''İki gündür mahkemeyi cin çarpmış durumda''

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları yerleşkesinde oluşturulan salonda görülen davada Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın'ın, ''Sizin telefonunuzla başkası konuşur mu? Telefonunuzun mesaj uygulamasını kullanıyor musunuz?'' sorularına Kurter, ''Telefonumu biri aldı konuştu ama tam tarihini hatırlamıyorum. Mesaj uygulamasını da kullanmam, sadece aradıklarında açarım'' yanıtını verdi.

Savcı Taşkın, Diyanet İşleri Başkanlığından gelen yazıda, Alparslan Arslan'ın üzerinden çıkan muskanın ebcet hesabıyla yazıldığı ve onu taşıyan kişinin kötü amaçlar için kullanılabileceğinin belirtildiğini ifade ederek, bu muskayı kendisinin yazıp yazmadığını sordu.

Kurter de muskayı kesinlikle yazmadığını kaydederek, kendisinin de muska taşıdığını ve yazdığı muskaların içinde sadece Ayet-el Kürsi, Fatiha ve İhlas gibi surelerin bulunduğunu söyledi.

Tutuklu sanıklar da çapraz sorgu sırasında Kurter'e soru yöneltti.

Oktay Yıldırım'ın, ''Bir insana cin musallat olduğunda o kişi birini öldürebilir mi?'' sorusuna karşılık Kurter, ''Hayır. Cin anormal şeyler yaptırır, insanın nefsini kabartır. kişiye hırsızlık yaptırabilir, zina yaptırabilir ama adam öldürtemez, çünkü ona gücü yetmez'' yanıtını verdi.

Bu sırada tutuklu sanık Doğu Perinçek ''Ben Müslüman mıyım?'' diye sorunca Kurter, ''Sen kendine göre Müslümansın. Müslüman hareketinden belli olur'' dedi.

Yıldırım'ın, ''Size göre örtünmek Allah'ın emri mi?'' sorusuna Kurter, ''Evet, Allah'ın emri. Sizce Allah'ın emri değil mi?'' karşılığını verdi. Yıldırım'ın, ''O benimle Allah arasında'' demesi üzerine Kurter de ''Öyle olmaz, erkekçe cevap ver'' dedi.

Perinçek'in, ''Tesettür konusunda yanlış karar verenin cezası nedir?'' sorusuna Kurter, bunun cezasını Allah'ın vereceğini söyledi.

Doğu Perinçek, ''Milleti inlerle cinlerle ne hale getirdiniz. Fethullahçı gladyoya söylüyorum. Hanefi Avcı'nın söyledikleri çok önemli, 'Ergenekon davasında karşılaştığınız hakimleri hakim, savcıları savcı, polisleri de polis sanmayın. Onlar yasa dışı bir örgüttür' diyor. Bu davada Cumhuriyet'in temellerini yıkıyoruz, o hakimler, savcılar ve polisler çok yakında burada sanık sandalyesinde oturacak'' diye konuştu.

Mahkeme heyetine başkanlık eden Hasan Hüseyin Özese, Perinçek'e, ''Biz hiç kimsenin hakimleri değiliz. Anayasa ve kanunları uygulayan Cumhuriyet'in hakimleriyiz'' diye karşılık verdi.
 

''İki gündür mahkemeyi cin çarpmış durumda''

Perinçek'in, ''İki gündür burada cinlerle uğraşıyoruz. İki gündür mahkemeyi cin çarpmış durumda. Siz niye bu yalana alet oluyorsunuz?'' demesi üzerine Özese, kimseye alet olmadıklarını belirtti.

Tutuklu sanıklardan Mehmet Zekeriya Öztürk'ün, ''Atatürk Müslüman mı, değil mi sizce?'' sorusuna karşılık da Kurter, ''Öyle sapık sapık sorular sormayın, ben Atatürk devrinde yaşamadım. Benim ağabeyim Atatürk'le omuz omuza çarpışmış, İzmir'e ilk Türk bayrağını diken subaydı. Dün mahkeme heyetine gazete kupürlerini verdim. Şimdi hayatta olsaydı, bana burada hakaret ettiğiniz için hepinizi bilmem ne yapardı'' dedi.

Tutuklu sanıklardan Veli Küçük'ün avukatı Zeynep Küçük'ün, ''Alparslan Arslan üçüncü bombayı attıktan 15 dakika sonra sizi arıyor. Sonra yanınıza geliyor. Nasıl açıklıyorsunuz?'' sorusuna Kurter, ''Ben Müslüman bir adamım. Bunlardan bir haberim varsa Allah cezamı versin'' yanıtını verdi.

Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu da tutuksuz sanık Süleyman Esen'e, Alparslan Arslan'ın ne sebeple Kurter'in yanına gelmek istediğini sordu. Esen de Arslan'ın bir gün kendisini de Kurter'in yanına götürmesini istediğini ve beraber gittiklerini ifade ederek, ''Zaten benim Kurter'in yanına gittiğimi arkadaşlarım biliyordu. Alparslan, neden gelmek istediğini söylemedi. Salih Kurter'i, din konusunda bilgisi olan bir insan olarak tanıttım'' dedi.

Haşıloğlu, Alparslan Arslan'a, ''Daha önceki ifadelerinizde boynunuzda muska olduğunu söylediniz. Muska şu anda üzerinizde mi?'' diye sordu. Arslan da ''Bu konular hakkında bilgim yok. Şu an üzerimde giysi var. Mesele nedir bilmiyorum'' diye konuştu.

Haşıloğlu'nun, Emin Gürses ve Mehmet Taşdelen'i tanıyıp tanımadığını sorduğu Kurter, tanımadığını ifade etti.

Salih Kurter'in sorgu ve savunmasının tamamlanmasının ardından Özese, Kurter'in avukatı Alparslan Tüzen'den savunmasını yapmasını istedi.

Tüzen de baro tarafından dün görevlendirildiğini ifade ederek, dosyayı inceledikten sonra savunmasını yapacağını kaydetti.

Bunun üzerine Özese, tanık Tarkan Toper'i kürsüye çağırarak kimlik tespitini yaptı.