İkinci Van depremi: Cinayet!

TMMOB'un deprem sonrası değerlendirme raporunda, 17 Ağustos 1999 depreminin ardından yaşanan 12 Kasım 1999 Düzce depremini benzerinin, aradan 12 yıl geçmesine rağmen, Van'da 9 Kasım'da 5.6 büyüklüğündeki ikinci depremle yaşandığı anımsatılarak, 2. yıkımın bir cinayet olduğuna vurgu yapıldı.

İkinci Van depremi: Cinayet!
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 15.11.2011 - 17:01

Raporda, Van'da meydana gelen ikinci deprem sonrasında yardım ekiplerinin ve basın emekçilerinin hayatını yitirdiğine de dikkat çekerek, bilim, teknik ve etik dışı uygulamalar nedeniyle yaşanan kayıplar için başsağlığı, yaralılara acil şifa temennisinde bulunuldu.

"Yetkililer cinayet niteliğindeki yıkıma sorumlu arıyorlar"

Raporda, meslek odalarının yaptıkları uyarıların 12 yıldır göz ardı edildiği iddia edilerek, "Her türlü felaketi kendi ekonomik ve politik programları doğrultusunda fırsata çevirmeye çalışan kimi yetkililer, Van depremini de 'yeni bir milat' ilan ederek sorumluluktan kurtulmanın peşinde koşmaktadır" denildi. Raporda, TMMOB'ye bağlı ilgili meslek odalarının mesleki ve kamusal sorumluluğu olan afet yönetimi ve hasar tespitleri konusundaki yardımlarının kabul edilmemesi ve uyarıların dikkate alınmaması ile yaklaşık 3 günde tüm bölgenin ön hasar tespit çalışmalarının tamamlanması eleştirilerek, yetkililerin kendi sorumluluklarının unutup, "cinayet niteliğindeki yeni yıkımlarına sorumlu aramaya çıktıkları" öne sürüldü.

"Barınmaya acil çözüm gerekli"

Barınma sorununa da dikkat çekilen raporda ortak yemekhane, sağlık ocağı, mobil tuvalet, banyo gibi donanımları olan geçici barınma ihtiyaçlarına acil ihtiyaç olduğu bildirildi. Raporda, yaşlı ve çocuk ölümlerinin ve salgın hastalıkların önüne geçilmesinin imkansız olacağına vurgu yapıldı. Sağlam kamu yapılarının kış şartlarına dayanıklı konteynırlar, prefabrik konut ve şantiye binalarının vb kullanılması gerektiği belirtilen raporda özel sektörün imkanlarının seferber edilmesinin gerektiği ifade edildi.

"AFAD'ın yerine başka kurum gelmeli"

Raporda, Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) da, "Geçici barınma amacıyla da yeteri kadar konteynerin üretimi için çalışmalara başlanmış olduğunu depremden 23 gün sonra 12 Kasım 2011 günü yinelemekle kaldığı" için eleştirildi. Bu nedenle AFAD'ın yerine; afet yönetimi ile ilgili bütün kurum ve kuruluşlarla işbirliği yapma ve koordinasyon sağlama ilkesini esas alan, merkezi, bölgesel ve yerel düzeylerde görev, yetki ve sorumlulukların açıklıkla belirlendiği, bilgi ve teknolojiye ulaşma ve etkin kullanma kapasitesine sahip bilgili, eğitimli ve deneyimli personellerden oluşan "özerk ve etkin" yeni bir kurumsal yapılanmaya gidilmesi önerildi.

Depremde zarar görenlerin uzak illerdeki yazlık konutlara veya otellere yerleştirilmesinin gerçekçi çözümler olmadığı belirtilen raporda, "okul, yurt, lojman gibi yapılarının ve hastanelerin incelenip gerekiyorsa güçlendirilerek güvenceli bir şekilde hizmete sunulması ve/veya kış koşullarına dayanıklı ve donanımlı, çok amaçlı kullanılabilecek barınaklar gerekmektedir" denildi ve şöyle devam edildi:
"Van Valiliğince 28 Ekim 2011 Cuma günü saat 23.52 itibariyle kamuoyuna yapılan açıklamada; Van merkezinde bulunan kamu yapılarının hasar tespitlerine ilişkin olarak Vilayet Binası, Askeri ve Emniyet Müdürlüğüne ait binalar ve lojmanlar, Savcılık ve Adalet Bakanlığına bağlı lojman binaları ve bazı hastaneler, alış merkezleri dahil olmak üzere toplam 112 binadan 34 binanın hasarlı oturulamaz 23 binanın ise hasarlı-oturulabilir olduğu belirtilmiştir. Bu tespitlerde okullar ve yıkılan otel binaları yer almamaktadır. Ayrıca bütün hasar tespitlerinde kullanılan hasarlı ancak oturulabilir ifadesi de dikkat çekicidir.
Bölgede yapılan incelemelerde bu tespitlerin dahi gerçek durumu yansıtmadığı ve yeterli olamadığı görülmektedir."

Raporda, açıklanan kentsel dönüşüm kararları ile ilgili olarak, deprem sonrası alınan yeni bir karar olmadığını, 18 Ekim'de resmi gazetede yayınlanan Bakanlar Kurulu Kararı Ekim 2012 Yılı Programının Makroekonomik Amaç ve Politikaları belgesinde yer aldığına dikkat çekildi.

Raporda şu tespitlerde bulunuldu:

Yapıların çoğunda ruhsat yok

Raporda, Van'da yer alan yaklaşık 60 bin yapının yüzde 15'inin ruhsatlı olduğu ve en çok hasarın yaşandığı 160 bin nüfuslu Erciş'te ise sadece 500 ruhsatlı yapının olduğu ve bunun yalnızca 150 tanesinde mimar imzası olduğu açıklandı. Bu nedenle raporda, TMMOB Mimarlar Odası Van Şube Başkanlığı tarafından Van İdare Mahkemeleri nezdinde ve Erzurum İdare Mahkemeleri nezdinde bugüne kadar il ve ilçe belediyelerince düzenlenen ve mimar imzası bulunmayan yapı ruhsatları hakkında otuz üç iptal davası açıldığı ve yapısal hasarların en büyük nedenlerinden olan kat artışları hakkında da açılmış iptal davalarının bulunduğu bildirildi.

Raporda kent genelinde gözlenen önemli hasarlar zemin ve 1. katlarda bulunduğu, 4-5 kat olması gereken yapıların, 7-8 katlı olarak inşa edilmesinin hasarları arttırdığının altı çizildi.

Erciş'teki hasarlı yapıların incelenmesi sonucu kaçak yapıların inşa edilmesi, düşük beton kalitesi, kötü işçilik gibi sonuçlara ulaşılırken Amik Kalesi bölgesinde ise heyelan bölgesindeki yapılaşma ve denetim eksikliğine işaret edildi.

Genel olarak hasar nedenleri, afet verilerini dikkate almayan imar planı uygulamalarından kaynaklanan hasarlar, uygun temel seçimi yapılmamasından kaynaklanan hasarlar, hatalı malzeme seçimi, işçilik ve uygulamalardan kaynaklanan hasarlar olarak açıklandı.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon