"İsrail'in özrü Büyük Kürdistan için bir taktik adı"

MHP Başkanı Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında konuştu... Bahçeli'nin konuşmasından satır başları şöyle....

-Türkiye'nin büyük problemlerinden biri işsizlik problemidir. Bize göre en son açıklanan işgücü istatistikleri dikkate değerdir. Ülkemizde işsiz sayısı 2 milyon 597 kişidir. Gençler arasındaki işsizlik sayısı da yüzde 19'a dayanmıştır. Her 5 gencimizden birinin işsiz yarınsız umutsuz olduğunu söylemek mümkündür. 

-Yandaşlar malı götürmüş küpü kapmış hazineyi yağma etmiştir. Muhtaçlar kandırılmıştır.

-AKP döneminde milyarderler artmış vatandaşımızın elinde bir şey kalmamıştır.

-Başbakan'ımızın iftihar ettiği milli gelir işbirlikçilerinin cebini doldurmuştur. Vatandaş parasızlıktan kıvranmaktadır. Vatandaşın hanesine makarna, yandaşın hanesine mal mülk yazılmıştır.

-Geçtiğimiz hafta YGS yapışmıştır. YGS'ye umut veren kardeşlerime istedikleri neticeyi almalarını umut ediyorum. LYS'de de başarı diliyorum. Temenni ederim ki sınavlarda yeni bir kopya skandalı yaşanmaz.

-Bugünkü şartlarda eğitim sistemi milli vasıftan yoksundur. AKP hükümeti milli eğitime uygun yapı kurmak yerine her şeyimize yazık etmektedir. Eğitim ve öğretim sosyolojik bütünleşmenin, milli kimliğin ve varlığın alamet-i farikasıdır. Ezbere dayanan eğitimle milliliğe mesafe alarak gelişmiş devletlerle arayı kapatmak hayal ötesidir.

-MHP üniversite sınavını gereksiz görmekte ve kaldırılmasını istemesidir. Bunun yerine Ortaöğretim Başarısını ve olgunlaşma notunu önemsemektedir. İnşallah MHP iktidarında Türk gençliği üniversite kapılarında beklemeyecektir. Biz varız, buradayız, Allah'ın izniyle her meselenin üstesinden geliriz.

-Türkiye'nin üçüncü en önemli meselesi asayişsizlik, şiddet terör ve bölücülük konusudur. Kadınlara yönelik şiddet artarak devam etmektedir. Bölücü terörün palazlanması, ilgi ve yakınlık gösterilmesi müsibetleri açmıştır.

-Bu meyanda yapacağım tespitlere geçmeden evvel haftasonu Bursa'da gerçekleştirdiğimiz mitinge ve Manisa'da göğsümüzü kabartan gelişmelere temas etmek istiyorum.

-23 Mart günü Bursa'daki mitingimizde muhterem vatandaşlarım yeri göğü inletmiştir. Kuruluşumuzun aziz anıları kudreti hamdolsun Bursa'da ayağa kalkmıştır. Bursa'yı dolduran milliyetçi kardeşlerimiz Türkiye ve milelt sevdalısı faziletli yürekler gökkubbeyi çınlatmıştır.

Türk bayrağına sahip çıktık

-Siyasi görüşü ne olursa olsun mitingimize katılanlara teşekkürlerimizi sunuyorum. Diyarbakır'da nen Türk bayrağı çok şükür Bursa'da yükselmiş, haine bölücüye, etnik soytarıcıya şamar gibi çakmıştır. Şimdi Allah nasip ederse ana teması bayrak olan ikinci toplantımızı 20 Nisan'da yapacağız. Türk bayrağını tahrik olarak gören sahip çıkmayı şov olarak görenler bakalım İzmir'den sonra ne yapacaklar?

-Kıvancımız İzmir'e gavur diyenler milli isyanımızı duyacaklar. Bursa'dan sonra ikinci durağımız Manisa olmuştur. Her yıl düzenlenen 473'üncü mesir şenliğimizde kardeşlerimizin coşkusuna şahit olduk.

-Ayrıca Manisa Belediye Başkanımızın başarılı çalışmaları anlamlı yatırımları bizi sevindirmiş ve onurlandırmıştır.

