İkinci raundun galibi Obama
ABD başkan adayları milyonlarca Amerikalı'nın önünde ikinci kez kozlarını paylaştı. Oturum sonrasında yapılan ilk anketlere göre, münazarayı izleyenlerin yüzde 46'sı Obama'yı galip ilan etti.
ABD Başkanlık seçimlerinin ikinci açık oturumu, ABD Başkanı Barack Obama ve Cumhuriyetçi Parti başkan adayı Mitt Romney'in kıyasıya çekişmesine sahne oldu.
Obama ile Romney, New York'taki Hofstra Üniversitesi'nde, ekranları başındaki milyonlarca Amerikalı'nın önünde ikinci kez kozlarını paylaştı.
Beklendiği gibi ilkinden çok daha hararetli bir havada geçen münazara, özellikle ekonomik fırsatlar, göçmenlik reformu, istihdam, enerji ve Libya gibi konularda iki aday arasında sert tartışmalara sahne oldu.
İlk münazaradan farklı olarak, vatandaşlarla toplantı formatında geçen ve soruları salondaki 82 kararsız seçmenin sorduğu münazaranın, 90 dakika sürmesi planlanmasına rağmen bu süreyi biraz aştığı görüldü. Adayların da sorulara cevap verirken sürelerini aştığı gözlendi.
Obama'nın, ilk münazarada sergilediği, destekçilerinde ''hayal kırıklığı'' yaratan ve anketlerde ciddi oranda puan kaybetmesine yol açan performansı sonrasında, Romney'ye kaptırdığı ivmeyi geri almak ve ''tedirgin'' parti tabanını tekrar canlandırmak için bu sefer çok daha agresif olması bekleniyordu ve öyle de oldu. İzleyiciler, münazaranın başından sonuna kadar, karşılarında çok daha enerjik, hazırlıklı ve Romney'yi çok daha doğrudan ve keskin biçimde hedef alan bir başkan buldu.
Tartışma boyunca hemen hiçbir konuda anlaşamayan Obama ve Romney'nin, sık sık ayağa kalktıkları, birbirleri etrafında tur attıkları, zaman zaman birbirlerinin sözlerini kesip, sert çıkışlar yaptıkları ve birbirlerinin gözlerine bakarak karşılıklı sorular yönelttikleri gözlendi.
Dış politikayla ilgili sorulan tek soru
Münazarada dış politikayla ilgili sorulan tek soru, ABD'nin Libya'nın Bingazi kentindeki konsolosluğuna saldırıyla ilgiliydi. İkili, Cumhuriyetçilerin Obama yönetimine, ''güvenlik tedbirlerini ihmal etmek, diplomatik misyonun güvenliğin artırılması taleplerini görmezden gelmek ve olayın nedenleriyle ilgili farklı açıklamalar yapmak'' gibi eleştiriler yönelttiği bu konuda da sert bir tartışmaya girdi.
Obama, ABD'nin Libya Büyükelçisi ile diğer 3 Amerikalı'nın ölümüne neden olan saldırıda sorumluluğun kendisine ait olduğunu belirterek, sürpriz sayılabilecek bir çıkış yaptı.
Halbuki ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, dün Amerikan televizyonlarına açıklamasında, saldırının sorumluluğunu üstüne almış ve Beyaz Saray'ın, diplomatik misyonların güvenliği konusunda alınan kararlardan bilgi sahibi olmayabileceğini söylemişti.
Obama ise, hem bu sözleri, hem de daha sonra moderatörün bir sorusuna cevaben, ''Bakan Clinton olağanüstü bir iş çıkardı. Ancak o benim için çalışıyor. Ben başkanım ve her zaman ben sorumluyum'' açıklamasıyla, Clinton'a arka çıkan ve sorumluluğu üstüne alan bir tavır sergiledi.
Romney ise, Obama'yı, saldırıdan bir gün sonra seçim kampanyasına bağış toplamak için Las Vegas'a gitmekle eleştirdi ve Obama'nın Bingazi'deki saldırıyı terör eylemi olarak nitelemesinin 14 gün aldığını öne sürdü.
