İthamlarınız boşlukta kalmaya mahkûm
Yazar ve yöneticilerimiz, soruşturmanın inandırıcılıktan yoksun olduğunu söyledi.
Genel Yayın Yönetmenimiz Murat Sabuncu, ‘FETÖ üyesi olduğu’ iddiasıyla yargılanan Cumhuriyet Savcısı Murat İnam’ın yürüttüğü soruşturma nedeniyle iki gündür tutuklu. Sabuncu, emniyetteki savcılık sorgusunda, gazeteye yönelik ithamların boşlukta kalmaya mahkûm olduğunu vurguladı. Yayın danışmanımız, yazarımız Kadri Gürsel ise “Terör davası sanığı konumundaki bir savcının Cumhuriyet aleyhine açtığı bu soruşturma inandırıcılıktan yoksundur” dedi.
Dünya Cumhuriyet’i bilir...
Sabuncu, İstanbul Terörle Mücadele Şubesi’nde savcıya verdiği ifadede, Abant toplantısına 2015’te gazeteci olarak gittiğini, toplantıyla igili T24 haber sitesinde iki yazı yazdığını belirtti. O dönem Samanyolu’nda yayımlanan dizilerle ilgili eleştirel yazılar yazdığını ifade eden Sabuncu, “Abant toplantısında bir buçuk gün kalmıştım. Kimsenin ne talimatı ne tavsiyesi oldu. Böyle bir şey olamaz. Gazeteci olarak izledim ve buradan aldığım bilgileri yazdım” dedi. Sabuncu, Cumhuriyet’e genel yayın yönetmeni olarak atandığı günü ise şöyle anlattı: “Cumhuriyet Vakfı Başkanı Orhan Erinç, 1 Eylül 2016’da beni odasına davet ederken ‘Bundan sonra yayın yönetmeni sensin. Cumhuriyet laik, demokratik ilkeler doğrultusunda yayımlanan bir gazetedir. Bunu da tüm dünya bilir. Sana emanet ediyoruz’ dedi. Ben bu konuşmanın Cumhuriyet’e yayın yönetmeni olarak atanan herkesle yapıldığını biliyorum. O yüzden herkes geldiği yerin neresi olduğunu bilir, ona göre habercilik yapar ve o ilkelerde en ufak bir sapma olursa görevden alınacağını da son derece iyi bir şekilde bilir.”
Köklü gazete....
Cumhuriyet’te objektif habercilik yapıldığını söyleyen Sabuncu, “Dünyada olduğu gibi, köşe yazarlarının yorumları da hiçbir şekilde sansüre uğramaz. Cumhuriyet Gazetesi’ndeki herkes bizim yayın ilkelerinin ne olduğunun farkında olarak, bu ilkeler doğrultusunda davranmak, yazmak hatta karikatür için söylüyorum çizmek durumundadır. O yüzden gazeteye yöneltilen ithamlar boşlukta kalmaya mahkûmdur. Yukarıda birçok kişinin gazete ile ilgili söyledikleri iddiaları ithamları okudum. Onları tanımam. Tanısam bile ne dedikleri kendilerini bağlar. Cumhuriyet, Basın kanunları çerçevesinde faaliyetini sürdüren çok köklü bir kuruluştur” diye konuştu. Cumhuriyet’in kuvvetli bir hukuk bürosunun olduğunu söyleyen Sabuncu, “Kimi haberler yayımlanmadan hukuk bölümü ile görüşürüz” dedi.
Savcı FETÖ’den sanık
Haklarındaki soruşturmayı açan, sözde kanıtları toplayan, gözaltı kararlarınıı veren savcının ‘FETÖ/PDY örgütü üyesi olmak’ suçundan sanık olduğunu, iki kez ağırlaştırılmış müebbet istemiyle yargılandığına dikkat çeken Sabuncu, şöyle devam etti: “Böyle bir kişinin hakkımızda soruşturma açamayacağı ortadadır. Ben bu durumun bağımsız yargıç ve savcılara da hakaret olduğunu düşünüyorum. Adil yargılanma hakkımızın ihlal edilmiş olduğunu düşünüyorum. Özgürlüğümüzün hukuksuz olarak gasp edildiği görüşündeyim.”
Gazetecilikte üç bölümün birbirinden bağımsız olduğunu dile getiren Sabuncu, “Birincisi patronaj kısmıdır ki bu Cumhuriyet’te, vakıf ve icra kuruluna tekabül etmektedir. Benim burada herhangi bir görev ve yetkim bulunmamaktadır. İkincisi reklam ve diğer parasal ilişkilerin götürüldüğü alan. Bu alanla, yazıişlerinin herhangi bir bilgisi olmaz. Gazetenin yazısişlerinin olduğu kısım, haber yönetimi ile ilgilidir ve kendi işini yapar. Cumhuriyet’in her üç kısmında da birbirinden saygın, kamuoyunun ve dünyanın tanıdığını, hem Türkiye’den, hem dünyadan meslek ödülleri almış tarafsızlık ve bağımsızlık ödülleri almış insanlar çalışmaktadır” diye konuştu.
Hak gaspı yapılıyor
Kadri Gürsel de Cumhuriyet’te, 10 Mayıs 2016’dan bu yana haftada iki gün olmak üzere köşe yazarı olarak, 20 Eylül 2016’dan bu yana da yayın danışmanı olarak görev yaptığını belirtti. Cumhuriyet’in, demokratik Cumhuriyet değerlerini savunduğunu, insan haklarına saygıyı gözettiğini dile getiren Gürsel, “Ben de bu doğrultudaki yayın politikasını benimsediğim için gazetemde görev yapmaktayım. Cumhuriyet gazetesi, benim gazeteye katılmamdan önce de çok çeşitli baskılarla karşılaşmıştır. Cumhuriyet’in gazeteciliği, gazetecilik anlayışı hedef alınmıştır. Dolayısıyla bu gazete için bugün karşılaştığı suçlamalar tanıdık suçlamalardır. Bu suçlamaların akıl, mantık ve hukukla ilişkisi yoktur” dedi. Operasyonun, gazetenin, nesnel ve bağımsız yayın politikası çerçevesindeki gazeteciliğini önlemeye dönük olduğunu vurgulayan Gürsel, “Geçmişe olduğu gibi, bugün de, iddiaların, FETÖ kumpas davası sanığı olduğu ortaya çıkan ve hakkında iki ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle açılmış bir dava bulunan bir savcı tarafından ileri sürülmüş olması kabule şayan değildir. Bu nitelikteki bir savcı tarafından açılmış, bu soruşturma adil soruşturmaya tabi tutulma hakkımızın gaspı anlamına gelmektedir” diye konuştu. Bir köşe yazısından yapılan alıntı üzerine suçlandığını belirten Gürsel, 30 yıllık gazeteci olduğunu vurgulayarak “Kimseden emir ve talimat almak suretiyle yazı yazmam mümkün olmadı, olmayacaktır. Suçlama konusu yazı için de bu gerçek varittir. Suçlamaları reddediyorum” dedi.
Tutuklama kararına itiraz edeceğiz Gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu, yayın danışmanı Kadri Gürsel, Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu üyeleri Önder Çelik, Bülent Utku, Mustafa Kemal Güngör, Güray Öz, Hakan Kara ve Musa Kart ile Kitap Eki Genel Yayın Yönetmeni Turhan Günay, iki gündür Silivri Cezaevi’nde tutuklu. Yazar ve yöneticilerimiz, İstanbul 9. Sulh Ceza Hakimliği’nce, “silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına faaliyette bulundukları” iddiasıyla 5 Kasım’da tutuklanmıştı. Hakimliğin tutuklama gerekçeleri arasında, Cumhuriyet Vakfı eski yönetim kurulu üyeleri Alev Coşkun ve Mustafa Balbay ile Hikmet Çiçek, Rıza Zelyut’un iddiaları yer almıştı. Hakimlik, Balbay’ın “Cumhuriyet’te FETÖ’cülükten, Kürtçülüğe kadar her şey serbest, CHP milletvekili olarak yazı yasmak yasak” tweetini de tutuklama gerekçesi yapmıştı. Kararda, tweetle ilgili şöyle denilmişti: “Önceden Cumhuriyet Gazetesi’nde çalışan bir yazarın tweetleri, söz konusu gazetenin terör örgütleri tarafından kullanıldığının delilidir.” Kararda, yazar ve yöneticilerimiz hakkında kaçma ve delilleri karartma şüphesinin bulunduğu da savunulmuştu. Gazetemiz avukatları, tutuklamaya bugün itiraz edecek. Yazar ve yöneticilerimizin cezaevindeCANAN ki görüş günleri de bugün öğrenilecek. |
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- Edirne'de korkunç kaza