'Irak sınırını artık profesyonel askerler koruyacak'
Türk Silahlı Kuvvetleri son zamanlarda gündemi meşgul eden sorulara haftalık basın bilgilendirme yoplantısında yanıt verdi.
Genelkurmay Başkanlığı Genel Sekreteri Tümgeneral Ferit Güler ve İç Güvenlik Harekat Dairesi Başkanı Tümgeneral Fahri Kır'ın soruları yanıtladığı brifingte, Irak sınırını artık profesyonel askerlerin koruyacağı duyuruldu.
Güler, "mevzi" tartışmalarına da açıklık getirerek, Hakkari'deki çatışmanın ardından bölgeyi incelemeye giden Başbakan Erdoğan ve komutanların çömelmesiyle ilgili olarak "Orası düzenli bir cephe mevzi değil, Türkiye-Irak sınır hattının tam üzerindedir. Sıfır hattıdır. Güneyi Irak'ın kuzeyidir, güneydeki arazi daha hakim bir arazidir. Her zaman bir kaç teröristin veya keskin nişancıların civarda bulunması mümkündür. Mevzilerde iken Türkiye Cumhuriyeti Başbakanını ve komutanlarını tehdide açık bir şekilde ayakta tutmak doğru bir hareket tarzı olmazdı. Kısacası bu askeri bir gerekliliktir" dedi.
Tümgeneral Kır da, Türkiye ile ABD arasında 2007 yılının Kasım ayında başlayan istihbarat paylaşımının sağlıklı bir şekilde sürdürüldüğünü söyledi.
"Sınırdan 3'er 5'er geçiyorlar"
Genelkurmay Genel Sekreteri Tümgeneral Ferit Güler, Gediktepe saldırısına ilişkin yapılan değerlendirmelerin yanlış olduğunu vurgulayarak, "Çok bildiğini zanneden ama aslında konudan hiçbir bilgileri olmayan bazı yorumcuların söylediği gibi 100-200 kişilik bir grup toplu halde tören geçişi yapar gibi hudutlardan girmiyor. İstihbarat vasıtalarının 200 kişiyi tespit edemedikleri gibi bir durum ortada yok" dedi.
Tümgeneral Güler, mevziilerde uzak mesafeli ateşler sonucu şehit verilen olaylar yaşandığını hatırlatarak, "Burada önemli olan, belirli bir risk alınarak gediktepeye gidilip oradaki personel ile birlikte olmaktır" dedi.
"3-5 kişi geçiyorlar"
Gediktepe saldırısına ilişkin bir başka soruya yanıt veren Tümgeneral Güler, terörist sayısının tam olarak birebir bilinmesinin mümkün olmadığının altını çizerken, "Gerek haber kaynaklarından gerek telsiz konuşmalarından, gerekse saldırı esnasındaki yoğunluk değerlendirilerek yaklaşık bir sonuca varmak mümkündür" diyerek şöyle devam etti:
"Böyle bir değerlendirmeye göre, saldırıyı yapan grubun 50-60 civarında olduğu, bunlara destek ki bunun içerisinde kılavuzluk, lojistik destek dahildir, veren unsurların ise 50-40 kişi civarında olduğunu söylemek mümkündür. Sızma konusuna gelince, çok bildiğini zanneden ama aslında konudan hiçbir bilgileri olmayan bazı yorumcuların söylediği gibi 100-200 kişilik bir grup toplu halde tören geçişi yapar gibi hudutlardan girmiyor. Günlerce önce başlayan, 3-5 kişilik grupların sızması, sonra bunların değişik yerlerde 15-20 kişilik gruplar halinde biraraya gelmeleri ve nihayet saldırıdan hemen önce hedef bölgesinde biraraya gelmeleri şeklinde bir taktik izleniyor. O nedenlerle insansız hava araçlarının yada diğer istihbarat vasıtalarının 200 kişiyi tespit edemedikleri gibi bir durum ortada yok."
Komandoların profesyolenleşmesi
Komando tugaylarının profesyonelleşmesini konusunda yanlış anlaşılmaları düzelten Tümgeneral Güler, konunun Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na bağlı bir komando tugayı ile jandarma genel komutanlığına bağlı bir komando tugayını" kapsadığını söyledi. Tümgeneral Güler şunları söyledi:
"Bunlarla ilgili daha önce genelkurmay başkanımız tarafından gerekli açıklamalar yapılmıştır. Burada önemli olan şu. Bu birliklerin de operasyonel unsurları profesyonelleşecektir. Örneğin bir komando tugayında bulunan hizmet, destek unsurları, şoför gibi veya diğer faaliyette görevli olan personel, normal yine şuanki temel askerlik sisteminde 15 aylık askerlik görevini yapan erbaş ve erlerden oluşacaktır. Burada tahmin ediyorum bir yanlış anlamayı veya eksik anlamayı düzeltmek istiyorum. Şuan profesyonelleşmesi yüzde 84 olan ve Ağustos 2010'da yüzde 100 seviyesine çıkarılacak olan komando birliklerimizin sadece operasyonel unsurları uzman erbaşlardan oluşacaktır. Bu da önümüzdeki süreçte tamamlanacaktır.
Gediktepe olayı sonrasında gündeme gelen hudut birliklerinin de profesyonel askerlerden oluşturulması kapsamında bir ön çalışma başlatıldı. Irak hududundan başlamak üzere, hudut birliklerinin operasyonel faaliyetlerinde görev alacak personeli, yine aynı konu burada da geçerlidir. Takdir edersiniz ki bir tugayın komple personelini uzman erbaş yapmak hem zaman olarak, hem de personel temini açısından belli bir süreci kapsamaktadır. Bu faaliyetlerde görev alacak personelin de belirli bir süre içerisinde profesyonelleştirilmesi hedeflenmiştir. Bu konuda yapılan çalışma netleştiğinde, çalışmalar kamuoyuyla paylaşılacaktır."
Terör saldırılarının medyada yansıtılması
Terör saldırılarının haber yapılması konusundaki eleştirilere yönelik soruyu da yanıtlayan Tümgeneral Güler, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un 2008 yılında yaptığı açıklamayı şöyle özetledi:
"Sayın genelkurmay başkanımız, 'terör örgütünün ana hedefi medyada, özellikle de televizyonlarda kapsamlı bir şekilde yer almaktır. Önemli olan televizyonlarda yer almaları olumlu yada olumsuz, onlar bu şekilde amaçlarına ulaşmış oluyor. Bu terör örgütü için önemli olan özellik de televizyonlarda kapsamlı yer alabilmek. Nedeni, nasılı hiç önemli değil. Hatta biliyorsunuz bazen terör örgütü, örgütleri televizyonda yer alabilmek için eylem yapıyor. Eylemin ana amacı televizyonda yer alabilmek ve bir terör örgütü için en önemli hedeflerden biri de uluslar arası televizyon kanallarına yansıyabilmek.
Şiddet görüntülerine yer verilmemesi, terör olaylarına ilişkin görüntülerin ve kapsamın kısa olması çok önemli. Mutlaka verilmeli ama önemli olan bu verilişteki kapsam, süre çok önemli. Tekrarlanmaması da çok önemli. Şimdi aksi olunca ne oluyor? Terör ve terörist görüntüleri uzun uzun veriliyor, tekrarlanıyor. Peki ne oluyor, kamuoyunu korkutuyorsunuz. Zaten terörün istediği olay da kamuoyunun korkması, irkilmesi, tedirgin olması' bu konuda sayın genelkurmay başkanımız bu konudaki yorumunu yapmışlardır."
Bu arada TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin'in, "Genelkurmay'dan tatmin edici bir açıklama bekliyorum" sözlerine ilişkin değerlendirmesi olup olmadığının sorulması üzerine "Buna cevabım hayırdır" şeklinde cevap verdi.
Türkiye-Irak sınırının çoğrafi açıdan çok zor bir sınır olduğunun altını çizen Tümgeneral Güler, sınırın kaydırılması konusunu ise "Bu konu öteden beri çeşitli platformlarda tartışılmaktadır. Türkiye-ırak sınırının coğrafi açıdan çok zor bir sınır olduğu gerçektir. Bizim bu konuda şu aşamada bir şey söylememiz uygun değildir" diyerek özetledi.
Bu arada Elazığ'da şehit olan 2 personelden birinin Jandarma er diğerinin ise jandarma Onbaşı olduğunu açıklayan Genelkurmay İçgüvenlik Harekat Daire Başkanı Fahri Kır'da, yol kontrollerine yönelik bir soruyu "Bu hususla ilgili İçişleri Bakanlığımız bir genelge yayınlamış, valilerimiz de bu genelgeler çerçevesinde gerekli düzenlemeleri yaptılar. Bunun bize, güvenlik güçlerinin terörle mücadelesine yansıyan hususlarıyla ilgili değerlendirme de sunumumun içinde mevcuttur" diye cevapladı.
En Çok Okunan Haberler
- Op. Dr. Dericioğlu başında poşetle ölü bulundu
- Suriyeliler memleketine gidiyor
- 500 bin TL'nin aylık getirisi belli oldu
- Yaş sınırlaması Meclis’te
- Marmaray'da seferler durduruldu!
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- Suriye'de herkesin konuştuğu ölüm listesi
- Apple'dan 'şifre' talebine yanıt!
- Erdoğan'dan işgale 'isimsiz' tepki
- Suriye'nin yeni başbakanından ilk açıklama