İşçi kesiminde 'baraj' gerilimi
Türk-İş, ''sendikal haklara ilişkin kanunların değiştirilmesi konusunda görüş ayrılığına düştüğü'' Hak-İş ve DİSK'i ağır bir dille eleştirdi.
Türk-İş, 2821 sayılı Sendikalar Kanunu ile 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu'nda değişiklik yapılmasına yönelik yürütülen görüşmelerle ilgili teşkilatına bir genelge gönderdi. Genel Başkan Mustafa Kumlu ile Genel Sekreter Pevrul Kavlak imzasını taşıyan genelgede, söz konusu yasalarda yapılması planlanan değişikliklere ilişkin yürütülen çalışmaların geçmişine ilişkin ayrıntılı bilgilere yer verildi.
Bu çalışmalar kapsamında 15-16 Ocak 2011 tarihinde yapılan son toplantıda, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer'in, yüzde 10'luk iş kolu barajının kaldırılması konusunda ''kalıcı bir barajı kabul etmeyeceğini, ancak 1 yıl için geçerli bir baraj olabileceğini'' söylediği belirtilen genelgede, Türk-İş, barajın yüzde 1 olmasında ısrar ettiği, binde 5 baraj önerisinin ise TİSK'ten geldiği ifade edildi. Genelgede, Hak-İş ve DİSK'in, TİSK'in bu önerisini kabul etmesiyle Bakan Dinçer ve Türk-İş'in de öneriye karşı çıkmadığı kaydedildi.
Ancak TİSK'in, son anda iş yeri ve meslek sendikaları ile federasyon oluşumunun sistemde yer almamasını istediği, sistemin tamamen değiştirilmesine karşı çıktığı, kendi önerdiği binde 5 barajının bu sendikaların daha kolay kurulabilmesine yol açacağını fark etmesiyle önerisini geri çektiği anlatılan genelgede, işveren kesiminin bu gerekçelerle konunun yeniden müzakeresini istediğine işaret edildi.
Ömer Dinçer'in bu isteği kabul etmeyip, grev yasaklarının kaldırılması gibi önemli hususların yer aldığı 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Yasası'nda değişiklik yapan yasa taslağını geri çektiği, barajları da 2821 sayılı Sendikalar Yasa Taslağı'nın içinde düzenleyerek o ana kadar varılan uzlaşmaya bağlı kalınarak hazırlanacak metnin imza edilmesini istediği bilgisine yer verilen genelgede, Hak-İş ve DİSK'in bu öneriyi kabul ettiği, TİSK'in reddettiği, karşılıklı önerilerin kabul edilmemesiyle de uzlaşma sağlanamadan toplantının tamamlandığı belirtildi.
'Türk-İş yüzde 10 barajına karşıdır'
Türk-İş'in yüzde 10 iş kolu barajına karşı olduğu vurgulanan genelgede, bunun yanında konfederasyonun barajın tek hamlede tamamen kaldırılmasına da karşı olduğu ifade edildi. Konfederasyonun, öteden beri iş kolu barajının kademeli olarak kaldırılması gerektiğini savunduğuna dikkat çekilen genelgede, ''Türk-İş, müzakereler sonucunda uyum sağlamak adına iş kolları barajının yüzde 1 olmasını kabul etmiş, sonunda TİSK'in önerisi olan binde 5 baraja bile sırf uzlaşma sağlanabilmesi için onay vermiştir. Türk-İş, TİSK'in önerisini geri çekmesi üzerine zaten içten onaylamadığı binde 5 barajının yeniden müzakeresi yaklaşımına katılmıştır'' denildi.
Türk-İş'in toplantı sonrasında bir açıklama yapmamasının nedeninin, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer'in yapılan görüşmelerin açıklanmaması yolundaki ricasının ve bu ricanın toplantıya katılan tüm başkanlar tarafından kabulünün bir gereği olduğuna dikkat çekilen genelgede, ancak DİSK ve Hak-İş'in bu kabulün gereğini yerine getirmediği belirtildi.
'Israrın nedeni kaosu engellemek'
DİSK ve Hak-İş'in sert bir dille eleştirildiği genelgede, şunlar kaydedildi: ''Hak-İş ve DİSK tarafından yapılan ve (Türk-İş'in TİSK'le birlikte olup 12 Eylül yasalarının değiştirilmesine izin vermediği' şeklindeki açıklamalar gerçeği yansıtmamaktadır ve üzülerek belirtiyoruz ki haksızlıktır. Türk-İş, hiçbir zaman siyasi iradenin ya da işveren kesiminin 'dümen suyuna' girmemiştir. Dümen suyuna girenler, TÜSİAD ile kol kola olduklarını ayan beyan açıklayanlar ile son toplantıda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı'nı koşulsuz destekleyenler ve kamu kesiminde hükümet destekli sendikacılık yapanlardır. Ayrıca önümüzdeki seçimlerde kimin hangi siyasi partinin dümen suyunda olduğu daha açık ve net ortaya çıkacaktır. Türk-İş'in bu yasaların değiştirilmesi için verdiği mücadelenin unutulması mümkün değildir. Türk-İş bu yasaların çoğu maddesini eylemleriyle geçersiz kılmış, yurt dışı ve yurt içi faaliyetleriyle yasa değişiklik çalışmalarının bu noktaya gelmesine öncülük etmiştir. Çalışma hayatını düzenleyen yasalarda yapılacak değişiklikler çok önemlidir ve önümüzdeki on yılların endüstri ilişkilerini belirleyecektir. Türk-İş'in iş kolları barajının ilk etapta yüzde 1 olmasındaki ısrarının nedeni sıfır ya da binde 5 barajla çalışma hayatında yaşanabilecek olan kaosun engellenmesidir.''
En Çok Okunan Haberler
- Suriyeliler memleketine gidiyor
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- Marmaray'da seferler durduruldu!
- Yaş sınırlaması Meclis’te
- ATM'lerde 20 gün sonra yeni dönem başlıyor
- Lütfü Savaş CHP'den ihraç edildi
- Apple'dan 'şifre' talebine yanıt!
- Suriye’de şeriatın sesleri!
- Erdoğan'ı protesto eden gençlere işkence iddiasına yanıt
- Erdoğan'dan flaş 'Suriyeliler' açıklaması