Romney'ye ''siyasi skor peşinde koşma'' eleştirisi
Obama da, Romney'yi, diplomatların akıbeti daha belli olmadan önce, bir basın bülteni yayımlayarak siyasi skor kazanma peşinde koştuğunu belirterek, ''Bir başkomutan bu şekilde çalışmaz, ulusal güvenlik meselesini siyasi bir konu haline getirmez'' dedi.
Ulusal güvenlik konularında, söylediklerini yerine getirmeye yönelik hassasiyetinin altını çizen Obama, Irak'taki savaşın sona erdirilmesi, Afganistan'da geçiş sürecinin başlatılması ve Usame Bin Ladin'in öldürülmesi konusunda verdiği sözleri tuttuğunu hatırlatarak, Libya'daki olayın da iç yüzünü ortaya çıkaracakları ve sorumluların izini bulacakları sözünü tekrarladı.
İkili, bu noktada, saldırının nedenleriyle ilgili hararetli bir tartışmaya girerken, ciddi bir mizaç takındığı ve sesini yükselttiği görülen Obama, ''Sayın Vali, saldırıdan bir gün sonra, (Beyaz Saray'daki) Gül Bahçesi'nde, Amerikan halkına ve dünyaya, neler olduğunu eksiksiz ortaya çıkaracağımızı, bunun bir terör eylemi olduğunu söyledim. Bunun yanında, bu suçu işleyenleri de yakalayacağımızın sözünü verdim. Ekibimdeki herhangi bir kişinin, ister Dışişleri Bakanı, ister BM Daimi Temsilcimiz olsun, 4 mensubumuzu kaybettiğimiz bir sırada, konuyu politikaya alet edeceğini ya da yanıltıcı bilgi vereceğini öne sürmek rencide edici Sayın Vali. Biz böyle yapmayız. Ben bir Başkan olarak, Başkomutan olarak bunu yapmam'' diye konuştu.
''Bunu biraz daha yüksek sesle söyler misin Candy?''
Romney ise, bunun üzerine, Obama'nın, saldırıyı bir gün sonrasında terör eylemi olarak nitelediği açıklamasına dair sorgulayıcı bir tutum takınarak, ''Başkan'ın, saldırıdan bir gün sonra, Gül Bahçesi'nde, bunun ani gelişen bir gösteri değil, bir terör eylemi olduğunu söylediğini belirtmesi ilginç'' şeklinde bir çıkış yaptı, ancak Romney burada yanıldı. Çünkü Obama, saldırıdan bir gün sonraki açıklamasında gerçekten de saldırıdan terör eylemi olarak bahsetmiş ve ''Hiçbir terör eylemi, bu büyük ülkenin kararlılığını sarsamayacaktır'' ifadesini kullanmıştı.
Romney'nin bu sözleri üzerine Obama, kendinden emin bir tarzda ''devam edin'' derken, Romney, hala sorgulayan ve şüpheci tavrını sürdürerek, ''bunu mu diyorsunuz?'' dedi. Bunun üzerine Obama'nın yine, ''devam edin'' demesi üzerine Romney, ''Başkan'ın Bingazi'deki saldırını terör eylemi olarak nitelemesi 14 gün sürdü'' ifadesini kullandı ve ardından Obama, Romney'ye, ''Konuşma metnine bak'' diye seslendi. Tam bu noktada moderatör Candy Crowley araya girerek, Obama'nın, Gül Bahçesi'ndeki açıklamasında ''terör eylemi'' ifadesini kullandığını hatırlattı. Obama'nın, Crowley'nin bu hatırlatması üzerine, ''Bunu biraz daha yüksek sesle söyler misin Candy?'' demesi salonda alkış ve gülüşmelere neden oldu.
