İkinci Ergenekon davasının 13. duruşması
İkinci Ergenekon davasında Mahkeme Heyeti, tutuklu sanıklardan emekli Tuğgeneral Levent Ersöz'ün hastanede uzun süreli sorgu ve savunmasının alınmasının sağlık yönünden elverişli olup olmadığının sorulmasına karar verdi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, sanık ve avukatların taleplerine ilişkin alınan kararlar, üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu tarafından açıklandı. Buna göre Mahkeme Heyeti, tutuklu sanıklar Fatma Cengiz ile Süleyman Solmaz'a avukat tayin edilmesi için İstanbul Baro Başkanlığı'na yazı yazılmasını kararlaştırdı.
İddianamelerdeki sıra takip edilerek, ikinci iddianamedeki tutuklu sanıklardan başlamak ve üçüncü iddianamedeki tutuklu sanıklarla devam edilmek suretiyle öncelikle tutuklu sanıkların sorgu ve savunmalarının alınmasına karar veren Mahkeme Heyeti, daha sonra tutuksuz sanıkların sorgu ve savunmalarına geçilmesini kararlaştırdı.Sanık Levent Göktaş'ın talepleriyle ilgili olarak, kendisinde bulunduğu iddia edilen 51 no'lu DVD üzerinde gerekli parmak izi incelemesinin yaptırılmasını ve sanığın parmak iziyle mukayesesinin istenmesini hükme bağlayan Mahkeme Heyeti, sanık Hasan Ataman Yıldırım'ın talebi doğrultusunda, Genelkurmay Başkanlığı Adli Müşavirliği'ne yazı yazılarak, bu sanığa ait iş yerinden ele geçirildiği ileri sürülen dijital veriler içerisindeki askeri gizli belgelerin niteliklerinin, bunların sivil şahıslarda bulunmasının olağan olup olmadığının, bunların çalındığına dair herhangi bir bilgi olup olmadığının, ayrıca bu askeri gizli belgelerle ilgili herhangi bir soruşturma açılıp açılmadığının sorulmasına, açılmışsa akıbetinin bildirilmesinin istenmesine karar verdi.
Mahkeme Heyeti, tutuklu sanıkMustafa Koç'un avukatı Hasan Gürbüz'ün talepleriyle ilgili olarak, mahkeme tarafından sanıkların sorgu ve savunmalarının hangi sırayla tespiti konusunda karar verildiğinden, ''Cumhuriyet Çalışma Grubu''nda yer aldıkları iddia edilen müvekkili Mustafa Koç'un da aralarında bulunduğu bazı sanıkların sorgularının peş peşe alınması yönündeki talebini kabul etmedi.
Yine avukat Gürbüz'ün talebinde belirttiği, eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Hilmi Özkök'ün tanık sıfatıyla dinlenmesi hususunun da savunmalar alındıktan sonra değerlendirilmesini hükme bağlayan Mahkeme Heyeti, özellikle''Elba'' isimli CD'ler içerisinde 157. klasör muhteviyatında gizli belge olduğunun bildirilmesi ve açılamayan şifreli belge bulunması nedeniyle, sanıklardan emekli OrgeneralHurşit Tolon 'un avukatlarının bu CD örneğinin kendilerine verilmesi talebini reddetti.
Aynı avukatların dilekçesinde belirttikleri, CD'lerin oluşturulma tarihiyle ilgili olarak üye hakim Hüsnü Çalmuk'un naip hakim olarak görevlendirilmesini kararlaştıran Mahkeme Heyeti, tutuklu sanık Başkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal'ın avukatlarının talebi doğrultusunda, Haberal'a ait tüm iletişim tespit tutanaklarına dayanak yapılan iletişimin dinlenmesine ilişkin kararların da istenmesini hükme bağladı.
Tutuklu sanık Yarbay Mustafa Dönmez'in Hasdal Cezaevi'nden Silivri'deki cezaevine nakledilmesine ilişkin talebinin de Hasdal Askeri Ceza ve Tutukevi Komutanlığına bildirilmesini kararlaştıran Mahkeme Heyeti, tutuklu sanık emekli Tuğgeneral Levent Ersöz 'ün hastanede uzun süreli sorgu ve savunmasının tespit edilip edilemeyeceği, buna sağlık yönünden elverişli olup olmadığının yattığı hastaneden sorulmasına, aynı zamanda bu yerde on-line bağlantı için teknik donanımın sağlanıp sağlanamayacağının bildirilmesinin istenmesine karar verdi.
Tutuklu sanıkların mevcut hallerinin sürdürülmesine karar veren Mahkeme Heyeti, duruşmayı 5 Kasım Perşembe günü saat 09.30'a erteledi.
İlk duruşma yaklaşık 2 ay önce başladı
Şeker Bayramı tatili, sürmekte olan birinci Ergenekon davasının görülmesi, Silivri'deki yoğun yağış sonucu duruşma salonunun su alması ve çatıdaki küçük bir bölümün çökmesi ile reddi hakim talepleri nedeniyle de sık sık ertelenen dava, 20 Temmuz 2009 tarihinde başlamıştı. İki duruşma yapan mahkeme heyeti, üçüncü Ergenekon iddianamesinin kabul edilmesinin ardından 2 davayı birleştirip, 7 Eylül'de ilk duruşmasını gerçekleştirmişti.
İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'nca hazırlanan 2 bin 455 sayfalık birinci Ergenekon iddianamesinin okunması ise 2'si yarımşar gün olmak üzere toplam 9 duruşma sürmüştü. İddianamenin bu 9 duruşmada cumhuriyet savcıları tarafından dönüşümlü olarak ve kısaltılarak okunması, yaklaşık 40 saati bulmuştu.
Adnan Bulut domuz gribi geçirdiğini söyledi
Duruşmanın öğleden sonraki oturumuna katılan gazeteci Adnan Bulut, basın mensuplarıyla yaptığı sohbet sırasında, geçen salı gününden itibaren duruşmalara katılmadığını ifade ederek, bu süreç içerisinde ''domuz gribi'' geçirdiğini ifade etti.
Bulut, grip olduğunu ve şüphelenerek hastaneye gidip test yaptırdığını belirterek, test sonucunda ''domuz gribi'' olduğunu öğrendiğini anlattı. Adnan Bulut, sağlık görevlilerinin kontrolünde bir hafta evde tedavi olduğunu ifade ederek, iyileşmesinin ardından tekrar test yaptırdığını ve vücudunda virüsün bulunmadığının tespit edilmesi üzerine bugünkü duruşmaya geldiğini kaydetti.
Sanık gazeteci Bulut, ''domuz gribi''nin, normal gribe oranla daha ağır geçirildiğini, ateşinin yükseldiğini, göğüs ağrısının olduğunu anlattı. Bu arada, ''Ergenekon'' davasının görüldüğü duruşma salonunun yer aldığı binadaki bazı personelin de zaman zaman maske taktığı gözlendi.
"Neden mafya liderleri tutuklu değil?"
İkinci Ergenekon davasının tutuklu sanıklarından Adil Serdar Saçan, ''11 bin kişiyi gözaltına almış organize suçlarla mücadele şube müdürü bu davada tutuklu da neden bir tane mafya lideri bu davada tutuklu değil'' dedi.
İddianameye eleştiri
Tutuklu sanık gazeteci-yazar Tuncay Özkan da iddianameye yönelik eleştirilerde bulunarak, iddianamenin CMK'ya uygun olmayıp, siyasi bir metin olduğunu savundu.
''İddianamenin, kirli siyasetin aracı olduğunu'' ileri süren Özkan, ''Sanıkların hangi siyasi görüşten olduğu ya da hangi mezhepten olduğunun iddianameyle ne alakası var ki iddianamede bunların altı çiziliyor. Kirli siyaset, bu iddianame ile muhaliflerini yok etmeye çalışıyor. İddianame bir deli gömleği. Hukuk nasıl böyle mahalle ağzına düşürülerek, mahkeme salonuna taşınabilir diye çok utandım, çok üzüldüm'' dedi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin ara kararı üzerine, Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı
Sabih Kanadoğlu
ile ilgili ne gibi bir işlem yapılıp yapılmadığına ilişkin yazı, Beşiktaş'taki İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan mahkemeye gönderildi.
Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz'ün imzası bulunan yazıda, Kanadoğlu ile ilgili 7 Ocak 2009'da bir arama yapıldığı belirtilerek, ''Şahıs hakkındaki gizli soruşturma halen devam etmektedir'' denildi.
Duruşmaya, gazeteci Tuncay Özkan, Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay ve eski Özel Harekat Dairesi Başkanvekili İbrahim Şahin'in de aralarında bulunduğu tutuklu 47 sanık katıldı.
Tutuklu yargılanan Başkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal, eski İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu, emekli Tuğgeneral Levent Ersöz, Durmuş Ali Özoğlu, İbrahim Özcan ve Hüdayi Ünlüer ise duruşmaya gelmedi. Duruşmada, tutuksuz yargılanan Emin Şirin de hazır bulundu.
En Çok Okunan Haberler
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- 35 milyon TL değerinde altın sikke ele geçirildi
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi
- Türkiye'den Şam Büyükelçiliği'ne atama!
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- 21 kişinin daha hastanelik olduğu ortaya çıktı