İnsan Hakları İzleme Örgütü'nden Türkiye raporu
İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch), bugün yayımladığı bir raporda, "terör suçuyla ilgili yasaların Kürt göstericileri silahlı militanmış gibi yargılamak için kullanılmasının ifade, örgütlenme ve toplanma özgürlüğünü ihlal ettiğini" belirtti.
"Protestoyu terör suçu saymak: Göstericileri yargılamak ve hapsetmek için terörle mücadele yasalarının keyfi kullanımı" başlıklı rapor, 50 davanın incelenmesinin ardından yazıldı.
Hürriyet'in haberine göre, İnsan Hakları İzleme Örgütü Türkiye araştırmacısı ve raporun yazarı Emma Sinclair-Webb, "Kürt meselesi söz konusu olduğunda Türkiye'deki mahkemelerin siyasi muhalefeti hemen terörizm diye suçlayıverdiğini" belirterek, "İfade ve örgütlenme özgürlüğünü kullanma olanağını ortadan kaldırdığınız takdirde silahlı muhalefeti daha çekici hale getirirsiniz" diye konuştu.
İnsan Hakları İzleme Örgütü, 75 sayfalık raporda, "göstericileri terör suçlarıyla cezalandırmak amacıyla keyfi olarak kullanılan yasaların" değiştirilmesi, bu yasalar uyarınca yargılanmakta olan göstericilerin davalarının durdurulması ve hükmü kesinleşmiş davaların yeniden görülmesi için Türkiye yetkililerine çağrıda bulundu.
"Değişiklikler yetersiz"
Raporda, "Kürt meselesiyle ilgili gösterilerine katılmış olan çocukların terör suçları bakımından yargılanmasına karşı yükselen ulusal ve uluslararası baskı sonucunda" TBMM'nin Temmuz ayında bu yasalarda değişikliğe gittiği, bu değişiklikle de verilen mahkumiyet kararlarının düşürülmesinin ve çocukların Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemelerinde yargılanmamasının sağlandığı ifade edildi.
Ancak rapora göre, yasa bunun dışında değişmedi ve "göstericileri yargılamak için kullanılan ve silahlı örgüt üyeliği suçuyla ilgili 314/2 madde yollaması ile PKK adına suç işlemek suçunu düzenleyen 220/6 Madde" yürürlükte kaldı. Sinclair-Webb, "Çocuk göstericilerin çoğunun artık bu maddeler uyarınca yargılanamayacak olması önemli bir gelişme. Ancak terörle mücadele amacıyla hazırlandığı açık olan bu yasaların yetişkin göstericiler aleyhine kullanılıyor olması Türkiye'de ifade, toplanma ve örgütlenme özgürlüğüne ağır bir darbe indirmektedir" dedi.
"Çok sayıda tanınmış sanık var"
İnsan Hakları İzleme Örgütü, davaları devam eden sanıklar arasında eski ve halen görevde olan belediye başkanları, tanınmış bir insan hakları savunucusu ve avukatlar da bulunduğunu belirtti. Raporda, "Halen görevde olan altı belediye başkanı ve insan hakları savunucusu tutuklandıkları Aralık ayından bu yana hapisteler. Aralarında avukatların da bulunduğu 53 kişinin ise Nisan 2009'dan bu yana tutuklulukları sürüyor. Türkiye çapında yaklaşık 1,700 parti üyesi benzer suçlamalarla parmaklıklar ardında" denildi.
Sinclair-Webb, "hükümetin reformlara devam ederek yetişkin göstericilerle ilgili yasalarda değişiklik yapmalarını ve yasaları Türkiye'nin insan hakları yükümlülüklerine tamamen uygun hale getirmeleri gerektiğini " belirterek, "Terörü ya da protestoları durdurmanın yolu taş atan insanları hapse atmak değildir" ifadesini kullandı.
Taksim saldırısına kınama
HRW, dün Taksim Meydanı'nda meydana gelen bombalı eylemi de "sorumlusu kim olursa olsun kınadığını" ancak "yetkililerin tepkisini meşru muhaliflere değil, olayı gerçekleştirenlere" yöneltmesi gerektiğini belirtti.
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- Edirne'de korkunç kaza