IMF, G-20 Zirvesi Raporu
IMF'nin Paris'te 18-19 Şubat tarihlerinde düzenlenen, G-20 Maliye Bakanları ve Merkez Bankaları Guvernörleri toplantısı çerçevesinde hazırladığı "Küresel Ekonomik Beklenti ve Politika Zorlukları" raporu açıklandı.
IMF'nin Paris'te 18-19 Şubat tarihlerinde düzenlenen, G-20 Maliye Bakanları ve Merkez Bankaları Guvernörleri toplantısı çerçevesinde hazırladığı "Küresel Ekonomik Beklenti ve Politika Zorlukları" raporu açıklandı. Raporda G-20'ye üye yükselen ekonomilerin güçlü kalmaya devam edecekleri ancak kimi ekonomilerde aşırı ısınma işaretlerinin ortaya çıktığı belirtildi. Yükselen ekonomilerde güçlü iç talebin, küresel üretimde de toparlanmanın güç kazanmaya devam ettiği belirtilen raporda "Başlıca yükselen ekonomilerdeki -Çin, Hindistan, Endonezya ve Türkiye- güçlü büyüme ve büyüyen bölge-içi ticaret, özellikle de Asya'da, gelişmiş ekonomilerin zayıf talebini telafi ediyor. G-20 yükselen ekonomileri arasında, Meksika ve Güney Afrika gibi kimi istisnalar hariç, işsizlik, genişleme ivme kazanmışken aşağı yönlü eğilim içinde" denildi.
Üretim açıklarının hızla kapandığı ve kimi ülkelerin aşırı talep deneyimi yaşamaya başladığı belirtilen raporda, "Yükselen gıda ve hammadde fiyatları ve kimi durumlarda güçlü sermaye akışlarıyla birleşen bu durum, Brezilya, Çin, Hindistan, Endonezya ve Rusya dâhil birçok yükselen ekonomilerde enflasyon baskısını körüklüyor" denildi.
Yükselen piyasalarda sert iniş, riski artıyor
Raporun "Yükselen piyasalarda sert iniş riski artıyor" başlıklı bölümünde Türkiye'den söz edilirken ise şöyle denildi: "Bu arada gelişmiş ekonomilerde uzun bir dönem için beklenen düşük faiz oranları, yükselen ekonomilere sermaye akışlarına katkıda bulunmaya devam edecek. Sermaye akışları, yükselen ekonomilerde talebin, dış talepten iç talebe doğru yeniden dengelenmesini destekleyebilecek iken büyük ve çalkantılı sermaye akışları politika zorluklarını da ortaya atabilir. Ülkeler var olan politika kaldıraçlarını kullanmazlarsa, büyük sermaye akışları, aşırı ısınma riskine, cari işlemler açığında, kimi ülkelerde (örneğin, Brezilya, Hindistan, Güney Afrika ve Türkiye) şimdiden bulunduğu taban çizgisinin de ötesinde bir kötüleşmeye katkıda bulunabilir."
Dünya ekonomisi için değerlendirmeler
IMF'nin "Küresel Ekonomik Beklenti ve Politika Zorlukları" raporunda dünya ekonomisi hakkında ise şu genel değerlendirmeler yapıldı:
-Küresel ekonomik toparlanma eşitsiz adımlarla olsa bile ilerliyor. Küresel GSYİH yıllık bazda beklenenden daha güçlü biçimde, 2010'un üçüncü çeyreğinde yüzde 3.5'in üzerinde arttı.
-G-20'nin 'gelişmiş ekonomilerinde' etkinlik beklenenden daha ılımlı oldu fakat büyüme baskılanmış ve hala yüksek işsizliği önemli ölçüde düşürme konusunda yetersiz kaldı.
-G-20 'yükselen ekonomilerinde'; güçlü iç talep ve küresel ticaretteki toparlanma, hala uygun politika duruşları ve yeniden dirilen sermaye akışları dolayısıyla canlanan büyüme güçlü kaldı.
Son haftalarda finansal dalgalanma azalırken, euro bölgesi ekonomileri periferisindeki stresin temelinde yatan konular çözümsüz ve finansal etkileri aracılığıyla da merkezle bağlantılı kaldı. Piyasalar, kalıcı Avrupa İstikrar Mekanizması'na ilişkin netlik ve şimdiki kriz yönetiminin esnekliği ile daha fazla kapasite arayışı içinde. Avrupa Merkez Bankası müdahaleleri ve baskı altında bulunan ülkelerdeki ulusal politika hareketlerinin güçlenmesi son dönemlerde kimi olumlu piyasa gelişmelerine yol açtı, bunlar arasında Avrupa Finansal İstikrar Kurumu tarafından başarılı bono ihracı da bulunuyor.
İki hızlı toparlanma doğrultusunda aşağı yönlü riskler gelişmiş ekonomilerde yüksek kalmayı sürdürüyor; aşırı ısınma riski gelişmekte olan ekonomilerde artıyor. Avro bölgesi periferisinde bankacılık sektörü ve ülke riskleri sonucu olarak ortaya çıkan finansal sektör gerginliğinin yoğunlaşması ve genişlemesi, bölgede ve olasılıkla ötesinde, toparlanma önünde önemli bir risk. Kimi yükselen ekonomilerde, büyük sermaye akışları, artan hammadde fiyatları ve Çin'de emlak fiyatlarında potansiyel dik düzeltmeyle şiddetlenen aşırı ısınma ve enflasyonist baskı oluşumu, toparlanmanın önünde görülen riskler olarak ortaya çıktı. Bir diğer aşağı yönlü risk, özellikle ABD ve Japonya'da, orta vadeli mali konsolidasyon planları geliştirmedeki yetersiz ilerlemeden kaynaklanıyor.
'Ana zorluk ısınma denetimi, sermaye akışına uygun karşılık'
IMF raporunda G-20 çapında işbirliğine dayalı ve iyi zamanlanmış politika girişimlerinin, küresel dengesizlikleri azaltırken küresel toparlanmanın sürdürülebilmesi için kritik önem taşıdığı belirtildi. Raporda, "G-20 yükselen ekonomilerindeki başlıca politika zorluğu, aşırı ısınma baskısını denetim altında tutmak ve sermaye akışlarına uygun karşılıkları vermektir. Önde gelen fazla veren ekonomilerde aşırı ısınma baskıları para değerlenmesine izin vererek, dış talepten iç talebe doğru sağlıklı bir yeniden dengelenmeyi kolaylaştırarak hafifletilebilir" denildi.
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- 6 asker şehit olmuştu
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi