''Irşi yurtdışına kaçmaz da Balbay mı kaçar?'

İkinci Ergenekon davasının tutuklu sanığı Cumhuriyet gazetesi yazarı Mustafa Balbay, gazeteye 5 Mayıs 2006'da bomba atan Tekin Irşi'nin tahliye edilmesini eleştirerek, ''Cumhuriyet gazetesinin yazarı Balbay tutuklu, gazeteye bomba atan Tekin Irşi serbest'' dedi.

''Irşi yurtdışına kaçmaz da Balbay mı kaçar?'
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 07.09.2010 - 07:35

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde oluşturulan salonda görülen davanın bugünkü duruşmasına, gazeteci Tuncay Özkan ve Mustafa Balbay'ın da aralarında bulunduğu tutuklu 31 sanık ile tutuksuz yargılanan Yalçın Küçük, Noyan Çalıkuşu ve Birol Başaran katıldı.

Tutuklu yargılanan eski Başkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal, eski İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu, emekli Tuğgeneral Levent Ersöz, İbrahim Özcan ve Oğuz Bulut ise duruşmaya katılmadı. Duruşmaya, sanıkların taleplerinin alınmasıyla devam ediliyor.

Salonda görülen davanın bugünkü duruşmasında söz alan tutuklu sanık Cengiz Köylü, harp okuluna öğrenci yerleştirmek, yetiştirmek ve örgütün yöneticisi olmakla suçlandığını ifade etti. Köylü, MİT belgesinde kendisine birtakım roller biçildiğini ancak böyle yönetici suçlamasının yer almadığını belirtti.

Eski Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Mustafa Özbek de tutuklu kaldığı sürenin 20 ayı aştığını belirterek, iddianamenin tamamen hayal ürünü olduğunu, kendisiyle ilgili bir şey bulunmadığını söyledi. Tutuklu bulunduğu sürede aleyhine bir tane delil bulunamadığını ifade eden Özbek, ''Şu an rahatsız ve huzursuz yatıyorum. Kendimi işkence altında görüyorum. Bizi en çok endişelendiren budur. Niye yatıyorum? Bunu soruyoruz'' diye konuştu.

Herhangi bir ideolojinin adamı olmadığını, 1974'ten beri hiçbir partiye üyeliği bulunmadığını belirten Özbek, 12 Eylül'de yapılacak halk oylamasıyla ilgili olarak ''20 maddenin hiçbiri irdelenmiyor. Parti ve sendikalar buna girmiyor. 'Evet' çıkarsa o zaman göreceğim sendikaların halini. Her iş yerinde 10 sendika olacak. Bitiriyorlar sendikaları. Bu madde çıkarsa ayakta kalamayacaksınız. Kimse bunun farkında değil'' dedi.

 

'Deli gömleği dışında giyecek bir gömleğim kalmadı'

Gazeteci Tuncay Özkan da neden yargılandığını ve suçunu bilmediğini ifade ederek, ''Kendime gömlek arıyorum. Deli gömleği dışında giyecek bir gömleğim kalmadı. Onu da ben giymem'' diye konuştu. CHP'yi ele geçirmeye çalışmakla suçlandığını ifade eden Özkan, CHP'den kendisine yapılan milletvekili teklifini kabul etmediğini söyledi.

Özkan, 1990 yılından beri Türkiye'deki asker, sivil bürokrat ve yargıçları tanıdığını ifade ederek, öldürülen gazeteci-yazar Uğur Mumcu'nun evine giden 3 kişiden biri olduğunu ifade etti. ''Balbay ile yaşadıklarımızı biliyor musunuz? Nasıl hala canlı kalabilmişiz?'' diyen Özkan, Uğur Mumcu suikastı raporunu yazdığını, bu raporun iddianamede yer aldığını, şimdi de bundan dolayı suçlandığını savundu.

Adalet, hakkaniyet ve eşitlik aradığını söyleyen Özkan, şöyle devam etti: ''Bu tutukluluk böyle olmaz. Yeni HSYK tezimi halkıma anlatamıyorum. Sizin bana taktığınız kelepçe yüzünden siyasi görüşümü açıklayamıyorum. 'Hayır' diye meydanlarda bağıramıyorum. Anayasa oylamasında 'evet' çıkarsa başka bir süreç, 'hayır' çıkarsa başka bir süreç yaşanacak. Siz bu süreçten etkilenmeyecek misiniz?''

Tuncay Özkan'ın konuşmasının ardından mahkeme heyetine başkanlık eden hakim Hasan Hüseyin Özese, ''Burada hukuki yargılama yapıyoruz. Hukuk dışı konuşmalar bizi bağlamaz'' dedi. Özkan'ın, bu davanın filminin çekilmesi durumunda İstanbul Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel'i ancak Marlon Brando'nun oynayabileceğini söylemesi salonda gülüşmelere neden oldu. Duruşma, taleplerin alınmasıyla devam ediyor.

 

'Irşi, yurdışına kaçmaz da, Balbay mı kaçar?'

İkinci Ergenekon davasının tutuklu sanığı Cumhuriyet gazetesi yazarı Mustafa Balbay, birinci Ergenekon davası ile birleştirilen Danıştay ve Cumhuriyet gazetesine saldırı davasının sanıklarından Tekin Irşi'nin tahliye edilmesine değindi. Irşi'nin, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde çete üyeliğinden 7 yıl 6 ay, patlayıcı maddeden 3 yıl 11 ay ceza aldığını anlatan Balbay, ''Dava bittikten sonra 'Ergenekon' ile birleştirildi. Cumhuriyet gazetesinin yazarı Balbay tutuklu, gazeteye bomba atan Tekin Irşi serbest. Ben, 3 yazarı teröre kurban edilmiş bir gazetenin yazarıyım. Uğur Mumcu'nun yerinde değil, bayrağı yerde bırakmamak için yazan biriyim. Irşi, yurt dışına kaçmaz da, Balbay mı kaçar? Beni şimdi Türkiye'den gitme koşuluyla serbest bıraksanız ben gitmem. Bu ülke bizim şah damarımız. Örgütün tek eylemini yaptığı sabit görülmüş kişiyi serbest bıraktınız' diye konuştu.

Bu sözler üzerine Başkan Özese'nin, ''Yargılama devam ediyor, sabit suç yoktur'' demesinin ardından Balbay, ''Demek ki bir önceki mahkemeyi tanımıyorsunuz?'' şeklinde konuştu. Mahkemenin dijital veriler ve internet ortamına ilişkin tutumunu, 1970'li yıllarda mahkemelerin çevreye ilişkin davalarda aldıkları tutuma benzeten Balbay, ''Eskiden mahkemeler, 'Hava çamaşır mı ki kirlensin?' derlerdi. Bilgisayarlara, internet ortamına ilişkin kararlarınızdan dolayı ileride çocuklarınız sizden mutlu bahsetmeyecek. Sizi bilgisayara dayalı bilgiler ile ilgili düşünmeye davet ediyorum'' dedi.

Mustafa Balbay, Ağustos ayında yayımlanan Hanefi Avcı'nın kitabı ile Türkiye Barolar Birliğinin ''Tutuklama Raporu'' kitabına dikkat çekerek, 2005'te değiştirilen CMK ile cezaevlerinde tutuklu oranının yüzde 63'e çıktığını söyledi. Mahkemenin tutuklu yargılamada ön infaz diyebileceğimiz bir uygulama içinde olduğunu, evrensel masumiyet karinesi yerine mahkumiyet karinesini uyguladığını savunan Balbay, mahkemenin gerçeği aradıklarını söylediğini ifade ederek, ''İddianameyi ger-çek, sanıkları ger-çek. Böyle gerçek aranmaz'' dedi.

Mahkemenin özel yetkilerini iyi yönde kullanmadığını ileri süren Balbay, Hanefi Avcı'nın kitabında özel yetkili savcı ve hakimlerin hepsinin değiştirilmesi gerektiğini, mevcut kadro ile adalet sağlanamayacağını yazdığını söyledi. Zamanla her şeyin ortaya çıkacağını, gerçeğin rayına oturacağını dile getiren Balbay, ''Bir Avcı çıktı. Bunlarla ilgili gerçeği yapacak bir savcı çıkacak mı?'' şeklinde konuştu. Duruşma taleplerin alınmasıyla devam ediyor.
 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler