"İstanbul'dan insan öyküleri" okurlarını bekliyor
İstanbul Valiliğinde 14 yıldır Basın Müdürü olarak görev yapan Nazır Şentürk'ün ''İstanbul'dan İnsan Öyküleri- Babıali'nın Kamburu'' adlı yeni kitabı, okurlarla buluştu.
Nazır Şentürk, Anadolu'dayken çeşitli gazetelere röportajlar yazdığını, yaz tatillerinde parklarda boyacılık yapan başarılı çocuklarla ilgili ''Boyayan Eller, Büyüyen Eller'' adlı röportajının 1984 yılında Başbakanlıkça düzenlenen ''Anadolu Basını Özendirme Yarışması'' nda ödül aldığını belirtti. Yaklaşık 30 yıldır kısa öykü yazdığını dile getiren Şentürk, ''Bizim Gazete'' de 1997'den beri öykülerinin yayımlandığını ifade etti. Gözlediği, tanık olduğu veya dinlediği olayları öykülendirerek yazmayı çok sevdiğini vurgulayan Şentürk, ''İstanbul'dan İnsan Öyküleri'' adlı kitabın ilkinin 2000'de, ikincisinin de 2002'de yayımlandığını söyledi.
Nazır Şentürk, ''İstanbul'dan İnsan Öyküleri - Babıali'nin Kamburu'' adlı kitapta birbirinden farklı 69 öykü var. Kitapta, valiliğin düzenlediği Halk Gününe katılan insanların ilginç istekleri, dertleri ve talepleri, İstanbul'un sokaklarında yaşanan ilginç olaylar ve emniyet yetkililerin anlattığı yaşanmış olaylar öyküler halinde anlatılıyor'' diye konuştu.
Babıali'de eskiden baca temizliği yapan, doğalgazın kullanımının yaygınlaşması nedeniyle işsiz kalan herkesin tanıdığı sevimli bir tipi anlatan öykünün adı olan ''Babıali'nin Kamburu''na, kitabın adında da yer verildiğine işaret eden Şentürk, kitaptaki öykülerden şu örnekleri verdi:
''2003'de yapılan bir halk gününde, 84 yaşında Çanakkale gazisi Hüseyin Cordan adlı bir kişi, kalın bir zarf ve eğri bir sopa çıkardı ve vali beyin önündeki masanın üzerine koydu. 'Bu benim gözümün kağıdıdır, bu da gözümü çıkaran sopa' dedi. Anlattığına göre oturduğu apartmanda çok gürültü yaptıkları için komşusunun kapısını çalmış ve rahatsız olduğunu söylemiş. Bunun üzerine kavga çıkmış ve komşusunun 18-20 yaşlarındaki oğlu amcayı merdivenlerden ittirmiş ve gözüne sopayı batırarak, tek gözünü akıtmış.
Amca o kadar öfkeli hırsından ağlayarak, '6 yıldır mahkemelere gittik geldik bir türlü sonuçlanmadı, gözümü çıkaran bu adam 3 ay yattı çıktı. Ben devletimden gözümü istiyorum. Ben Çanakkale'de çarpıştım ama bir çeteye gözümü kaptırdım' dedi. Çok dramatikti. Yine başka bir halk gününde güzel ve hoş, ancak dilsiz bir kadın gelerek yardım istedi. Yapılan araştırmada bu kadının yardıma ihtiyacı olmadığı, konsomatris olarak bir yerde çalıştığı tespit edildi. Ben de o olayı ''Dilsiz Perihan' olarak öykülendirdim.
'Dolardan öç almak' adlı öyküm de Eminönü'nde bir dönerciyi anlatıyor. Turistler kuyrukta iken, yaşlıca bir turist sırası gelince döneri aldı ve homurdandı, belli ki kazıklandığını düşünmüş. Dönerciye, 'Turiste niye kazık attın?' dedim. O da 'Onların doları bizim Türk Lirasını eziyor, dolardan öç almak için ben de ona kazık attım' diye ilginç bir yanıt verdi.''
Tek kulaklık zampara
Nazır Şentürk, İstanbul Valisi Erol Çakır döneminde tanık olduğu ve öykü olarak kitabında yer verdiği olayı da şöyle aktardı:
''Çankırılı olduğunu söyleyen bir vatandaş geldi. Herkes çıktı, bir o kaldı. Vali Çakır, derdini anlatmasını söyledi. O da önce kadınların dışarı çıkmasını istedi sonra sıkılarak anlatmaya başladı. Köyünde bir kadına sarkıntılık yapmış, kadın da bu durumu eşine anlatmış. Kocasıyla plan yapan kadın adamı çağırmış. Karı koca bu adamı yatırmış ve sol kulağını kesmişler, kanama olmasın diye de tütün basmış, sarmışlar ve göndermişler. Adam şikayetçi olmamış. Aradan yıllar geçmiş ve bu adamın eşi ölmüş. Yeniden evlenmek istemiş ama tek kulağı olmadığı için kimse evlenmek istemiyormuş. Bu nedenle gelmiş, orada Vali beye 'Sen de Çankırılısın. Bana bir plastik kulak yaptır' dedi.''
'Müfettiş Çatlatan Osman' adlı öykünün de çok ilginç olduğunu vurgulayan Şentürk, ''Fatih'te bir banka şubesindeki bir şef, vatandaşların hesaplarındaki parayı kendi hesabına aktarmış. Bu ortaya çıkınca soruşturma başlatılmış ve müfettişler gelmiş, ama müfettişler bir türlü bu işi nasıl yaptığını anlamamış. Müfettişler en sonunda buna 'Ya Osman nasıl yaptıysan detaylarını ver uğraştırma bizi' demişler, bunun üzerine o da 'Devlet niye size maaş veriyor, arayın bulun' cevabını vermiş'' diye konuştu.
Kitaptaki başka bir öyküde ise Neşet Ertaş'ın ''Ya beni de götür ya sen de gitme'' adlı türküsünü dinleyen bir katibin ne tür zararlara yol açtığını anlattığını kaydeden Şentürk, şöyle devam etti:
''Katibin biri herkes dağıldıktan sonra bir yandan radyo dinliyor bir yandan da mahkeme kararını yazıyor. Nişanlısından yeni ayrılmış kafası dalgın. Yanlışlıkla kararın içine 'Ya beni de götür ya sen de gitme' diye yazmış. Karar Yargıtay tarafından 'Dava konusu ile 'Ya sen de gitme ya beni de götür' cümlesinin bağlantısı olmadığı gerekçesiyle bozuluyor. Katip dikkatsizlikten yargılanıyor, hakimin de sicili bozuluyor. Bir türkü onların zarar görmesine neden oluyor.''
Şentürk, kitaptaki öykülerin çok az bir kısmının ''Bizim Gazete''de yayımlandığını, büyük çoğunluğunun ilk kez kitapta yer aldığını belirtti. Çocuk öyküleri de yazdığını kaydeden Şentürk, ''Dalda Uyuyan Serçe'', ''Kırmızı Karıncanın Anıları'', ''Sevdalı Fare'' ve son olarak 20 gün önce piyasaya çıkan ''Kel Kedi'' adlı çocuk öykü kitaplarının bulunduğunu dile getirdi. Şentürk, Kırmızı Karıncanın Anıları adlı kitabının UNICEF Emek ödülünü aldığını ve Haydi Kızlar Okula Kampanyasına da 10 bin lira kazandırdığını söyledi.
2003'de çıkan ''Babıali ve Sadrazamları'' adlı araştırma kitabında Osmanlı İmparatorluğunun ilk kamu binası olan İstanbul Valiliği binasının tarihçesi ve burada görev yapan 60 sadrazamın hayat hikayesini, baskınları ve yangınları anlattığını vurgulayan Şentürk, 23 İstanbul valisini anlatan ''İstanbul Valileri'' adlı kitabının yakında 4. baskısının yapılacağını, son baskıda 24. vali olarak şu anki İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu'nun da kitaba gireceğini kaydetti.
Nazır Şentürk, ''Babıali ve Vakanüvisleri'' adlı araştırma kitabında da valilik binasında görev yapmış, devletin 22 resmi tarihçisi ile ilgili olduğunu belirterek, yine valilik binasında Osmanlı döneminde görev yapan 48 dışişleri bakanının hayat hikayesini, dönemlerinde yaşanan olayları aktardığı yeni kitabının da gelecek ay piyasaya çıkacağını bildirdi. Bununla 12. kitabının yayımlanmış olacağını vurgulayan Şentürk, ''Öykü ve araştırma kitaplarım Kültür Bakanlığında 'Edebi ve Araştırma kitabıdır' olarak tescillidir'' dedi.
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- Edirne'de korkunç kaza