- Savcılar, hakimler nerede? 21 Mart'ta Diyarbakır'da olanlar suç değilse, bundan sonra neye suç diyeceğiz.

-Olanları görmezden mi gelelim? Bayrağın aşağılanmasına sessiz mi duralım?

-Milli kimliği kabul etmeyen, millet nedir bilmeyen milliyetçilik nedir anlamayan üstelik şanlı bayrağımızı bez parçası olarak tanımlayanlar PKK'nın eline düşmüştür.

-Türkiye AKP'nin kurulmuş kapanmış kahreci politikaları altında ezilmiş ve erimeye başlamıştır. Kayıtsız şartsız bölücülüğün kayığına binen İmralı canisiyle dostluk kuranlar kontrolsüz şekilde karanlığa kaymaya yüz tutmuştur.

-Ne ibretliktir ki Türkiye bölücü örgütün meydan okumalarına ses çıkaramamaktadır. İmralı canisinin şımarıklığı çözüm diye alkışlanmaktadır. AKP'nin çözümü Türk milletinin imhasıdır. AKP'nin çözüm süreci isyankarları beslemektir.

-Büyük milletimiz çözüm furyasında yara almakta yara almakta darp edilmektedir. İmralı canisi süreç ve çözüm sıfatıyla AKP'yi kendisine kapı kahyasına dönüştürmekte bir dediği iki yapılmamaktadır. Geçtiğimiz hafta Nevruz bayraı herşeyi gözler önüne sermiştir.

-Başbakan Erdoğan'ın yardımıyla İmralı canisinin başına talih kuşu konmuş PKK paçavraları meydanları kapmalıştır. Türkiye'yi yöneten hükümet PKK'yi şehre taşımış militanlarına zafer havası yaşatmıştır.

-Erdoğan bu manzarayı umut verici bulmuştur. Türk milleti incinmiştir. Türkiye'nin en bunalımlı döneminde bile bu şekilde bir çirkinlik iğrençlik yaşanmamıştır. Acaba ne zamandan beridir kanlı teröristleri övmek suçun ve suçlunun propagandasını yapmak masumdur.

-TCK'nın 215'inci maddesine işlenmiş suçu bir kişi öven kimse 2 yıla kadar hapisle cezalandırılır kuralına neden riayet edilmemektedir.

-Kandil neresi? Mahmur kampı neresi? Bu hayaldir temelsizdir. PKK'nın ateşkes kararı da sadece günü kurtarmaya yöneliktir. Bugüne kadar PKK 8 kere sözde ateşkes kararı vermiştir. Şimdiki de diğerlerinden farksız olmayacaktır.

-PKK'lı Karayılan terör örgütünün sınır dışına çekilmesi için yasal güvence istemektedir. Bu teröristin, kalemi kırılan 12 kötü adamdan biri olan Hasan Cemal'e geçtiğimiz günlerde verdiği üçüncü mülakati ibretliktir. Buna göre AKP'nin Oslo'da mülakata 2008'de başladığı anlaşılmıştır.

-Yeni vatandaşlık, kimlik tanımı noktasında talepler düğümlenmiştir. Karayılan'ın 2009'da söylediği gibi akil adamlar kurulması netlemiştir. Kimliği ideolojisi zifiri karanlık olan yeni bir kötüler listesi organize edilmiştir.

-Başbakan Erdoğan geçtiğimiz haftasonunda PKK'nın muhattabı olarak hükümeti göstermiş akil adamlar heyetini akademisyelerden iş dünyasından medyadan 7'li gruplarla oluşturulacağını söylemiştir. Erdoğan'a göre bu 7'li gruplar millete psikolojik harekat yapacak ve milletimizin PKK konusunda hazırlanmasıyla meşgul olacaktır.

-Türkiye hükümeti vekaletini milletimize harekat yapmak için kolalrını sıvamıştır.

-Bursa Mitingi'ndeki o lafları kararlılıkla kullandım. Zamanı geldiğinde neyi göze alacağımız anlaşılacaktır. Bugün de sözümün arkasındayım.