kat edeceğiz. Bugün Ülker'in Godiva'yı alması, Koç Grubunun Grundig'i alması bana göre bu konuda belki gösterilebilecek örneklerin başında geliyor.''

Elektrikli oto konusu

Şu anda dünyada oto konusunda önemli çalışmalar yapıldığını da anlatan Çağlayan, Türkiye'nin de bu yarıştan kopmaması gerektiğini söyledi. Çağlayan, ''Birkaç gün önce İngiltere'deydim. Burada bir İngiliz sanayici burada yapmış olduğu bir kamyonetini bana gösterdi. Direksiyonun başına geçmem için bana çok ısrar etti. Dedim ki (Ben güzele güzel demem güzel benim olmayınca. Sen bunu ne zaman Türkiye'de yaparsın o zaman direksiyonun başına geçer, camlarını da sileriz. Yeter ki siz bunu Türkiye'de yapın.)'' diye konuştu. Bu konuda icraata geçme zamanı geldiğini ve konuyu Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ile de görüştüğünü belirten Çağlayan, EKK'de otomotiv sektörü temsilcilerinin katıldığı bir sunum yapılacağını ve elektrikli oto konusunun ne olduğunu, neler yapılması gerektiğini, altyapısının oluşturulması ve mevzuat düzenlemesi konularının görüşüleceğini bildirdi.
 

Otomotiv sektöründe vergi indirimi

Otomotiv sektöründe bu yıl bir KDV, ÖTV veya hurda indirimi düşüncesi olup olmadığı yönündeki sorular üzerine Çağlayan, şu anda gündemde böyle bir konunun olmadığını söyledi. Küresel ekonomi kriz nedeniyle hem piyasanın canlı tutulması, hem de istihdamın azaltılmaması noktasında geçen yıl sektörde KDV ve ÖTV indirimi teşviki yönünde bir uygulama yapıldığını hatırlatan Çağlayan, ''Ama şunu ifade edeyim; bildiğiniz gibi bizim teşvik sistemimiz 2009-2010 yılını kapsayan bir teşvik sistemiydi. Bu yılın sonunda mevcut teşvik sistemimiz bitecek. TÜİK'in yapacağı ve bu yıl sonuna kadar bitireceği çalışmalarla, gerek iller, gerek bölgeler bazında yapacağı gelişmişlik endeksleri rakamlarıyla beraber yeni bir teşvik sistemine geçilecek 2011 itibariyle'' dedi.

 

Çağlayan, Sinan Çelebi ile görüştü

Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, Kuzey Irak Yerel Yönetimi Sanayi ve Ticaret Bakanı Sinan Çelebi ile görüştü. Bakan Çağlayan, görüşmede yaptığı konuşmada, Irak'ta yapılan seçimlerin beklenildiği kadar büyük problemlerle karşılaşmadan, gerçekleştirilmiş olmasının memnuniyet verici olduğunu kaydetti. Dost, kardeş, komşu, tarihi ve kültürel pek ortak yöne sahip olunan Irak ile yapılan 48 mutabakat zaptının eğitimden sanayiye, turizmden ticarete, gümrük kapılarına, serbest bölgeye, sanayi bölgesi kurulmasına kadar birçok önemli işbirliği içerdiğini anlatan Çağlayan, bu konudaki çalışmanın örnek bir çalışma olduğunu ve bu mutabakat zabıtlarının biran önce hayata geçirilmesinin, başarılı sonuçların elde edilmesinin siyasi, ticari ve ekonomik ilişkileri fazlasıyla kuvvetlendireceğini söyledi.

Bakan Çağlayan, Irak'a ihracatın geçen yıl 5,1 milyar dolar, ticaret hacminin ise 6 milyar doları aştığını belirterek, hedefin 2013 yılına kadar ticaret hacminin 20 milyar dolara çıkarılması olduğunu bildirdi. Türk müteahhitlerinin bugüne kadar Irak'ta 8 milyar dolara yakın alt ve üst yapı işi üstlendiğini hatırlatan Çağlayan, özellikle Irak'ın yeniden yapılandırılması noktasında müteahhitlik sektörünün Irak'ta çok daha başarılı çalışmalara imza atacağını söyledi. Irak'ta siyasi istikrarı, toprak bütünlüğünü ve siyasi istikrarı yakalamış olan bir yönetimin Türkiye açısından önem arz ettiğini belirten Çağlayan, PKK terör örgütü ile mücadelede ortak tavır alınmasıyla, güvenlik ve gümrükler konusunda ortak tavır alınmasının son derece önemli olduğunu kaydetti.
 

