"İşsizlik sorununa çözüm olmayacak"

DSP Genel Başkanı Masum Türker, İşsizlik Sigortası Fonu nemasının bütçeye aktarılmasıyla paranın küçük bir zümrenin eline geçeceğini, bu uygulamanın, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki işsizlik sorununa çözüm olmayacağını belirtti.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 13.08.2009 - 11:06

DSP Genel Başkanı Masum Türker, partisinin Burdur İl Başkanlığı'nı ziyaret ettikten sonra gazetecilere gündemdeki konulara ilişkin açıklama yaptı.

Hükümetin ekonomi politikalarını eleştiren Türker, emekliye yapılan zammın çok düşük olduğunu, buna karşılık üniversite harçlarına enflasyonun üzerinde zam yapıldığını kaydetti.

Türkiye'de işsizliğin sürekli artığını savunan Türker, buna karşılık çözüm üretilmediğini ileri sürdü. İşçilerin işsiz kaldığı dönemler için biriktirilen fonun nemasının 4'te 3'ünün devlete hibe şeklinde verilmesinin gelire muhtaç olan işsizlerin parasına el koymak anlamına geldiğini bildiren Türker, 4 milyar TL'yi bulan bu paranın, ''Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki ekonomik sıkıntıların çözümüne aktarılacak gibi görünse de, AK Parti'ye yakın yol müteahhitlerine verileceğini'' iddia etti. Türker, ''bütçeye aktarılacak İşsizlik Sigortası Fonu gelirleri çok az bir zümrenin eline geçecek, o bölgede işsizliğin giderilmesine de çözüm olmayacak. Ekonomide canlanma yerine, yine belli kişilerin eline geçecek'' dedi.

Türker, doların birçok para pirimi karşısında değer kazanırken, bir tek Türkiye'de değer yitirdiğini, ardından yeniden değer kazandığını belirterek, ''belli ki yine birileri spekülatif yollardan para kazandı'' diye konuştu.

DSP Genel Başkanı, Türkiye'nin şeffaf bir ülke olmadığını da öne sürerek, bütçe harcamalarının nereye yapıldığının kamuoyuna açıklanmadığını söyledi.

Ramazan ayından itibaren işsizliğin, yokluğun ne olduğunun daha açık ortaya çıkacağını bildiren Türker, Hükümetin bu durumu kapatmak için çeşitli konuları gündeme getirdiği iddiasında bulundu.

Türkiye'nin düne kadar Ergenekon davasındaki aramalarla, baskılarla meşgul edildiğini söyleyen Türker, ''bugün gazetelerin manşetlerinde görüyoruz; bu olayları ortaya koyanların yıllar evvel hastane raporlarıyla sosyal psikopat olduğu tespit edilmişken, bu şekilde tanıklarla kamuoyunun yönlendirilmesi, aslında gerçeklerin gözümüzün önünden kaçırıldığını açıkça göstermektedir'' dedi.


Önce ekonomik özgürlük

Hükümetin demokratik açılım çalışmalarına ilişkin görüşlerini de açıklayan Türker, bölgeye öncelikle ekonomik özgürlük, ardından siyasal özgürlüğün sağlanması gerektiğini anlattı.

Terörün yalnızca bölge halkını değil, bütün Türkiye'yi yakından ilgilendirdiğinin altını çizen Türker, artık akan kanın durdurulması gerektiğini vurgularken, DSP'nin iktidar olduğu 1999-2002 yılları arasında terörün durdurulduğunu, AKP'ye ''sıfır terör'' ile hükümetin teslim edildiğini savundu.

Başbakan Erdoğan'ı alkışlamak için toplananlara hiç kimsenin karışmadığını, ancak sıkıntısını dile getirmeye çalışanların yaka paça götürüldüğünü iddia eden Türker, bunun demokratikleşme adına güven vermediğini sözlerine ekledi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon