İleri Demokrasi ve Seçim Sistemi
Seçim sistemimizde, son dönemlerdeki düzenlemeler bir tek değil milyonlarca sahte seçmen üretmenin yollarını açmıştır ve rakamlar üretildiği iddialarını kanıtlamaktadır. Dolayısıyla böyle bir seçim sistemiyle seçmen iradesinin sandığa yansıması olanaklı değildir.
Hükümet yetkilileri ve yandaş medya, demokrasi dışı uygulamalar arttıkça “ileri demokrasi” söylemlerine ağırlık veriyor. Hükümete göre ileri demokrasi her geçen gün kurumlaşmakta, özgürlükler artmakta, adalet daha da iyi işlemekte. Bu görüşlere katılmayanlara göre ise hükümete bağımlı hale getirilen adalet sistemi, demokratik düzenin sigortası güçler ayrılığının yok edilmesi, özgürlüğünü yitirmiş üniversiteler, milliliği kalmamış eğitim sistemi ve iğdiş edilip çarpıtılmış bir laiklik anlayışı “ileri demokrasi” söylemleri ile uyuşmamaktadır.
Doğrudur; demokrasinin olmazsa olmazları arasında tarafsız ve adil yargı sistemi, özgür düşünce ve elbette çağdaş bir laiklik anlayışı vardır.
Ancak demokrasinin en önemli önkoşulu şeffaf, dürüst ve hukuksal güvencesi tam olan bir seçim sistemidir. Seçim sistemi özürlü olan yani seçmen iradesinin sandığa girdiği gibi çıkamadığı ya da sistemdeki aksaklıklar yüzünden önemli miktarda seçmenin sandığa bile gidemediği rejimlerin demokratikliğinden söz edilemez.
Bu gibi rejimlerde, yasalar laiklik anlayışını, adil adalet sistemini ve diğer demokratik anayasal kurumları tanımlasa bile demokrasi yaşama geçemez. Kâğıt üzerinde içeriği boş kavramlar olarak kalırlar. Çünkü demokrasilerde kavramların içeriğini şeffaf, demokratik ve dürüst şekilde yapılan seçimlerde halkın iradesi doldurur. Yasalarda yazılı laiklik anlayışının, tarafsız yargı, özgür düşünce ve çağdaş eğitim gibi hedeflerin ve anayasal kurumlarının içeriğinin seçimler yoluyla bu ilkelere inanmış halkın istenci ve iradesiyle doldurulması demokratik sistemlerin en belirleyici özelliğidir.
Seçmenin özgür iradesinin sandığa tam anlamıyla yansımadığı durumlarda siyasal iradeyi eline geçiren güçler laiklik anlayışını, anayasal kurumları ve dolayısıyla demokrasiyi kendi anlayış ve inanışlarına göre istedikleri gibi yorumlar ve kullanırlar.
Peki seçim sistemimiz ne kadar şeffaf, dürüst ve sağlıklıdır? Bu soruyu aşağıdaki bilgilerle yanıtlayalım:
17 Nisan 2008 tarihinde o dönem YSK Başkanı Muammer Aydın yaptığı açıklamada TC kimlik numarasını saptayamadıkları 600 bin, adresini bulamadıkları 3 milyon, diğer eksiklerle beraber 5 milyon dolayında seçmenin kayıp olduğunu belirtti.
Sonraki YSK Başkanı Ali Em ise Temmuz 2007 genel ve Mart 2009 yerel seçimleri arasındaki 2 yıldan az sürede seçmen sayısında ‘Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi’nden (ADNKS) kaynaklanan 5 milyon 478 bin 162 kişilik bir artış olduğunu açıkladı.
Öte yandan milyonlarca fazla seçmene yol açan ADNKS çalışmalarını yürüten TÜİK Başkanı Ömer Toprak çalışmalar sonrası 81 ilde kayıt formu, çizelge, liste gibi belgeleri talimatla imha ettirdi. Böylelikle iyi ya da varsa kötü niyetli yanlışların da saptanması olanağı ortadan kaldırıldı. İmha işlemi sonrasında Başkan Toprak sorulan bir soruyu “Bazı kötü niyetli kişilerin başka adreslerde kayıtlı olmaları mümkün” ve “Cezayı göze alarak biri sahte iki tane TC Kimlik numarası olması halinde mükerrer oy kullanmak mümkün olabilir” şeklinde yanıtladı.
Bu açıklamalar nüfus idarelerinin art niyetli desteğiyle, farklı adreslerde, kayıtlı gösterilmiş birden çok sahte TC kimlik numarası ve nüfus cüzdanı alınabilmesinin mümkün olduğunu gösterdi. Son 2010 referandumu ve 12 Haziran 2011 seçiminde de çok sayıda mükerrer oy kullanıldığı basına yansıdı.
Seçmenlerin adreslerinde kayıtlı olup olmadıkları muhtarlıklarda adres temelli listelerden kontrol edilirdi. Yapılan değişiklikle adres temeli kaldırıldı. Seçmen adresinde kayıtlı olup olmadığını ad ve soyadı temeline göre düzenlenmiş listelerden kontrol edebildi. Böylelikle de adresinde kendisinin olup olmadığını görebildi ancak başka birisinin kayıtlı olup olmadığını öğrenemedi.
Tabloyu tamamlayan bir önemli nokta ise seçimlerde mükerrer oy kullanımını engelleyen parmak boyamasının kaldırılmasıdır.
Bu bilgilere rağmen seçim sisteminin sağlıklı olduğunu iddia edenler vardır. Oysa demokrasilerde tek bir oy bile çok değerlidir. Bir oyun bile heba olması demokrasilere zarar verir. Seçim sistemimizde, son dönemlerdeki düzenlemeler bir tek değil milyonlarca sahte seçmen üretmenin yollarını açmıştır ve rakamlar üretildiği iddialarını kanıtlamaktadır. Dolayısıyla böyle bir seçim sistemiyle seçmen iradesinin sandığa yansıması olanaklı değildir. Seçmen iradesinin sandığa sağlıklı yansıtılamadığı sistemlere ise “demokrasi” hele hele “ileri demokrasi” demek hiç mümkün değildir. Bu seçim sisteminde muhalefet partileri ağızlarıyla kuş tutsalar bile olumlu sonuç alamazlar. Bu nedenle ülkemizde gerçek demokrasiyi yaşatmak istiyorsak öncelikle dürüst bir seçim sistemini yaşama geçirmek lazımdır.
Prof. Dr. Mehmet TOMANBAY 22. Dönem Ankara Milletvekili
En Çok Okunan Haberler
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Colani’nin arabası
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı
- Komutanları olumsuz görüş vermedi, görevlerinden oldu
- 148 bin metrekarelik alan daha!
- '100 yılda bir görülebilecek akımın başlangıcındayız'
- Milletvekilleri Genel Kurulu terk etti!
- Çiçekçiyi yumrukla öldürmüştü: İstenen ceza belli oldu