Romney daha sonra, yine de Obama yönetiminin, olayın bir filme tepki olarak ani gelişen protestolardan kaynaklandığı yönünde açıklamalar yaptığına ve bunu bir terörist eylem olduğunu çok sonra söylediklerine dikkat çekti.
Münazarada Romney ayrıca, Obama'yı İsrail'le ABD arasındaki ilişkilere hasar vermekle eleştirdi, İran'ın nükleer bomba üretmeye 4 yıl daha yaklaştığını öne sürdü. Obama'nın Ortadoğu'daki politikalarının ''özür turuyla'' başladığını savunan Romney, Obama'yı ''geriden takip etme'' stratejisi izlemekle suçlayarak, ''Bu strateji gözlerimizin önünde çöküyor'' dedi.
Açık oturumdan akılda kalan sözler
Açık oturumda, en fazla akıllarda kalan diğer bölümler ise şöyle:
-Romney'nin ABD ekonomisinin büyümesine yönelik sıraladığı 5 maddeye Obama, ''Vali Romney'nin 5 maddelik planı yok, o sadece bir madde, o da en tepedekilerin farklı kurallara göre oynamasından emin olmak'' şeklinde karşılık verdi.
-Obama, Romney'nin vergi planlarına dair detay vermediğini belirterek, Romney'nin planı için ''kabataslak'' yorumunu yaptı. Obama, ''Vali Romney'den (Susam Sokağı'ndaki) Minik Kuş ile aile planlaması fonlarını keseceğini söylemesinin ötesinde kendisinden bir şey duymadık'' diye konuştu.
-Obama, ilk münazarada bahsetmediği Romney'nin ''yüzde 47'' gafından bu kez bahsetti. Obama, ''Vali Romney'nin iyi, ailesini seven, inancına önem veren bir insan olduğuna inanıyorum. Ama aynı zamanda, kapalı kapılar ardında, ülkenin yüzde 47'sinin kişisel sorumluluk almadıklarını ve kendilerini mağdur olarak gördüklerini söylediğinde, kimlerden bahsettiğini düşünün; tüm hayatları boyunca çalışan sosyal güvenliğe bağlı kişiler, bu ülke için kendilerini feda eden gaziler, hayallerini gerçekleştirmeye çalışan öğrenciler, şu anda bizim için savaşan yurtdışındaki askerler, her gün çok çalışan, vergi ödeyen, ancak yeterli gelir sağlayamayanlar. Ben onlar için savaşmak istiyorum. Son 4 yıldır bunu yapıyorum, çünkü onlar başarılı olursa, ülke de başarılı olur'' diye konuştu.
-Romney de, Obama ve ekibini, kendisi hakkında, ''olduğundan çok daha farklı bir kişi'' gibi göstermekle eleştirirken, ''Amerikan halkının yüzde 100'ünün parlak bir geleceğe sahip olmasını istiyorum. Çocuklarımızı önemsiyorum'' dedi.
-Romney, Obama'yı işsizlik oranlarını düşürme, bütçe açığını azaltma, insanları yoksulluktan kurtarma ve daha fazla istihdam yaratma gibi sözlerini tutmamakla suçladı.
-Obama, Romney'nin kürtaja muhalefetini gündeme getirdi ve rakibinin, ''Kadınların sağlık seçimleri konusundaki kararları Washington'daki politikacıların vermesinden rahatsızlık duymadığını'' söyledi
-Münazaranın ilk sorusu, seçimlerde ilk kez oy kullanacak olan genç bir öğrenciden geldi. Öğrenci, ''mezun olduktan sonra iş sahibi olmamı nasıl sağlayacaksınız?'' diye sordu.
-Obama, Beyaz Saray'daki ilk yılında otomobil endüstrisini kurtarma paketinden bahsetti ve bu endüstride olduğu gibi üretim istihdamını geliştirmek istediğini belirtti, Romney'yi, ''Detroit'in iflas etmesine izin verin'' sözlerini söylemekle eleştirdi.
-Romney, kendi planını eleştiren Obama'ya, ''Benim planıma yabancı o'' şeklinde cevap verdi ve Obama'yı kendi bütçe planı hakkında konuşurken rakamları abartılı göstermekle suçladı.
-Romney, Obama'yı orta sınıfın daha da ezilmesine neden olmakla suçlarken, ''5 milyon istihdam yarattığını söylüyor. Bu, 5 milyon istihdamı kaybettikten sonra oldu'' dedi.
-Obama, Romney'yi yüzde 14 civarında vergi ödemesi ve gelirleri konusunda da topa tutarak, ''(Romney) sadece yüzde 14 vergi ödedi, burada çoğunuz ondan daha fazla ödüyorsunuz. Şimdiden bunu gündeminden kaldırdı. (Romney'nin hisse senetlerine yatırım yapıyor olmasını ima ederek) hisse senetleri düşük oranda gitmeye devam edecek, biz bu yolla paramızı kazanmıyoruz'' dedi.
-Obama, kendisine 2008 seçimlerinde oy verdiğini söyleyen ama bu seçimlerde de oy vermesi için kendisine neden göstermesini isteyen Amerikalı'ya, yaptığı işleri sıralayarak, ''Ben sözlerimi tuttum'' dedi. Obama, ''Ama Romney de bazı sözler verdi ve bunları tutacağından şüpheliyim'' diyerek, Romney'nin kampanyadaki sözlerinin aksi şekilde hareket ederek, Kongre'deki Cumhuriyetçiler ne dediyse onları da yapacağını söylediğini kaydetti ve ''Bu, bizim ihtiyacımız olan liderlik değil'' dedi.
-Romney, Obama için ''Çok iyi bir konuşmacı, ama kayıtları öyle değil'' dedi.
-Romney, enerji konusunda Obama'yı eleştirirken; Obama, ''petrol adamı'' ifadesini kullandığı önceki başkan George W. Bush dönemine göre, kendi döneminde ülkenin daha fazla miktarda petrol, gaz ve kömür ürettiğini savundu. Obama, ''Vali Romney, kendisinin büyük kömür adamı olduğunu söylüyor. Aklınızda tutun, Vali Romney, siz Massachusetts valisi iken bir kömür fabrikasının önünde durup, elinizle işaret edip 'bu fabrika öldürüyor' deyip, onu kapatmaktan gurur duydunuz. Şimdi birden bire kömürün büyük şampiyonu oldunuz'' dedi.
Amerikan medyasına göre tartışmayı kazanan Obama
Tartışma boyunca Obama, Beyaz Saray'daki ilk 4 yılında hayata geçirdiği icraatları daha kuvvetli tonda anlatırken, Romney'ye de çok daha sert vurgularla yüklendi. Obama, ilk münazarada hiç bahsetmeyerek destekçilerini şaşırttığı, Romney'nin ''yüzde 47'' gafını da beklendiği gibi bu kez gündeme getirdi.
Romney de yine somuta inmese de kendi planlarından bahsetti ve Obama'nın ekonomik karnesine sert eleştiriler yöneltti. Ancak Romney'nin, ilk münazaranın aksine, bu sefer Obama'nın üzerine çok fazla gidemediği görüldü.
İki taraf da birbirlerini doğruları söylememekle suçladı.
Amerikan televizyonlarında, münazara sonrasında yapılan ilk anketlere göre, ikinci açık oturumun galibi Obama oldu.
CNN televizyonunun anketinde, münazarayı izleyenlerin yüzde 46'sı Obama'yı galip ilan ederken, Romney'nin kazandığını düşünenlerin oranı yüzde 39'da kaldı.
CBS'in anketinde de ''Obama galip geldi'' diyenlerin oranı yüzde 37, ''Romney kazandı'' diyenlerin oranı da yüzde 30 oldu. Ankette, yüzde 33'lük kesim de münazaranın berabere bittiği görüşünü dile getirdi.
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- 35 milyon TL değerinde altın sikke ele geçirildi
- Türkiye'den Şam Büyükelçiliği'ne atama!