"İstanbul için ciddi kaygılarım var"

CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, Beyoğlu İstiklal Caddesi'ndeki yabancı dil eğitimi veren bir dershaneyi ziyaret ederek, öğrenciler ve öğretmenlerle sohbet etti.

Onların gündeme yönelik sorularını da yanıtlayan Kılıçdaroğlu, bir öğrencinin ''Deniz Feneri'nin üstü kapandı mı?'' sorusu üzerine, ''kapanmadığını ve bu konunun üzerini kapattırmayacaklarını'' söyledi.

''Bazı şeyler biliyoruz ama şu aşamada onları açıklamanın çok doğru olmadığı kanısındayım'' diyen Kılıçdaroğlu, ''bu davanın başka ayakları da olduğunu'' söyledi. Kılıçdaroğlu, ''Kamuoyunun bu kadar duyarlı tepkisine rağmen İstanbul Belediyesi hala ihale veriyorsa oturup düşünmemiz gerekiyor'' dedi.

Bir yabancı öğretmenin Türk gençlerinin büyük çoğunluğunun oldukça milliyetçi olduğu gözlemini aktarması üzerine Kılıçdaroğlu ''Ayrılıkçı güçlerin seslerinin çıktığı ölçüde, milliyetçilik akımlarının doğması doğaldır. Eğer ayrılıkçı söylemler gündeme gelmezse, Türkiye'de etnik milliyetçiliğin olacağını zannetmiyorum'' diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, milliyetçilik akımının Türkiye'ye özgü olmadığını, Almanya, Belçika ve Fransa gibi bazı Avrupa ülkelerinde Türklere karşı bu tür milliyetçi tepkilerin olduğunu ifade etti.

Kılıçdaroğlu, ''Habur'dan terör örgütü üyelerinin sorunsuz giriş yapmaları'' konusunda ortaya atılan iddialara ilişkin soruya, ''AKP hükümetinin izlediği politika çerçevesinde yargıcı, savcıyı, müsteşarı ayarlayarak getireceksiniz, mahkemeyi onların ayağına götüreceksiniz. Bu doğru bir davranış değil'' yanıtını verdi. ''Bu ayarlamanın yapıldığı yönünde zaten şüpheler bulunduğunu, ortaya çıkan son tablonun da bunu doğruladığını'' belirten Kılıçdaroğlu, ''Sayın İçişleri Bakanı 'Ben böyle bir şey söylemedim'' diyor. Kendisi böyle bir şey söylemediyse o yargıcı oraya kim gönderdi? Bakın savcı oraya gidebilir ama yargıç gidemez. Yargıcı oraya kim gönderdi?'' diye konuştu.

Bir basın mensubunun, ''seçimden sonra da İstanbul Büyükşehir Belediyesi hakkında takiplerinin devam edeceğini söylediğini, ancak geçen sürede bunu göremediklerini'' söylemesi üzerine, Kılıçdaroğlu, ''takiplerine devam ettiklerini, ancak bunun medyada yeterince yer almadığını'' söyledi. Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın ''Kamu İhale Kurumunun iptal ettiği kararları uygulamaya devam ettiğini'' iddia eden Kılıçdaroğlu, ''Sayın Topbaş'a hukuka uymama, yargı kararlarını uygulamama yetkisini kim veriyor?'' diye sordu.

Kılıçdaroğlu, ''Belediyenin tam bir borç batağında olduğunu, kendisine bağlı 25 büyük şirketin bilançolarını korkusu nedeniyle açıklamadığını'' öne sürerek, ''Bence Yunanistan ekonomisi kurtarılabilir de İstanbul için ciddi kaygılarım var. Eğer siz personele aylık ödemek için bankalardan borç almaya başladıysanız, artık iflah olmazsınız. İstanbul Büyükşehir Belediyesinin daha önce de borçları vardı ama asıl borçları 29 Mart seçimlerinden sonra oldu'' diye konuştu.

Danıştay'ın eşit katsayı uygulamasını iptaline yönelik bir soru üzerine de Kılıçdaroğlu, ''Danıştay'ın kendi gerekçeleri var. O gerekçeler haklı da haksız da olabilir ama sonuçta hukukun üstünlüğüne inanıyorsak yargının kararlarına uyacağız'' dedi.


"TEKEL işçilerinin durumu çözülmek zorunda"

Kılıçdaroğlu bir öğrencinin ''Sizce TEKEL işçilerinin durumu çözülür mü?'' sorusuna karşılık şunları söyledi:
''TEKEL işçilerinin durumu çözülmek zorunda. Eğer TEKEL işçileri direnişlerini sürdürürlerse sonuca ulaşılır. En kötü olasılıkla iktidar değişir, yine sorun çözülür. Biz 4C uygulamasını kaldıracağız. İşçiyse, memursa kamuda bir başka yerde aynı görevle çalıştırırsınız, o kadar.''

Seçim anketlerini hatırlatarak, gelecek yıl yapılacak seçimlerde CHP'nin durumunu nasıl gördüğünü soran bir öğrenciye de Kılıçdaroğlu, ''Biz bugün Türkiye'nin yaşadığı koşullar çerçevesinde CHP'nin iktidar şansının en yüksek olduğu dönemlerden birinde olduğuna inanıyoruz. Kurultaydan sonra CHP'de ciddi değişimler olacak... Ve eminim, halkın sağduyusuna güveniyorum. Çivisi çıkmış, raydan çıkmış olan Türkiye'nin yeniden rayına koyulması lazım'' diye yanıt verdi.