Ele alınan konular

Bakan Çağlayan, Türkiye ve Irak ortak sınırında bir serbest bölge kurulması konusundaki çalışmaların yoğun bir şekilde devam ettiğini, yeni gümrük kapılarının açılmasının ele alındığını söyledi. Çağlayan, mevcut gümrük kapısının modernize edilmesine rağmen, ticaretin sürekli artma eğilimi olmasından dolayı yeterli olmadığını, mutlaka ikinci, sonra da üçüncü gümrük kapılarına ihtiyaç bulunduğunu söyledi. Erbil'de organize sanayi bölgesi yapılması konusunda görüş alışverişinde bulunduklarını anlatan Çağlayan, Kuzey Irak'ta bulunan yabancı şirketler arasında Türk şirketlerinin oranının yüzde 65 olduğunu ve bu oranın yüzde 85-95 seviyesine getirmeye çalışacaklarını kaydetti. 27-28 Nisan tarihleri arasında Türk iş adamları ile birlikte Erbil'e bir ziyaret düzenleyeceğini belirten Çağlayan, ''Çok daha fazla türk yatırımcısının özellikle Kuzey Irak başta olmak üzere Irak'ın tamamında yer almasını istiyoruz'' dedi.

Çağlayan, Ziraat Bankası'nın Bağdat'ta şube açma konusunda izin aldığını, henüz faaliyete geçmediğini, ikinci şubeyi de Erbil'de açması konusunda temasların devam ettiğini söyledi. THY'nın İstanbul-Erbil direkt sefer çalışmalarının devam ettiğini, bu yılın ilk yarısında da bunun sağlanacağını kaydeden Çağlayan, enerji ve ulaştırma alanında işbirliği yapılabileceğini kaydetti.
 

Konuk bakan

Kuzey Irak Yerel Yönetimi Sanayi ve Ticaret Bakanı Sinan Çelebi de istikrarın ve ekonomik gelişmelerin uzun mesafedeki ülkeleri birbirine yaklaştırdığını, Türkiye ile komşu olunduğunu, aynı ırk, mezhep ve dinden olunduğunu ifade etti. Serbest bölge konusundaki çalışmaları ilerletmeyi amaçladıklarını kaydeden konuk Bakan, ''Dünyaya açılan kapımız Türkiye'dir. Kuzey Irak'taki Türk şirketlerini yabancı şirket gibi görmüyoruz, kendi şirketimiz gibi görüyoruz'' dedi.

Kuzey Irak'taki büyüme oranının yüzde 8 olduğunu, 3 milyar doların üzerinde Türk firmalarının ihracatı bulunduğunu, bunun 20 milyar doların üzerine çıkartılabileceğine işaret eden konuk Bakan, ''Kuzey Irak'a yalnız ithalat ve ihracat bence yetmez. Türk firmalarının orada daha fazla yatırım yapmaları, daha sağlıklı olacaktır. Türk firmalarının burada yer almalarının ilerisi için çok yararı olacaktır. Sizler bizim kardeşimizsiniz, biz bir aileyiz. İki ülkeyiz ama bir aileyiz'' diye konuştu.

Serbest bölge ile ilgili bir soru üzerine de Konuk Bakan, serbest bölgenin Türkiye-Irak-Suriye üçgeninde yer alacağını ve stratejik boru hattının oradan geçtiğini, dolayısıyla petrol ürünleri yatırımlarının orada ağırlıklı olmasını arzu ettiklerini söyledi. Çağlayan da serbest bölge konusunda bir niyet beyanı oluştuğunu ve şu anda fizibilite çalışmalarını yaptıklarını söyledi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon