"İşbirliğini gelecekte de geliştirmek istiyoruz"

Rusya'da yayımlanan, parlamento yayın organı "Rassiskaya Federatsiya Sevodniya" dergisine konuşan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkilerin son dönemde her alanda hızla gelişerek, çok olumlu bir seviyeye ulaştığına dikkati çekti.

Rusya'nın, 2008 yılı itibariyle Türkiye'nin en büyük ticaret ortağı konumuna geldiğini ifade eden Gül, Türkiye'yi ziyaret eden Rus turistlerin sayısının da geçen yıl 3 milyona yaklaştığını anlattı.
Gül, ekonomik-ticari alanlardaki bu olumlu tablonun siyasi ilişkilere de müspet biçimde yansıdığını, 2004 yılında ortak deklarasyonun imzalanmasından bu yana ilişkilerin yeni bir aşamaya doğru ilerlediğini belirtti.

Bir soru üzerine, küresel krizin ikili ticaretin ve turizm hareketlerinin üzerindeki olumsuz etkisinin asgari düzeyde kalmasını ümit ettiklerini kaydeden Gül, ikili ticaretin gerek denge, gerek ürün çeşitliliği açısından daha sağlıklı yapıya kavuşturulması ve bu yönde karşılıklı bazı tedbirlerin alınması gereğini dile getirdi. Gül, terörizm ve örgütlü suçlarla mücadelede Rusya ile işbirliğine büyük önem atfettiklerini, iki ülke arasında bu alanda memnuniyet verici çalışmaların hayata geçirildiğini belirtti. Enerji konusunun da, ekonomik ve ticari ilişkilerin en önemli ve somut bileşenlerinden birini teşkil ettiğine değinen Gül, bu alanda Rusya ile işbirliğinin, ikili ekonomik ilişkilerin yanı sıra, stratejik niteliği nedeniyle özel bir yerinin bulunduğunu, bu işbirliğini daha da geliştirmeyi arzu ettiklerini söyledi.

Gül, küresel krize karşı mücadelede hiçbir ülkenin tek başına başarılı olabilme imkanına sahip olmadığına işaret ederek, krizin etkilerinin hafifletilmesi ve krizden çıkış için çözüm yolları oluşturulması için uluslararası planda işbirliğinin zorunlu olduğunu vurguladı. Kafkasya'da barış ve istikrarın nasıl sağlanabileceğine dair bir soru üzerine Gül, Avrasya coğrafyasında barış ve istikrardan söz edilebilmesi için, Kafkasya bölgesinde barış ve istikrarın şart olduğunu vurgulayarak, Türkiye, Rusya ve bölgeye ilgi duyan tüm devletlerin Kafkasya'ya rekabet değil, işbirliği anlayışıyla eğilmesi ve bölge ülkeleri arasında işbirliğinin artırılması gerektiğini belirtti. Bu düşünceden hareketle Türkiye'nin Kafkasya İstikrar ve İşbirliği Platformu önerisini gündeme getirdiğini hatırlatan Gül, söz konusu platformun, karşılıklı güvenin tesisi ve bölgenin işbirliği potansiyelinin hayata geçirilmesini engelleyen ihtilafların çözümüne olumlu katkısının olacağını kaydetti.

Gül, İsrail-Filistin meselesine dair bir soruyu yanıtlarken, bölgede yaşanan insani trajediye işaret ederek, bu aşamada Gazze Şeridi'nde sağlanan ateşkesin sürekli kılınması, halkın acil ihtiyaçlarının karşılanması, sınırların açılarak ve ambargoların kaldırılarak insanların yaşamlarının normale döndürülmesi ve bölgenin yeniden imarının önem arz ettiğini vurguladı. Barış umutlarını esir alan şiddet döngüsünün kırılabileceğine ve İsrail-Filistin çatışmasının, güvenli ve tanınmış sınırlar içinde yan yana yaşayacak iki devlet vizyonu temelinde, karşılıklı müzakereler yoluyla adil ve kalıcı çözüme kavuşturulmasına yönelik çabaların önümüzdeki dönemde yoğunlaşacağına olan inancını dile getiren Gül, bu konuda kendilerinden beklenecek katkıları esirgemeyeceklerini belirtti.

Gül, bir başka soru üzerine, Türkiye'nin Rusya ile ekonomik ve ticari ilişkilerinin sadece Moskova ve St. Petersburg şehirleri ile sınırlı olmayıp, ticaret ve yatırımların Rusya'nın özerk bölge ve cumhuriyetlerine de yöneldiğini söyledi. Dergi aracılığıyla Rus parlamenterlere hitap etmesi de istenen Gül, parlamenterlere iki ülke ilişkilerinin gelişmesine yaptıkları katkılar için teşekkür ederek, bu olumlu tutumlarını bundan sonra da sürdürmeleri çağrısında bulundu.