İstanbul'da büyük konser

Grup Yorum’un bu yıl dördüncüsünü gerçekleştireceği “Bağımsız Türkiye” konseri, yarın saat 15.00’te Bakırköy Halk Pazarı’nda yapılacak. Onlara konserde, aralarında Erkan Oğur, Ezel Akay, Barış Atay, Fırat Tanış, Niyazi Koyuncu, Tolga Sağ, Hilmi Yarayıcı ile Suriye Halk Dansları Topluluğu’nun da olduğu sanatçı ve gruplar destek verecek. Geçen yılki konsere 550 bin kişi katılmıştı. Yorum, bu kez de yüz binlerce kişiye sahneden sesini duyurmayı hedefliyor.

Grubun genç üyelerinden solist Dilan Balcı ve solist, bağlama sanatçısı Seçkin Aydoğan’la konser provaları sırasında, İdil Kültür Merkezi’nde buluştuk.

Dilan Balcı 25, Seçkin Aydoğan ise 24 yaşında. “Grup Yorum ailesi” olarak adlandırdıkları yapı içinde, başka illerdeki alt gruplarda yetiştikten sonra asıl gruba dahil olmuşlar. Şimdi, Okmeydanı’nda kolektif bir yaşam sürdürdüklerini, sahnenin dışındaki hayatı da birlikte örgütlediklerini anlatıyorlar.

“Bağımsız Türkiye”nin onlar için ne anlama geldiğini sorduğumda, Balcı “Bu yıl, ekmek, adalet ve özgürlük ifadeleri de ekledik Bağımsız Türkiye’nin başına. Bunlar, ülkedeki en sıradan insanın bile talebidir. Herkesin özlemidir” yanıtını veriyor.

Aydoğan ise kararlılıkla, “Halkın yaşadığı sorunların kaynağında emperyalizmle olan bağımlılık ilişkileri var. Onlardan kurtulmadıkça halkın taleplerine kavuşamayacağını düşünüyor, onun için de Bağımsız Türkiye diyoruz” diyor.

Her ikisi de “devrimci sanat”ı savunduklarının altını çiziyor. Nedir bu devrimci sanat?

Aydoğan, “Egemenler kavramların altını boşaltmak için sınıfsal niteliklerini ortadan kaldırıyorlar. Oysa her kavramın, sanatın da sınıfsal niteliği vardır. Biz ezilenlerin sanatını yapıyoruz” derken Balcı, “Grup Yorum şarkıları neden sevilir, neden dinlenir?” diye sorup yanıtını da kendi veriyor:

“Çünkü Grup Yorum insanların yaşamının içindedir, en basit gündelik sıkıntılardan en büyük acılarına kadar, her konuda söyleyecek sözü vardır. Devrimci sanat da bu sorumluluğu gerektirir.”

Grup Yorum her zaman baskıların odağı oldu. Hatta geçende Dilan Balcı, “bombalı saldırgan” olarak bir gazete tarafından hedef gösterildi. Bu konserlerinde de duyurularının engellenmeye çalışıldığını aktarıyorlar.

İktidar ise onları “bir grup marjinal” olarak anıyor. Peki bir grup marjinalin müziği nasıl oluyor da yüz binlerce kişiyi bir araya getiriyor?

Seçkin Aydoğan, “kimin marjinal olduğu yaşananlarda saklı” diye karşı çıkıyor: “Bunlar bizi halktan koparmak için yapılan kara propaganda. Bu dünyada yoksullar, açlar milyarlarca ama zenginler bir avuç. Aslında marjinal olan zenginler. Biz milyonları temsil ediyoruz, onlar da bizim şarkılarımızı söylüyor.”

Dilan Balcı ise “Sadece marjinal mi, terörist de diyorlar” diye atılıyor.

“Ancak biz asıl teröristlerin, halka duyduğu kinle çocukları sokak ortasında öldürenler, başka ülkeleri işgal eden, oradaki halka zulmedenler olduğunu düşünüyoruz. Bu yüzden de korkmadan şarkılarımızı söylemeyi sürdürüyoruz.”