İşte İstanbul'da hava kirliliğinin en çok azaldığı iki ilçe

İstanbul'da yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle alınan önlemler, hava kirliliğini nisan ayında en çok Başakşehir ve Esenyurt ilçelerinde azalttı.

Koronavirüs salgını tedbirleri kapsamında vatandaşların evlerinden çıkmaması havanın kalitesinin yükselmesini ve kirliliğin azalmasını sağladı.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) hava kalitesi ölçüm istasyonları verilerine göre, İstanbul'un ilçelerindeki partikül madde (PM10) nisan ayı hava kirliliği oranı, 2018 ve 2019 yılı nisan ayıyla kıyaslandığında yüzde 28 geriledi.

İlçelerde en fazla hava kirliliği azalması Başakşehir'de yaşandı. Başakşehir'i sırasıyla Esenyurt, Bağcılar, Fatih ve Sarıyer Takip etti.

Nisan ayında hava kirliliği Başakşehir'de yüzde 45, Esenyurt'ta 44, Bağcılar'da 43, Fatih'te 43 ve Sarıyer'de yüzde 41 düştü.

Hava kirliliği Arnavutköy'de yüzde 27 ve Avcılar'da yüzde 24 arttı.

'İNSANLARIN EVDE KALMASI İSTANBUL'DA HAVA KİRLİLİĞİNİ AZALTTI'

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Toros, yaptığı açıklamada, salgından sonra İstanbul'da havanın kalitesinin arttığını söyledi.

Salgınla mücadelenin hava kirliliğin azalttığını belirten Toros, şöyle devam etti:

"İnsanlar nisan ayında genelde evden çıkmadı. Zaten alınan önlemler kapsamında nisan ayında birçok gün sokağa çıkma yasağı vardı. İnsanların evde kalması İstanbul'da hava kirliliğini azalttı. İnsan faaliyetlerinin azalması kirletici emisyonlarının azalmasına katkı sağlıyor. Bundan dolayı hem ülkemizde hem de İstanbul'da hava kirliliği oranı geçmiş yıllardaki aynı dönemin verilerine göre düştü. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) hava kalitesi ölçüm istasyonlarında verileri inceleyerek kentteki hava kirliliği oranının ortalama yüzde 28 azaldığını gördük. İlçelerde en fazla hava kirliliği Başakşehir ve Esenyurt'ta azaldı."

Toros, havanın temiz olmasının insanların solunum sistemlerinin daha iyi çalışmasına ve bağışıklı sisteminin de güçlenmesine katkı sağladığını sözleri ekledi.