"İthal kurbanlığa sıcak bakmıyoruz"

Ekonomi dergisi ''Bizim Market'', son sayısında ''Çözüm Araştırma Şirketi''nin işbirliğiyle hazırladığı ''İthal Hayvan ve Et Konusunda Tüketici'' bilinci konulu anket çalışmasının sonuçlarını yayınladı. Türkiye'de yüzde 50,7'si kadın tüketici ile gerçekleştirilen anket ile ilgili yapılan tespitte, toplumun bu konuda bilinçli olduğunun ortaya çıktığı vurgulandı. Hayvan ithalatı haberlerinin çok sık okunmasına rağmen, et ithali konusunda yeterince detaylı bilgilendirilmediğini düşünen tüketici, yüzde 80 oranında ''yerli et ile yabancı et arasında fark olduğunu'' belirtiyor.

Et fiyatlarını aşağıya çekmek için ''yurt dışından canlı hayvan alındığını duyup duymadıkları'' yönündeki sorulara her 10 görüşmeciden 9'u konuyla ilgili bilgisi olduğunu belirtiyor. Ancak, TV ve gazetelerde hayvan ithalini sıkça duyan tüketiciler, aynı hassasiyeti ithal ette görmediklerini ifade ediyorlar. Katılımcılardan yüzde 73'ü ''ithal hayvanın nasıl yetiştirildiğini merak ediyor musunuz?'' sorusuna ''evet'' yanıtı verirken, 10 görüşmeciden 7'si ithal canlı hayvan ile yerlisi arasında fark olduğunu düşünüyor. Ankette, ''kurbanlık hayvanın ithal olmasının kendisini rahatsız edip etmeyeceği'' konusundaki soruya da kurban keseceğini belirtenlerin yüzde 74,1'i bu durumun kendisini rahatsız edeceğini söylüyor.

''Ülkemizdeki kazansın"

Araştırmada, ithal canlı hayvanı Kurban Bayramı'nda tercih etmek istemeyenlerin nedenlerini de inceliyor. Ankette, kurban için ithal hayvan tercih etmeyeceklerini belirtenlerin yüzde 30'u ''Kendi ülkemdekilerin para kazanmasını isterim'' yanıtını veriyor.
Bunun yanı sıra yüzde 19'u beslenme ve yetişme şartlarından kaynaklı rahatsızlık duyacağını, yüzde 16'sı ise sağlık yönünden endişe duyduğu için karşı çıktığını vurguluyor. Yüzde 9,6 oranındaki katılımcı ise din, örf ve kültür farkı nedeniyle olumsuz cevap verdiğini belirtiyor.

Ankette, Kurban Bayramı için yardım kuruluşlarına güven ile ilgili soruya katılımcıların sadece yüzde 30'u güvenmediğini belirtiyor. Araştırmaya katılanların yüzde 16'sı bütün yardım kuruluşlarına güvendiğini ifade ederken, yüzde 54'ü bazı yardım kuruluşlarına güvendiğini vurguluyor. Görüşmecilerin yüzde 12'si sürekli, yüzde 40'ı ara sıra, yüzde 20'si ise nadiren bağışta bulunduğunu bildiriyor.